Abdullah Akçay yazdı: Güneydoğu da neler oluyor?

Ülke gündemine ilişkin siyasi yazılarıyla dikkatleri üzerine çeken Abdullah Akçay, ‘Güneydoğu'da neler oluyor?’ başlıklı yazısıyla yine çok konuşulacak.

Abdullah Akçay yazdı: Güneydoğu da neler oluyor?

Ülke gündemine ilişkin siyasi yazılarıyla dikkatleri üzerine çeken Abdullah Akçay, ‘Güneydoğu'da neler oluyor?’ başlıklı yazısıyla yine çok konuşulacak.

Abdullah Akçay yazdı: Güneydoğu da neler oluyor?
30 Aralık 2015 - 00:17
Reklam

Guneydoğu'da neler oluyor?

Siyonistlerin Ortadoğu'da kurulması için çalıştıkları ''Buyuk İsrail'' planını, ona hizmet edecek olan ''Birleşik Kurdistanı'' ve onun kurulması için duşunulen uç aşamalı yolu Merhum Mucahid Erbakan Hocam yıllarca anlatıp durdu.

Bunlardan;
1. Aşama: Irak'ın parçalanıp Kuzey Irak'ta bir Kurt devletinin kurulması idi.
Bu işlem ABD önculuğunde işbirlikçilerin de yardımı ile tamamlandı.

2. Aşama; Suriye'nin parçalanması ve kuzeyinde bir Kurt devleti kurulması planı idi.
Bu plan dahilinde Esad bahane edilerek Suriye'de iç savaş çıkarılmış, daha önce Esad ile mutluluk pozları verilirken birden ''Zalim Esed" yaftası ile derhal koltuğu bırakması istenmişti. Koltuğu bırakmamak uğruna kendi halkına zulmeden Esad'ın basiretsizliği sonucu; şehirler harabe olmuş, kan, barut ve gözyaşı neticesinde halk göçe zorlanmış milyonlarca insan perişan edilmiş, bir kısım göçmenler daha rahat yaşamak için Avrupa'ya göç etmek isterken canlarını kaybetmiş ve bir kısmı da ciğer pareleri evlatlarının boğularak ölmelerine mani olamamışlardı.

Oysa daha önce gözleri önunde Irak kötu bir örnek olarak duruyordu.

ABD'yi kurtarıcı olarak çağıran Irak'ın bölunup parçalanması, mal ve servetlerinin yağmalanması, yer altı ve yer ustu kaynaklarının yıllarca işgalci kuvvetler tarafından kurulan şirketlere devredilmesi, öldurulen kardeşine atılan her kurşunun, başlarına yağan her bombanın butun bir millete borç olarak bırakılması, çiğnenen kutsalları ve kirlenen namusları onlar için bir ders olması gerekirdi. Demek ki olmamış ki bu gun aynı bela ve musibet Suriyelilerin de başına geldi.

Ne yazık ki ''Buyuk Israil''e hizmet edecek ''Buyuk Kurdistan''ın ikinci ayağı da Suriye'nin kuzeyinde tamamlanmak uzere.

Esas bizi ilgilendiren bu planın;
3. Aşaması olan Guneydoğunun bölunup burada uçuncu bir Kurt devletinin kurulması planı idi.

Refah Partisi döneminde; bölge belediyelerinin bir çoğu Refah partisi tarafından kazanılmış, bölgeye yatırım ve huzur gelmişti. Refah partisinin bilinmeyen kapatılma sebeplerinden biriside bölgenin bölunme planına engel olması idi.

Refah ve Fazilet partilerinin kapatılması ve Milli Göruşun Meclisten uzaklaştırılması sonucu plan hızla devreye sokulmuştu.

Bunun ilk ayağı AKP tarafından 2004 yılında çıkarılan ''ikiz yasalardı'' Bu yasalarda özetle ''Bölge halkları kendi geleceklerini kendileri tayin etme hakkına sahiptirler'' denilerek bölunmenin yasal alt yapısı tamamlandı.

Sonra Haim Nahum planı (işsiz bırakacaksın, aç bırakacaksın, dininden uzaklaştıracaksın) diye bilinen plan devreye sokularak bölgeye tek bir fabrika yapılmadığı gibi bölgedeki fabrikalar da özelleştirilmiş; özelleşen fabrikaların buyuk bölumu kapanmıştı. Yine pancar ve tutun gibi urunlere konulan kotalar ile tarım da yapılamaz olmuş halk işsiz bırakılarak ya göçe zorlanmış ya da terörun kucağına itilmiştir.

