Bahçelievler JFK Hastanesi doktorlarından Doç. Dr. Utku Öz'den uyarılar

Bahçelievler JFK Hastanesi, kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde de farklı ve öncü bir hizmet sunarak, polikliniğinden ameliyathanesine, yataklı servisinden müdahale odasına kadar, kadınların ergenlik, gebelik, menopoz dönemlerinde ve rutin meyanelerind

Bahçelievler JFK Hastanesi doktorlarından Doç. Dr. Utku Öz'den uyarılar

Bahçelievler JFK Hastanesi, kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde de farklı ve öncü bir hizmet sunarak, polikliniğinden ameliyathanesine, yataklı servisinden müdahale odasına kadar, kadınların ergenlik, gebelik, menopoz dönemlerinde ve rutin meyanelerind

Bahçelievler JFK Hastanesi doktorlarından Doç. Dr. Utku Öz'den uyarılar
24 Haziran 2010 - 00:53
Reklam

Bahçelievler JFK Hastanesi, kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde de farklı ve öncü bir hizmet sunarak, polikliniğinden ameliyathanesine, yataklı servisinden müdahale odasına kadar, kadınların ergenlik, gebelik, menopoz dönemlerinde ve rutin meyanelerinde son teknoloji ile bölgenin en önemli hastanesi oldu. 24 saat hizmet kalitesi ve yüksek bilgi birikimi yanında; muayene odalarında ultrasonograf, doppler, biyokimya, mikrobiyoloji, laboratuar ve konsültan hekimleriyle hizmet veren Bahçelievler JFK Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum ünitesi doktorlarından Doç. Dr. Utku Öz, riskli gebelik ve kanserlerin tanısı hakkında önemli bilgiler verdi. GEBELİK SÜRECİ KADIN İÇİN BİR MUAMMA İyi bir tanı, iyi bir takip, iyi bir tedavi, iyi bir doğum ve iyi bir yoğun bakım servisi ile anne-bebek sağlığı açısından güvenli bir hastane olma amacındayız, diyen Doç. Dr. Utku Öz, “Gebelik denen süreç kadın için bir muamma. Kadın ilk günden 9 ayın sonuna kadar bir şey bekliyor. Bazen 15 dakika bir şeyi bekleyemiyoruz. Ama, kadın 9 ay boyunca bir muammayı bekliyor. Bu 9 ayı beklerken annenin ve bebeğin mutlu olması lazım. Çünkü, yıllardır beklediği bebeğine kavuşacak. Bu da ancak güvenle olabilecek bir şey. İyi, güvenli, ne yaptığını bilen bir doktorla yapıldığında, bebeğin anne ile kavuşma şansı çok daha fazla. Anne karnındaki takibe, ne ekersen onu biçersin mantığıyla bakmak lazım. İyi bakıp, iyi değerlendirip, testlerimizi, taramalarımızı, ayrıntılı ultrasonları yapıp, kalbinden, beynine, gözünden kulağına tüm organları iyice değerlendirdikten sonra kötü bir sürpriz ancak milyonda bir olur.” RİSKLİ GEBELİKTE ERKEN TEŞHİS Doç. Dr. Utku Öz, “Amacımız iyi bir anne-çocuk sağlığı merkezi kurmak. Her 100 kadından 99'u gebe kaldıktan sonra bebeğini sağlıklı bir şekilde evine götürebiliyor. Ancak, bir iki tanesi gerçekten ciddi problem yaşıyor. Riskli gebelik, özellikle 35 yaş üzeri gebe kalanlar, daha önce anne karnında bebeği ölen, düşükleri, erken doğumları olan, akraba evliliği yapanlarda olabiliyor. Bu tür durumlarda mutlaka dikkat etmek lazım. İkili, üçlü, dörtlü taramalar yapıp riskli hastaların tespit edilmesi lazım. Riskli gebeliğin tanısını erken yapılması lazım. Çünkü riskli gebeliklerde belli haftaya kadar yasal olarak sonlandırmak mümkün. Doğum anına geldiğinde tanı koymanın hiçbir faydası yok. Riskli gebelikte, anne karnında bebeğin genetik ve yapısal hastalıkların tanısında erken teşhis çok önemli. Doğum sonrası problemlerin sadece anne ve babayı etkilemekle kalmayıp öncelikle tüm aileyi daha sonra ise toplumu etkilediği düşünüldüğünde her yapılan testin ne kadar gerekli ve önemli olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır.” AYRINTILI VE RENKLİ ULTRASON Öz, “22-24 hafta arasında ayrıntılı