45. ve 46. dönem hukumetlerinin Başbakanı ve 8. Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın oğlu Tevfik Ahmet Özal, “Ana Parti" isminde yeni bir parti kurdu. 7 Kasım’da resmen ilan edilen partinin Genel Başkanlığı görevini ustlenen Ahmet Özal, ilk basın toplantısını Gazete365’in yayın bölgesi Bağcılar’da gerçekleştirdi. Partinin programı, hedefi ve stratejilerini basın mensuplarıyla paylaşan Özal, gundeme dair konularda da göruşlerini belirtti.
Konuşmasının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlarken ilerleyen sureçte partiye önemli isimlerin katılacağının da sinyalini veren Özal, seçim barajı ile ilgili bir soruya ise, “Biz siyasete barajı geçmek için girmedik, biz siyasete iktidar olmak için girdik" dedi.
BİR HÜKÜMETE 12 YIL ÇOK
Holiday In İstanbul Airport Hotel’de gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Özal, ilk olarak ulkede oluşturulan kutuplaşma ve kavgayı bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Alevi ve Kurt açılımlarından Suriye meselesine, başkanlık sisteminden iç ve dış politikaya kadar birçok konu hakkındaki göruşlerini dile getiren Özal, Anayasa için de yeni bir madde önerdi. AK Parti ve geçmişteki hukumetleri değerlendiren Özal, “AK Parti ve önceki hukumetlere baktığımızda ilk yıllarında guzel işler başarmışlardır. Ama sonraki yıllarda ya yerlerinde saymış ya da gerilemiş, hatta yanlış işler yapmışlardır. Siyaset heyecan ister, yenilik ister. Bu nedenle bizim parti tuzuğumuzde; ilk iş belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanının görev suresini Anayasa’ya eklenecek madde ile en fazla 2 dönemle sınırlamak var" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE TALİBİZ
Babası Turgut Özal’ın kaldığı yerden devam edeceklerini ifade eden Özal, “Biz partiyi, Turkiye’nin bugunku ortamında içeride ve dışarıda yaşanan karışıklıklara bakarak, ileriye dönuk guzel şeyler yapacağımızı görduğumuz için kurduk. Aradan geçen 12 yılın ardından siyasete geri dönme gereği duydum. Bizim siyasi anlayışımızda buyuk Ataturk ve Turgut Özal vardır. Biz bu liderlerimizin yolunda Turkiye’yi daha ileri göturmek için siyasete girdik. Bizim fikriyatımızda Ataturk’un gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak, rahmetli Özal’ın yolunda da hur duşuncenin, demokrasinin, din ve vicdan hurriyetinin daha yaygın olduğu bir Turkiye’yi sağlamak var" dedi.
VATANDAŞI DÜŞÜNEN YOK
YÖK’un kaldırılması gerektiği ve diyanet işleri başkanlığının hukumete bağlı oluşunun yanlış olduğu konularına da değinen Özal, RTÜK kurumuna verilen 248 milyon TL butçenin de yerel medyayı ayakta tutmak için kullanılması gerektiğini vurguladı. “Bizim hedefimiz rahmetli Turgut Özal gibi öncelikle orta direktir" diyen Özal, “ Son zamanlarda butun televizyon ekranlarında ya Suriye ya Irak ya Gazze var. Turkiye’deki emeklinin, işçinin, universitelinin bu ulkenin vatandaşının derdi var. Ama artık kimse bunları konuşmuyor Turkiye’de. Orta direk Turkiye’de artık bitmek uzere. Emeklilikte yaşa takılan, universite bitince kredi borcu nedeniyle evine haciz gelen öğrenci, artan mazot fiyatını duşunen köylu, artan KDV, ÖTV kimsenin umurunda değil. Vatandaşı duşunen yok. Ama biz Turkiye’nin meselelerinin ne olduğunu da, çözumlerinin ne olduğunu da çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