Buyuk İsrail'i kurmak için oluşturulan BOP planı dâhilinde ''Diyarbakır bir yıldız olacak'' denilmiş, yurutulen çözum sureci suresinde bölgede siyaseten PKK ve HDP muhatap alındığı için hızla bunların buyumesine ve bu bölge belediyelerinin PKK'nın siyasi kanadı olan HDP'nin eline geçmesine vesile olunmuştu. Böylece belediyeleri alan HDP maddi yönden guçlenmiş birçok militanı da kadrolarına almıştı. Bu gun uyuyan bombalar diye bilinen bombaların buyuk bölumu bu dönemde belediyeye ait iş makinaları da kullanılarak yerleştirilmişti. Halen kazılan hendeklerin bir kısmı yine bu makinalar ile yapılmaktadır.

Çözum sureci kapsamında PKK dağdan şehirlere kadar inmiş, şehir yapılanması tamamlanmış, bu göz yumma neticesinde şehirler her turlu silahlar ile doldurulmuştu.

Gelinen noktada PKK savaşı şehir içerisine çekerek elinin guçlenmesi ve Suriye'de ki tablonun aynısının oluşması için buyuk gayret göstermektedir.

Çunku bu sayede bölge halkına karşı bir savaş var diyecek; basiretsiz AKP Hukumeti tarafından çıkarılan ikiz yasalardan faydalanmak isteyecektir.

Bu yasa kapsamında Birleşmiş Milletlere başvurup bölgede guvenliğin BM tarafından sağlanmasını isteyerek bölgenin koparılması işlemini de fiilen başlatmış olacaktır.

Buyuk İsrail'in kurulması yolunda kendisine görev verilen PKK'nın butun bunları yapması onlar için normal olabilir.

Amma Diyarbakır'ı bilen ve bölge halkını tanıyan birisi olarak bölgede ki kardeşlerime diyorum ki; ey kardeşlerim uzerinize oynanan oyunları bozacak olanlar yine sizlersiniz.

Unutmayın ki Gavurdan medet umanlar iflah olmadı olmazlarda.

Geçmişte BM'in barış gucu gönderdiği Bosna aklınızdan çıkmasın.

Yine Irak'a demokrasi getireceğim diyen ABD'nin ve işbirlikçilerinin yaptıkları zulmu unutmayın.

Bu bağlamda Irak'ın işgali sırasında yapılan mezalimi en iyi anlatan Fatma Nur bacının mektubunu bir kez daha hatırlayalım. Ebu Gureyb Hapishanesinden Fatma Nur Bacı özetle ''Ey Muslumanlar'' diye başlayan ve devamında ''sizler evlerinizde rahat uyurken bu kafirler bizlere burada her turlu işkenceleri yapıyor, bize defalarca tecavuz ediyorlar. Karınlarımızda onların piçlerini taşıyoruz. Ne olur gelin bu hapishaneyi yerle bir edin, bizi de öldurun. Biz onların piçlerini doğurmak ve bu utançla yaşamak istemiyoruz'' diye göz yaşları içinde okuduğumuz bu mektubu göndermişti. Bu mektupta ki olayların olmasına vesile olanlar Allah katında butun bunların hesabını elbette vereceklerdir.

Gavurdan medet umarak BM'i bölgeye davet etmek tamamen Siyonistlerin bir oyunudur.

Bu oyuna sakın gelmeyin. Bizler Kurduyle Turkuyle bin yıldır bu topraklarda beraber yaşamış, Çanakkale'de, Kurtuluş savaşında ve Kıbrıs'ta sırt sırta vererek beraber savaşmış, beraber ağlamış, beraber gulmuş et ve tırnak gibi olmuş kardeşler topluluğuyuz. Bölgeye huzur getirecek tek çözum de bizi bir arada tutan kuvvet olan İslam kardeşliğinin tesisidir. Bizi bölup parçalamaya, birbirimize duşurmeye çalışanlara fırsat vermeyelim. O mubarek toprakları Siyonist Yahudilere peşkeş çekmek isteyenlere inat daha çok birbirimize kenetlenmemiz daha çok birbirimizin dertleri ile dertlenmemiz lazım.

Son olarak bizi yönetenlere diyeceğim de odur ki; bu gun Guneydoğu'da ki tablonun oluşmasının en buyuk sorumlusu sizsiniz. Bizim bu gun anlattıklarımızı siz de defalarca Erbakan Hocam'dan dinlediniz. Ama ne yazık ki gavurları dinlediğiniz kadar size kardeşçe tavsiye edenleri dinlemediniz.

İncirlikte ABD ve bölgede bilumum ajanlar olduğu muddetçe işiniz çok zor.

Şimdi gelinen noktada vermiş olduğunuz mucadelede PKK ile sivil halkı çok iyi ayırt etmeniz lazım. Bölgeyi çok iyi analiz edip bölge halkını tanımaya çalışmalı uygun çözumler uretmelisiniz. Bölgede ağır silahları kullanırsanız Suriye'deki tablonun oluşmasına ve bölgenin koparılmasına kendi elleriniz ile hizmet etmiş olursunuz.

Devletin ölum elinden ziyade hayat veren şefkat elini kullanırsanız her şey kendiliğinden duzelecektir.

Allah'a Emanet Olun.

Abdullah Akçay