AK Parti Bahçelievler İlçe Başkanı Av. Ramazan Açıkgöz ile gündeme ilişkin gelişmeleri ve Bahçelievler teşkilâtının bu süreçte gerçekleştirdiği çalışmaları ele aldık. Açıkgöz, “Türkiye, Pandemi sürecinde hem Türkiye’ye hem dünyaya ‘Sosyal devlet nasıl olunur?’ bunu öğretti. Eğer bu süreçte AK Parti değil de bir koalisyon hükümeti olsaydı, Recep Tayyip Erdoğan başta olmasaydı, insanımız kırılır, ekonomimiz çökerdi. Hamdolsun Cumhurbaşkanımız ülkesini ve milletini sağ salim bu cendereden çıkardı” dedi.  

Ayasofya İbadete açıldı nasıl değerlendiriyorsunuz?                      
86 yıllık özlem bitti, zincirler kırıldı Ayasofya özgülüğüne kavuştu, çok mutluyum.  Bir hukukçu olarak Danıştay’ın kararını doğru buluyorum.  Bilindiği gibi Ayasofya’nın mülkiyeti Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait. Fatih, Ayasofya’nın cami olarak kullanılmasını vasiyet etmiş. Aksi takdirde bedduada bulunmuş.  Karar, Danıştay’ın Kariye Camii kararında verdiği ilkelerle de uyumlu. Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vakıflarla ilgili kararlarına da atıf yapılmış, çok doğru, gerekçesi sağlam bir karar. 

Başkanlık döneminiz boyunca size yol arkadaşlığı yapan Bahçelievler teşkilatından bahseder misiniz? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? 
Bahçelievler teşkilatı, güçlü bir teşkilat. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, meclis üyelerimiz ve parti olarak bölmüş olduğumuz 18 mahallemizle birlikte yaklaşık bin kişilik bir kadroyuz. 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde yüzde 52’lik oy alarak rekor kırdık. 2019 Mart ayındaki Yerel seçimlerinde partimiz yine birinci çıktı. Bahçelievler Belediyesi’ni parti olarak tekrar kazandık. Pandemi sürecinde de çalışmalarımız hız kesmedi. AK ailemize 8 bin 700 yeni arkadaşımızı kazandırdık. Marifet iltifata tabidir düsturuyla İstanbul İl Başkanlığı da bizi ödüllendirdi.

Türkiye ve dünya olarak bir süredir koronavirüs salgınıyla mücadele ediyoruz ve uzun bir süredir de evlerimizden dışarı çıkmadık. Süreçle ilgili neler söylersiniz? 
Pandemi sürecini iki boyutta ele almalıyız. Bunlardan biri sağlık, diğeri ise ekonomi. Sağlık boyutunda salgın başladığı günden itibaren hükümetimiz çok hızlı bir şekilde tedbirler aldı. Akabinde okullar tatil edildi. 65 yaş üstü ve 20 yaş altının sokağa çıkma yasağı uygulandı. Kamu kurumlarında Vefa destek grupları kuruldu. Esnek çalışma modeline geçildi. Şehirlerarası giriş-çıkışlar yasaklandı. En büyük görev burada sağlık çalışanlarımıza düştü. Nasıl ülkenin bütünlüğü için asker ve polisimiz canla başla çalışıyorsa, sağlıkçılarımız da aynı hassasiyeti gösterdi.  

‘ŞEHİR HASTANELERİYLE BİR KEZ DAHA GURUR DUYDUK’
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gayretleriyle çok şükür sağlıkta birinci sınıf ülke haline geldik. 2000 yılından önceki sağlık sistemiyle şimdiki sistem arasında dağlar kadar fark olduğunu Pandemi’de gördük. Eski yıllarda ilaç kuyruğuna giren vatandaşlarımız, çok şükür bunlara ihtiyaç duymadı. Yapılan şehir hastanelerine bu dönemde ne kadar ihtiyacımız olduğuna şahitlik ettik.

Türkiye’deki sağlık alanındaki gelişmelerle ilgili neler söylersiniz?
Türkiye bu salgında güçlü liderliğiyle dünyaya rol model olmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de ülkemizi takdir etti. Türkiye, Covid-19 ile mücadele kapsamında kendisinden yardım talebinde bulunan 90’a yakın ülkeye tıbbi yardımda bulundu. Aslında bu süreç Türkiye’yi sağlık turizminde önemli bir konuma getirdi. Zaten turizmde başarısını ispat eden bir ülkeydik. Pandemi sürecinde İstanbul Yeşilköy ve Sancaktepe’de bin yatak odalı iki Acil Durum Hastanesi kuruldu. Covid 19 hastaları bu iki hastanenin yanı sıra Pandemi Hastaneleri’nde tedavi görecek. İstanbul’daki diğer hastaneler de normal polikliniklerine devam edecek. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’de dünyanın sayılı sağlık kuruluşları arasına girdi. Bu hastanelerimizin gerek ekipman ve gerekse doktor olarak hiçbir eksiği yoktur.

‘VATANDAŞLARIMIZI GURBETTE BIRAKMADIK’
Devletimiz, 126 ülkeden 77 bin vatandaşımızı Türkiye’ye getirdi. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tahliye operasyonudur. Ülke olarak Pandemi sürecinde dünyaya sosyal devlet nasıl olduğunu gösterdik. 

