Anavatanı Avustralya olan ve 1800’lü yıllarda Bahçelievler Kocasinan'a dikilen sakız ağacı, asırların yorgunluğa dayanamayarak hastalandı. Belediyesi Başkanlığı’nca yürütülen çalışmada 218 yaşındaki ağacının kuru dalları ile yara ve kovuk yüzeyleri temizlenerek mantar ve zararlı böceklere karşı ilaçlanarak gerekli yerlere çam katranı sürülerek yara yüzeyleri kapatıldı. Ayrıca ağacın kök çevresi çapalanarak, toprağın mantara ve bakterilere karşı korunması ve iyileştirilmesi için bakır sülfat(göztaşı) uygulaması yapıldı.

ANIT AĞAÇ EN AZ 1 ASIR DAHA OKSİJEN ÜRETMEYE DEVAM EDECEK
Çalışmayı yerinde izleyen Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır, “Bahçelievler’de, ilçemizin adına yakışır şekilde yeşil dokuyu güçlendirdiğimiz gibi var olanları korumayı da görev biliyoruz. Bahçelievlerimizi asırlardır süsleyen ve yaşları 33 ile 218 arasında değişen 27 tane Sakız ağacımız var. Bunların tamamını gözümüz gibi koruyoruz ve hepsi kayıt altında. Onları geçmişimizin bize mirası olarak kabul edip, gelecek kuşaklara aktarabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. İlçemizin değişik noktalarında dikili olan bu asırlık ağaçlarımızın periyodik bakımlarını ve gerekirse de tedavilerini yapıyoruz. Bildiğiniz gibi ağaçlar doğanın, özellikle şehirlerin akciğerleridir. Önünde bulunduğumuz bu anıt ağaç da bunlardan biri. Adeta bu mahallemizin sembolü olan ağacımıza en son 15 yıl kadar önce bakım ve tedavi yapılmıştı. Arkadaşlarımızın incelemesi sonucunda yeniden bakıma alınması gerektiğine karar verdik. Amacımız, ağacımızın bakım ve tedavisini yaparak en az 1 Asır daha yaşamasını ve tüm canlılar için daha nice yıllar oksijen üretmesini sağlamaktır” dedi.

ÖZEL YÖNTEMLE TEMİZLENDİ
Mahallenin simgesi haline gelen sakız ağacını tedavi eden ekibin başındaki Ziraat Mühendisi Serpil Koçer de ağacı kurtarmak için adeta cerrahi operasyon başlattıklarını ve ağacın kavuğuna, gövdesine ve dallarına giren zararlı bakteriler ve oluşan tortuları özel bir yöntemle temizlediklerini kaydetti.

Sakız ağacını hayata döndürme operasyonunu anlatan Ziraat Mühendisi Koçer, yaptıkları işlemin ağaç rehabilitasyon ve restorasyonu olduğunu söyledi. Koçer, “Yılların ve insanoğlunun yaptığı tahribat sonucunda mantar ve böceklerin istilasına uğrayan ağaçta zamanla çürümeler meydana gelmiş. Bu çürüme ağacın ‘öz odu’nu tahrip ederek kovuk oluşturmuş, bu da ağacın genel sağlığını tehdit ederek yaşam süresini azaltıyor. Ağacı özel bir yöntemle böcek ve mantarlardan temizleyerek ilaçladık ve harici şartlardan etkilenmeyecek hale getirdik. Ağacı koruyucu macunla izole ettik” diye konuştu. İki asırlık anıt ağacın en son 15 yıl kadar önce tedavi edildiğini de belirten Koçer, ağacın belirli aralıklarla bakımının yapılması gerektiğini ve yapılan operasyonun ardından fiziki bir müdahaleye maruz kalmaması durumunda bir asır daha yaşayabileceğini sözlerine ekledi.