24 Kasım Öğretmenlerin Kabul Günü mü?

Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 Nolu Şube Başkanı Enver Demir yaptığı yazılı açıklamayla, 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamaları çerçevesinde idareciler tarafından belirlenen programlara tepki gösterdi.

24 Kasım Öğretmenlerin Kabul Günü mü?

Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 Nolu Şube Başkanı Enver Demir yaptığı yazılı açıklamayla, 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamaları çerçevesinde idareciler tarafından belirlenen programlara tepki gösterdi.

24 Kasım Öğretmenlerin Kabul Günü mü?
24 Kasım 2011 - 10:36
Reklam

Biz günümüzü sadece öğrencilerimizle kutlamak istiyoruz. İçi boşaltılmış programlarla mülki amirleri ziyaret ederek, bayram çocukları gibi kapı kapı dolaşarak değil, diyen Enver Demir, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“24 Kasım Öğretmenler günü yaklaşıyor; her şeye rağmen heyecanla bekliyoruz günümüzü. Yılda bir kez de olsa hatırlanmak, hak ettiğimiz değeri görmek bizi mutlu ediyor. Ama, biz günümüzü sadece öğrencilerimizle kutlamak istiyoruz. İçi boşaltılmış programlarla mülki amirleri ziyaret ederek, bayram çocukları gibi kapı kapı dolaşarak değil.

Her yıl 24 Kasım Öğretmenler Gününde Öğretmenlere, kendi günlerini kutlamaları için idarece bir program hazırlanır. İdare tarafından hazırlanan programa göre; Öğretmenler sabahtan yola düşer, İl Merkezinde iseler Validen başlayarak, ilçe de ise Kaymakamdan başlayarak, Asker, Polis, Tapucu, Maliyeci kim varsa tek, tek dolaştırılıp, tabiri caizse bir el öptürülmediği kalır. Oysa; bu tarihte hatırlaması gereken değil, hatırlanması gerekendir öğretmen.

24 Kasımlar da ne şaşalı kutlamalar ne de maddi değeri yüksek hediyeler bekliyor öğretmenler. Kimsenin elini eteğini öpmek de istemiyor. İstediği tek şey, sadece yaptığı işin kutsallığının fark edilmesi. Öğretmenin toplum içindeki yerinin bir kez daha hatırlanması, sorunlarının bir gün can kulağıyla dinlenmesini istiyor. En başından en alt seviyesine kadar bireylerin gözünde, 9 ay çocuk bakıcılığı yapan 3 ay yan gelip yatan vasıfsız insanlar gibi görünmek istemiyor. Sorunlarının ciddiye alınması, eğitimin en üst düzeyde gerçekleştirilebilmesi için çalışma şartlarının gözden geçirilmesi, öğretmene ön yargı ve eleştiriyle yaklaşılmaması, öğretmenlerin toplum önünde küçük düşürülüp bir milletin teminatı oldukları unutulmaması gibi beklentiler içindeler.

“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.” diyen sevgili Ata’mızın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde, O’nun gibi düşünen yöneticilerin olduğunu görmek, alenen tehditlerle, velilerin gözünde güven duyulmayacak insanlara dönüştürülmemek âcizane talepleridir, öğretmenlerin.”