Gazete365’in yayın bölgesi olan 3. Seçim Bölgesi’nde Saadet Partisi’nin 6 kadın milletvekili adayının çalışmaları dikkat çekiyor. 13 ilçede vatandaşlarla bir araya gelen ve çeşitli kurum ve kuruluşlara ziyaretlerde bulunan Saadet Partisi İstanbul 3. Bölge Kadın Milletvekili Adayları, seçmene söz verip, söz alıyorlar.
İlçe teşkilatlarında gunluk planı yaptıktan sonra İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı görevini yapan Milletvekili Adayı Nagehan Gul Asilturk önculuğunde hareket eden kadın adaylar, Gungören’deki çalışmaları sırasında da Gazete365’e açıklamalarda bulundular. İlçe binasında Gazete365’e konuşan Saadet Partisi İstanbul 3. Bölge Kadın Milletvekili Adayları; Nagehan Gul Asilturk, Emine Özturk, Nazmiye Gulbaş ve Ruveyda Barstuğan, partilerinin seçim beyannamesi hakkında da bilgi verdi.
ANAYASAL HAKKIMIZLA MECLİSE GİRECEĞİZ
“Vatandaşlarımıza sesleniyorum sakın baraj kaygısıyla Saadet Partisi’ne oy vermezlik yapmasınlar" diyen Saadet Partisi İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Nagehan Gul Asilturk, “2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle bireysel başvuru hakkı getirildi. Örneğin; siz, şu veya bu partiden milletvekili adayısınız, seçim bölgenizden vekil olacak kadar oy topladınız ama partiniz barajı aşamadı. Siz, 40 bin oyla seçilemediniz ama partisi barajı aşan aday 30 bin oyla seçildi. İşte bu durumda başvuru hakkı doğuyor. Biz barajı aşamasak bile bu hakkımızı kullanarak, inşallah en az grup kuracak kadar milletvekili çıkaracağız. 148. Maddenin 3.fıkrasına göre hakkımızı söke söke alacağız. Olmadı bunların ağabey gördukleri Avrupa’ya İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’e gideceğiz" şeklinde konuştu.
BU SEFER VATAN SÖZ KONUSU
Milli Göruş hukumeti dönemini hatırlatarak, belediyecilik sistemini kendilerinin duzene oturttuğunu ve kısa surede birçok önemli icraata imza attıklarını söyleyen Nagehan Gul Asilturk, “O dönemlerde insanlar gördu ki başları sıkıştığında gidecekleri yer; Saadet Partisi. Biz bunun için yeniden meclise girmeliyiz. Makam, mevki, şan şöhret için değil, bu vatanın butunluğu için kardeşçe, onurla, hizmetle yaşaması için biz mecliste olmalıyız. Turkiye’nin geldiği nokta ortada. Biz önceki seçim dönemlerinde ekonomiyi konuşurken bugun sadece vatanı konuşur oldu. Çunku Ortadoğu’da uygulanan 'Kardeşi kardeşe duşurme, iç savaş’ politikası biz de uygulanıyor" dedi.
13 YILIN SONUNDA 90’LI YILLARA DÖNDÜK
AK Parti’nin iktidar surecini değerlendiren Emine Özturk de, “13 yıldır AKP tek başına iktidar. Ama son söylemlerinde sanki yeni göreve gelecekmiş gibi, yaşananlardan sorumlu değillermiş gibi davranıyor, algı operasyonlarıyla vatandaşları yanıltıyorlar. Ekonominin durumu ortada, Guneydoğu’da hâkimiyeti kaybetmiş durumdayız. İç ve dış politikamızın sonuçları ortada. Açıksa 90’lı yıllara geri dönduk. Tek başına iktidarın bizi getirdiği noktayı göruyoruz. Biz %11 oy olarak Ecevit döneminde CHP ile koalisyon yaptığımızda ve yine 96 yılında %21 ile Refah Yol hukumetini kurduğumuzda kısa surede neleri gerçekleştirdik vatandaşımız biliyor. %40’larda %50’lilerde oy olan iktidarın yaptıklarını ise göruyoruz" diye konuştu.
DİNDAR DEĞİL BAĞIMLI GENÇLİK YETİŞTİRDİLER
Çözumun Milli Göruş’te olduğunu söyleyen Aday Nazmiye Gulbaş da, “Dindar nesil yetiştireceğiz diye yola çıktılar ve 13 yıldır iktidarlar. O gun 5 yaşında olan kuçuk bir çocuk şimdi oy kullanacak genç bir birey haline geldi. Ama bu gençlerde dindarlığa dair hiçbir şey göremezsiniz. Bu ulkede resmi rakamlara göre 1,5 milyon bonzai kullanıcı var. Gençlerin uyuşturucu bağımlılığı giderek artıyor ama mecliste bununla ilgili çalışmalar yapılmıyor. Üniversite sayısını arttırmakla iş bitmiyor. Sadece okumayan gençler değil, universiteyi bitiren gençler dahi iş bulamıyor. Geçim sıkıntısından dolayı korkudan gençler evlenemiyorlar. Gençler özguvenini yitirdi. Uyuşturucuya bağımlı, vasıfsız, işsiz, korkak ve internete bağımlı sanal bir gençlik yetişiyor" ifadelerini kullandı.
SAADETLE SAYGI SEVGİ GELECEK
Son zamanlarda siyasi uslubun giderek çirkinleştiğini öne surerek tepki gösteren Aday Ruveyda Barstuğan ise, “2 Kasım’da inşallah meclise girmeye başarırsak, hem iktidarda, hem muhalefette en guzel dilin nasıl kullanılacağını, tekrar meclise saygının, nezaketin nasıl yerleştiğini bir kez daha herkese göstereceğiz. Çunku eğer kardeşlikten, eğer barıştan bahsediyorsak bu önce yöneticilerde başlamalı. Artık kavga eden, birbirleriyle atışan yöneticilerden ziyade, birbiriyle muhabbet eden ve halkın sorunlarını en iyi şekilde çözecek kadroların gelmesi için 1 Kasım’da Saadet Partisi denilmesi gerekiyor. Seçmenimizden yureğinin sesini dinleyip, Saadeti duymasını istiyoruz" dedi.
365/Aykut Kaya