Türkiye’nin koronavirüsle mücadele noktasında yaptığı çalışmalara değinecek olursak tüm bunlar ekonomik anlamda ne gibi kazanımlara yol açtı?
Hükümetimiz işin başında hemen, çalışanlar için Kısa Dönem Ödeneğini çıkardı. Sonra ücretsiz izin uygulaması başlattı ve her çalışana aylık bin 170 TL ödeme yaptı. İşverenin ise Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında ödeyecekleri sigorta primlerini, muhtasar, KDV beyannamelerini 6 ay erteledi. Pandemi sürecinde ödenemeyen kira bedelleri için, tahliye yolu kapatıldı, salgın döneminde kirasını ödeyemeyenlerin tahliyeleri durduruldu. Karşılıksız çekten ceza alanların infazı durduruldu. Kamu bankaları üzerinden çok güzel işler yapıldı, krediler ertelendi, kredi kartları ertelendi. Konut kredilerinde faiz oranı yüzde 0.64, taşıt kredisi yüzde 0.49’a çekildi. 6 ay ödemesiz kredilerle vatandaşlar rahat bir nefes aldı. Tatil Destek Paketlerinde de yüzde 0.67’ye düştü. Bu da piyasaların canlanmasına ilaç gibi geldi. 

Karantina sürecinde neler yaptınız?
65 yaş üstü 12 bin üyemizle telefonla görüştük. Taleplerini ve isteklerini aldık. Bahçelievler Kaymakamlığı, Bahçelievler Belediyesi ve İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bunları ilettik. Büyüklerimizle iletişimden sonra duygusal bir bağ oluştu. Aynı çalışmanın bir benzerini AK Partili 98 bin üyemizden 55 binini arayarak yaptık. Onların da taleplerini raporladık. Sürecin de takipçisi olduk. Pandemide durumu iyi olmayan 2500 aileye yardım ulaştırdık. Vefa Grubuyla birlikte güzel işlere imza attık. Yani çok iyi bir süreç geçirdik. 

Karantina günleri bize neler öğretti? 
Kanuni Sultan Süleyman Han ne demiş: “Halk içinde muteber bir nesne yoktur devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Bu söz bize sağlığın önemini bir kez daha öğretti. Ayrıca Pandemi bize ailenin önemini kavrattı. Ailemizle birlikte zaman geçirmenin güzelliğini, akrabaları, eş dostu hatırlattı. Bu süreçte bol bol kitap okuduk. 

Normalleşme süreci başladı. Neler yapacaksınız. Neler planlıyorsunuz? 
“Yeni Normal”in kurallarına uygun olarak yaşayacak ve çalışacağız. Tedbiri elden bırakmadan, maske, mesafe ve hijyene dikkat ederek çalışmalarımızı yürüteceğiz. İlçe binamız açılacak. Esnaf ziyaretlerimize başladık, düğünlerde başladı. İnsanların mutlu ve hüzünlü günlerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz. İl başkanlığımız yeni dönemin şartlarına uygun yeni bir çalışma başlattı ve yeni üye çalışması başladı. İstanbul’a yeni 100.000 üye. İlçe olarak biz 6500 yeni üye yapacağız, kurallara dikkat ederek, yine sahalardayız. 

Yarın seçim olsa Bahçelievler hazır mı? 
Öncelikle seçim beklemiyoruz. Çok yoğun bir seçim döneminden geçtik. 1,5 yılda 3 seçim atlattık. Milletimiz seçimini yaptı, teşkilatlar çalıştı ve artık söz seçilmişlerde. Gerek belediyeler, gerek hükümet, kendilerine verilen 5 yıllık süreyi en güzel şekilde değerlendirecekler ve çalışacaklardır. Buna ihtiyacımız var. Diğer taraftan, biz teşkilat olarak her hafta yönetim kurulu toplantılarımızı yapıyoruz. Ana kademe, kadın kolları ve gençlik kolları olarak ve tabii mahallelerimiz olarak. Her hafta çarşamba günü 18 mahalle teşkilatımız bir araya geliyor. Aktif, dinamik, ehil kadrolarımız var. 

İlerleyen zamanlarda siyasette nasıl bir tablo karşımıza çıkacak?
İki şeyin önemli olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri icraat, diğeri iletişim. İnsanımız hem icraat bekliyor; yol, su, alt yapı, hastane, okul, baraj gibi. Hem de kendileriyle iletişim kuran samimi yöneticiler istiyor. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan Belediyeciliği işte böyledir. Hem İstanbul’un su, çöp, alt yapı ve ulaşım sorununu çözdü, hem de gönül belediyeciliği ile insanlara güler yüzle güzel hizmetler sundu. Şiarımız bu olmalıdır. 

Bahçelievler İstanbul’da siyaset anlamında nasıl bir boşluk dolduruyor? 
Biz İstanbul’da 6. büyük ilçeyiz. Türkiye’de ise 56 ilden daha büyük bir nüfusa sahibiz. 600 bin nüfus, 422 bin seçmeniniz var. Aldığımız oy, İstanbul’u, hatta Türkiye’yi etkiliyor. 

İlçe Belediyeniz ile ilişkileriniz nasıl? Ortak çalışmalarda bulunuyor musunuz? 
Belediye Başkanımız Dr. Hakan Bahadır, partimizin adayıydı, teşkilat olarak çok çalıştık ve seçimi kazandık. Başkanımız çalışıyor, belediyemiz çalışıyor. Sahadan belediyemize yönelik bir talep geldiğinde de iletiyoruz.