Bizi affedin çocuklar…
Bölgedeki birçok ilçede en son 80’li, 90’lı yıllarda çocuk olanlar yaşadı çocukluğunu desem herhalde kimse itiraz etmez. Oyun oynamak için boş bir alan, üzerine yatmak için yemyeşil çimler aramakta hiç zorlanmazdık desem yalan olmaz. Şimdi ise yeşil alanların imara açılmasıyla, en ufak bir boşluğa bile binalar inşa edilmesiyle beton yığınına dönen mahallelerde ranta kurban giden çocukluklar söz konusu…
Kimse bana ne kızsın ne de abartıyorsun desin. Çünkü Güngören muhabirimiz Sadullah Dervişoğlu’nun İnönü Caddesi’nde objektifine yansıya bu kare; sadece sıra dışı bir şekilde kaldırımda top oynamayı tercih eden iki afacan çocuğun hikâyesi değil. Burada; ceplerini doldurmak gayesindeki büyüklerinin ellerinden yeşil alanlarını, oyun alanlarını aldığı çocukların, plansız, çarpık ve betonarme bir hayata mahkûm edilen bir neslin çaresizliği var.
***
A veya B partisinin ilçe belediyeleri, “Spora ve sporcuya önem veriyoruz” naraları atsın, şu kadar yılda şu kadar spor salonu yaptık diyerek sadece gösterişte kalan icraatlarını anlatadursun. Olaylara geniş açıdan ve objektif baktığımızda aslında her şey ortada. En çok üzerine düştüğümüz futbolda bile durumumuz pek iç açıcı değil. Sorarım dünya çapında başarılı kaç sporcumuz, ünlü kaç futbolcumuz var? Az sayıda olan bu ünlü sporcularımızdan kaçı ülkemizde yetişmiş? Hadi, kaldırımda top oynayan çocukları geçtim. Ben bu bölgenin gazetecisi olarak çok kez amatör spor kulübü futbolcularının maç öncesi antrenmanlarını kaldırımda yapmak zorunda kaldığını gördüm.
***
Hamdolsun (!)Gençlik ve Spor Bakanlığı adı altında bir bakanlığımız var. Demek ki o da olmasa nice olurdu halimiz. Uzun lafı kısası; böyle giderse bu gençlikten ne spor alanında ne iş alanında çok bir şey beklememek lazım. Ne zaman ki sadece “Hedef 2023” demekten öteye gidilir, gelecek seçim için değil, gelecek nesil için diye çalışılırsa ve ne zaman ki sırf yaptık demek adına ve rant için yapılmazsa icraatlar, işte o zaman bu nesil için bir umut olur.
Çok zor dediğinizi duyar gibiyim ama aslında olup biten her şey de az da olsa hepimizin payı var. Kimimiz sesimizi çıkarmıyor susuyoruz, kimimiz karşı koyamıyoruz, kimimiz de elimizden geleni yapsak da kaybediyoruz. Yani gelecek neslin acı tablosunu el birliğiyle çiziyoruz. Olup bitenden bihaber çocuklar her şeye rağmen bu fotoğraftaki gibi hayatın tadını çıkartmaya çalışıyor. Yanlış yaptık, yanlış yapıyoruz bizi affedin çocuklar…
Her şeye rağmen; çocuklar inanın! İnanın çocuklar, güzel günler göreceğiz, güneşli günler. Motorları maviliklere süreceğiz, güzel günler göreceğiz, güneşli günler…
YORUMLAR