Hemşeri dernekleri başta olmak üzere güçlü ve köklü sivil toplum kuruluşlarına ev sahipliği yapan Bahçelievler'de, 140 STK bir araya geldi, referandumda 'Evet' deme kararı aldı. Bahçelievler Sivil Düşünce Milli Duruş (SDMD) Platformu adı altında bir araya gelen 140 çatı STK, ilçedeki 600 STK adına bildirge okudu.

Bildirgeyi; SDMD Platformu adına organizasyon sözcüsü Yusuf Yıldırım, Bahçelievler Emniyet Derneği Başkanı Mevlid Uyan ve Bahçelievler Sivaslılar Derneği Başkanı Emin Çıkrıkçı eşliğinde okudu. Salondaki misafirlerin zaman zaman ayağa kalktığı ve alkışların kesilmediği Nurettin Topçu Kültür Merkezi'ndeki programda, salona büyük coşku hakimdi.

DÜŞÜNCELERİMİZİ AZİZ MİLLETİMİZLE PAYLAŞIYORUZ
Yerel ve ulusal basınının da ilgisinin yoğun olduğu programda platform adına bildirgeyi okuyan Yusuf Yıldırım, konuşmasını; “Takdim ve gerekçe” ile “Milletin sesi bildirgesi” şeklinde iki başlık altında yaptı. “Derdi ‘millet’ olanın kararı; ‘evet’ olur” sloganıyla düzenlenen programda coşkuyla kalabalığa seslenen Yusuf Yıldırım, “Bizler; bu bildirgede imzası, arkamızdaki muhteşem panoda logosu, yüreğinde de dağ gibi imanı ve millet-memleket sevgisi olan ve Bahçelievler'de faaliyette bulunan sivil toplum ve düşünce kuruluşları; yaklaşmakta olan 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı sistemi ve Anayasa halk oylaması öncesi ortak duruş ve düşüncemizi aziz milletimizle paylaşmak kararındayız” diyerek sözlerine başladı.

TEK NEFES TEK YÜREK HAYKIRIYORUZ: EVET!
Bir araya gelme ve ‘evet’ kararını alma süreçlerine de değinen Yusuf Yıldırım; “Düşündük, taşındık, ölçtük, biçtik; hakikate eriştik. Dostu gördük, düşmanı bulduk. Muradımız sizlerle de paylaşmak yüreğimizi; bizi biz kılan dertlerimizi, kaygılarımızı ve kararımızı. Bahçelievler'deki 600 küsur dernek adına 140 çatı birlik olarak tek ses, tek nefes, tek yürek haykırıyoruz; Derdi ‘millet’ olanın kararı; ‘evet’ olur” şeklinde konuştu.

DEFALARCA HAÇLI TAARRUZUNA MARUZ KALDIK
Konuşmasının ikinci bölümünde salondakileri ayağa kalkmaya davet eden Yusuf Yıldırım, “Ecdadımızın bu toprağı vatan eylediği günden bu yana birçok haçlı taarruzuna maruz kaldık. Hep o aynı zihniyet Malazgirt’te, Kosova’da, Mohaç’ta, Çanakkale’de dize getiremediği necip milletimizi, siyasi ve iktisadi oyunlarla vesayet altına almayı adet ve hedef edinmiştir. Milli İrade ne zaman devletimizde hâkim olsa, haçlı ittifakı hemen harekete geçmiş, çoğu zaman içerideki işbirlikçilerini de kullanarak milli diriliş hareketimizi durdurmak için her türlü şeytani planlarını devreye sokmuştur” diye konuştu.

15 TEMMUZLAR YAŞANMASIN DİYE TOPYEKÜN EVET!
1875 yılından bu yana yaşanan darbeleri anlatan ve 15 Temmuz darbe girişimine vurgu yapan Yusuf Yıldırım, “Bu sebeplerledir ki bizi ithal vesayetin zilleti altında bırakan devşirme anayasa ve buna bağlı devlet düzeninin üzerimize serptiği ölü toprağından silkinip kendi ruh kökümüz ile beslenen yerli ve milli anayasaya; devlet-i ebed müddet için ve dahi 15 Temmuz'ların artık yaşanmaması ve Ömer Halisdemir'lerin ruhunun şad olması için bütün bir Bahçelievler ve topyekun millet olarak; evet, evet, evet diyoruz” diye haykırdı.  >365Haber Merkezi

Bahçelievler Sivil Düşünce ve Milli Duruş Platformu tarafından okunan bildirgenin tamamı şöyle:
TAKDİM ve GEREKÇE:
Bizler; aşağıda imzası, arkamızdaki muhteşem panoda logosu, yüreğinde de dağ gibi imanı ve millet-memleket sevgisi olan ve Bahçelievler'de faaliyette bulunan Sivil Toplum ve Düşünce Kuruluşları; yaklaşmakta olan 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı sistemi ve Anayasa Halk oylaması öncesi ortak duruş ve düşüncemizi aziz milletimizle paylaşmak kararındayız.

Bu karara nasıl vardık; buraya niye geldik?
Öyle ya; nihayet burada olan tüm paydaşlarımızla birlikte bizler; Milli İradenin Sesi olduğumuz iddiasındayız. Öyle ise, günlük meşgale ve gelip geçici telaş sayılabilecek rutin faaliyetlerimizin çok ötesinde bir misyonumuz ve sorumluluklarımız olmalı idi.

İşte bu yük ile oturduk; düşündük, taşındık. Etrafımızda yaşanan hadiselerin sağını solunu, ilerisini, gerisini, geçmişini geleceğini hesap ettik, kitap ettik, fehmettik.