ultrason yapıp, anne karnındaki bebeğin hastalıklarını tanıyabiliyoruz. Özellikle en sessiz olanın bebeğin kalbi. Bebeğin kalp hastalığının tanısı anne karnında bugün yok. Bebek doğduğu zaman kalp hastalığı ortaya çıkıyor. Biz bunu 22-24 hafta arasında ayrıntılı ultrasonla değerlendirebiliyoruz. Herhangi bir sorun varsa, ailenin bunu mutlaka bilmesi lazım ki gelecekte sıkıntı yaşanmasın. Ayrıntılı ultrasonla, gebeliğin başından sonuna kadar hastamızı takip ediyoruz. Gebeler ilk günden doğuma kadar ayrıntılı utrasonla muayene oluyor. Gebenin ayrıntılı ultrason taraması için başka bir merkeze gitmesine gerek yok. Bazı merkezlerde ayrıntılı ultrason gebelikte sadece 22-24. haftada bir kere yapılıyor. Bu yeterli olmayabiliyor. Çünkü her hastalık o dönemde çıkacak diye bir şey yok. İlk günden hastalık tanısını koymak varken, 22. 24. haftaları beklemiyoruz. Çünkü, erken tanı, tedavinin yarısıdır. Bu bölgede bizim merkezimiz gibi gebelik taraması yapan hiçbir merkez yok. Geçmişte yaşanan sıkıntıların, bu dönemde bu teknoloji ile yaşamamamız lazım. Daha güvenli, daha sağlıklı bir şekilde gebeliğimizi takip etmeliyiz. Gebelikteki endişeyi ortadan kaldırmamız lazım. Bir kadın gebe kaldığı zaman mutlu olmalı, sevinmeli.” YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ Öz, “Gebelik taramaları ve tanısı konusunda yeni doğan yoğun bakım hizmeti de sunuyoruz. Yenidoğan yoğun bakımı servisiyle amacımız, özellikle erken doğan bebeklerde, aileye güven vermek, bebeğe destek sağlamak. Her bebek anne karnında haftasını tamamlayamıyor. Bu tür bebeklerin solunum sıkıntısı oluyor. Biz de iyi bir yenidoğan yoğun bakım servisi kurarak, en az problemle bebeği, anneye teslim etmeye çalışıyoruz.” ÇOĞUL GEBELİKTE ERKEN DOĞUM RİSKİ Öz, “Tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olanların sayısı gittikçe artı. Çoğul gebelikler iki bebeğin birden taşınmasını gerektiyor. Bunların takipleri, gelişimleri, anne karnında yerleşimleri, tutunmaları, tutunamamaları, erken doğum riskleri iyi bir takip gerektiriyor. Çoğul gebeliklerin erken doğumları ciddi oranda yeni doğan problemleri ortaya çıkarıyor. Çoğul gebeliklerde de çok ciddi bir takiple yeni doğan yoğun bakımızla iyi bir hizmet vermeye, bebeği annesine sağlıklı bir şekilde vermeye çalışıyoruz.” dedi. KANSERDE ERKEN TEŞHİS Kadın kanserleri, kadınlar açısından son derece riskli konular diyen Doç. Dr. Utku Öz, “Kanserin erken tanısı olursa tedavisi mümkün. Geç tanıda, çok ciddi bir tedavi alternatifi kalmıyor. Hastanemizde, erken tanı açısından vajinal simir taramasının dışında kolposkopi cihazı ile rahim ağzı kanserlerine erken tanı konulabiliniyor. Kolposkopi, direk olarak rahim ağzını gösterebilen bir cihaz. Bazı özel solüsyonlarla rahim ağzına kolposkopi cihazı ile bakıldığında, kanser var mı, yok mu anlayabiliyorsunuz. Bu simir testinden çok daha önemli bir tanı koyma yöntemi. Böylece rahim ağzı kanserinin taraması ile ilgili kadınlardaki korkuyu azaltmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda kadınlar rahim ağzı kanserinden başka, rahim içi problemler de yaşıyor. Kanama problemleri, düzensiz kanamalar kadınları sıkıntıya sokuyor. İyi bir ultrasonla bakıldığında bunların %95'inin tanısı konabiliyor. Yaptığımız ayrıntılı ultrasonla kadınlardaki kist, miyom gibi hastalıkların tanısını koyup ve tedavisini gerçekleştirebiliyoruz.” Doç. Dr. Utku Öz kimdir? Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Utku Öz, Yüksek Lisansını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde yaptı. Amerika'da, Yale Üniversitesi'nde 2 yıl riskli gebelik ünitesinde çalıştı.