Doğuya baktık, batıya döndük; bir dost bildiklerimize göz attık dikkatlice, sonra dönüp düşman bellediklerimizi seyre daldık. Hele hele, bizim için hiç mi hiç hayır rüya görmeyecek olanlara iyice dikkat kesildik, adeta uyurlarken dahi nefeslerini izledik.

Kolladık; bakalım kim ne yapıyor, ne diyor, ne bekliyor? Kim kiminle iş tutuyor, oyun kuruyor, kağıt karıyor?Yani; kimin hesabı neymiş, kim kimden yanaymış, kim kiminle kanka, hangi dost kılıklı hain, aslında zehirli bir belaymış; hepsini bir güzel fark ettik, bir kenara da not ettik..

Sonra, milletin istikbaline bir tefekkür yolculuğu yaptık. Memleket için hayırlısı nedir, aradık, sorduk, tartıştık, düşündük. Geçmişten geleceğe sağlam bir köprü kurduk.

Ha bir de dikkat ettik, bakalım kim ya da kimler; bizim gibi düşünüyor, bizim gibi inanıyor? Kimler bize benzer yaşıyor, sonundan da bizim gibi ölüyor?

Kimlerle aynı şeylere ağlıyor, aynı şeylere gülüyoruz. Hangi düğünde kiminle oynuyor, hangi taziyede kimlerle ağlıyoruz?

Her şeyden önemlisi; KİM DOST bize; KİM DÜŞMAN; hatta kimler ortaya karışık şeytan?
Yani dememiz o ki ey dostlar; kimin derdi sadece bu Memleket, bu aziz Millet? 
Coğrafyamızda "Mazlum"un umudu kim, zalimin korkusu kimden? 

Bu bayrak hangi gönülde esiyor deliler gibi; bu ezan hangi yürekte Amin'lerle buluşuyor?
Düşündük, taşındık, ölçtük, biçtik; hakikate eriştik!!! Dostu gördük, düşmanı bulduk!!!
Muradımız sizlerle de paylaşmak yüreğimizi; bizi biz kalan dertlerimizi, kaygılarımızı ve kararımızı..  Bahçelievler'deki 600 küsur dernek adına 140 çatı birlik olarak tek ses, tek nefes, tek yürek haykırıyoruz;  Şimdi MİLLET SESLENİYOR; eyy azizler, buyurunuz...
Derdi “millet” olanın, kararı “evet” olur…

“MİLLETİN SESİ” BİLDİRGESİ
Ecdadımızın bu toprağı vatan eylediği günden bu yana birçok haçlı taarruzuna maruz kaldık. Hep o aynı zihniyet Malazgirt’te, Kosova’da, Mohaç’ta, Çanakkale’de dize getiremediği necip milletimizi, siyasi ve iktisadi oyunlarla vesayet altına almayı adet ve hedef edinmiştir.
Milli İrade ne zaman devletimizde hâkim olsa, haçlı ittifakı hemen harekete geçmiş, çoğu zaman içerideki işbirlikçilerini de kullanarak milli diriliş hareketimizi durdurmak için her türlü şeytani planlarını devreye sokmuştur.

“Darbe” kavramı ile ilk kez karşılaştığımız 1876’dan beri birçok kez halkın iradesine karşı çıkılmış, 1960’ta, 1980’de masum canlar darağaçlarına çekilmiştir. 28 Şubat’ın yaralarını daha yeni yeni sarmaya başlamışken; öze dönüş hareketimizi hazmedemeyen hainler sinsi oyunlarını en son 15 Temmuz’da sahneleyerek ülkemizi bir kez daha kana bulamış, kaosa sürüklemek istemiştir.
İşin özü; Siyonist güçler, kurdukları kukla sistemler ile ülkemizdeki siyasi düzeni kendi arzu ve emellerine uygun olarak şekillendirmek istemektedirler. Bu boyunduruktan kurtulmaya çalıştığımız her dönemde yeni bir yıkım projesi ile karşımıza çıkmışlardır. 

Türkiye kendi silahını, kendi tankını, kendi İHA'sını üretmeye, kısacası "istikbalini" bizzat kurmaya başladığından beri ve bundan dolayıdır ki, her biri bir yandan asırlık kin, nefret ve düşmanlıklarını çirkefçe ve alçakça ortaya koymaktadırlar.

Haçlı-Yahudi ittifakının üzerimize kurduğu oyunlara dur demek için her sahada olduğu gibi devlet yönetiminde de “yerli ve milli”ye; yani özümüze ve kendi benliğimize dönmek, milletçe yürünecek tek yol haline gelmiştir. Hem biz vakti zamanında henüz 15'lik yiğitlerimizle aynı yolu aynı inançla yürüyerek iğne deliğinden geçmedik mi?

Türkiye, kendi anayasasını da kendi yönetim şeklini de kendisi yapacak güçtedir.
Biz; “ilhamını sömürgeci Batıdan değil, kendi tarihinden ve istikbalinden alan” bir devlet düzeni ile adına dünya denen alemde süper güç olmaya muvaffak olacağız.

Bu sebepledir ki bizi ithal vesayetin zilleti altında bırakan devşirme anayasa ve buna bağlı devlet düzeninin üzerimize serptiği ölü toprağından silkinip kendi ruh kökümüz ile beslenen yerli ve milli anayasaya; devlet-i ebed müddet için ve dahi 15 Temmuz'ların artık yaşanmaması ve Ömer Halisdemir'lerin ruhunun şad olması için bütün bir BAHÇELİEVLER ve topyekun MİLLET olarak EVET, EVET, EVET diyoruz!!!