İstanbul sorunlarını meclise taşıyarak önerge rekortmeni olan, CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Bahçelievler Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Berke Merter, meclis üyelerinin özlük hakları meclise taşıdı. 

Belediye meclis üyelerinin daha başarılı hizmet etmeleri için özlük haklarında yeni düzenlemeler yapılmasını isteyen M. Berke Merter, “Kendi menfaatim için değil bundan sonra bu görevi yapacak arkadaşlarımızın, daha iyi hizmet verebilmesi ve görevini yaparken şartlarının daha iyi olması için ve en önemlisi bu göreve gençlerin, bir fiil iş hayatında olanların da bu görevlere talip olabilmesi için bu konuyu gündeme getiriyorum” dedi.

CHP’li Belediye Meclis Üyesi Berke Merter’in meclisteki konuşmasının tamamı şöyle;
İkinci Meclis üyeliği dönemimi tamamlamak üzereyim. Bu dönemi de tamamladığımda, Bahçelievler Belediye Meclisi’nde 10 yıl, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de 5 yıl görev yapmış olacağım. Sizlerin arasında daha da uzun bu görevi sürdüren arkadaşlar olduğunu biliyorum. Tabi ki seçilmişler olarak bu kadar emeği hepimiz; vatandaşlarımızın huzuru ve refahı için, ilçemiz için, İstanbul'umuz için veriyoruz. Ben bu görevimi her zaman büyük heyecanla yapmış olsam da bir konu beni hep rahatsız etmiştir. Bugün bu konudan yani Meclis Üyelerinin özlük hakları sorunundan bahsetmek istiyorum.

Bunu da etik olması bakımından; görev sonunda dile getirmek istedim. Şunu özellikle belirtmek isterim ki bu dilek ve isteklerim kendi menfaatim için değil, bundan sonra bu görevi yapacak arkadaşlarımızın, daha iyi hizmet verebilmesi ve görevini yaparken şartlarının daha iyi olması için ve en önemlisi bu göreve gençlerin, bir fiil iş hayatında olanların da bu görevlere talip olabilmesi için bu konuyu gündeme getiriyorum.

Meclis Üyesi olarak görev yaptığımızda bir hafta ilçe meclislerinde, bir hafta da İBB Meclisi’nde grup ve komisyon toplantılarına ve Meclis oturumlarında çalışıyoruz, raporları okuyor, Öbür iki hafta da araştırmalarımızı yapıp soru önergelerimizi ve gündem dışı konuşmalarımızı hazırlıyoruz. Bunun yanında partilerimizin, bize Meclis üyesi olarak verdiği görevleri yerine getiriyor ve aynı anda vatandaşlarımızın sorunlarına da çözüm bulmaya çalışıyoruz. Hele ki Meclis Başkan Vekili ya da grup başkan vekili veya grup yöneticisi iseniz görev ve sorumluluklarınız daha da fazla.  Kısaca hepimiz burası için yoğun bir mesai vermekteyiz. Bu görevler için; Silivri'den, Çatalca'dan, Kartal ve Pendik gibi uzak ilçelerden buraya gelebilmek için üyelerimizin harcadıkları zamanı ve yakıt masraflarını düşünün ve dahası burada görev aldığımız sürece bir sosyal güvencemiz yok dolayısıyla bir emeklilik söz konusu da değil. Problem şu ki; bir kişinin bu görevlerde olması demek, başka bir işte çalışmaması demekle eş değer anlamlarda. Çünkü diğer işine/mesleğine ayıracak zamanı kalmıyor. Hiçbir patronda bu kadar esnek saatlerde çalışacak eleman istemez, üstelik ülkemizdeki işsizlik oranını da göz önünde bulundurursak bunun ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz.

Şimdi kime sorsak Gençlerin, profesyonel çalışanların siyasete girmesini istiyoruz değil mi? Peki bu nasıl olacak? Nasıl aile geçindirip evine ekmek getirecek bu görevi yapanlar başka bir yerden ek gelirleri yoksa? Bu şartlarda bir insan maaşlı çalışıyorsa nasıl yerel siyasete girip Meclis üyesi olabilir? Genç Meclis üyelerimiz nasıl geçinebiliyor, ben bilmiyorum? Hangi işveren mesainin çoğunu başka yerde geçiren bir kişiyi çalıştırır? Meclis'e sadece emekliler, iş sahipleri ve serbest meslek sahibi insanlar mı gelsin? Ki onlara da haksızlık bu durum. 21. Yüzyılda SSK'sı olmadan yasal olarak çalışan bir biz kaldık herhalde! Burada iş yeri kazası geçirsek ayağımız kaysa takılsa sigortamız bile yok bizim! İstanbul halkını temsil eden Meclis üyeleri bu durumu hak etmiyor ve ayrıca siyaset herkese açık olabilmeli!

Dünyanın başka büyük metropollerine baktığımızda Londra Büyükşehir Meclis üyelerinin yıllık 2009'da 52,910-£ ve Meclis Başkanının artı olarak 10,558-£ aldığını görebiliyoruz. Görev yaptıkları her yıl için de Meclis üyeliğinden ayrıldıklarında bir aylık maaş geçiş parası alıyorlar. Maaş artışı da ulusal parlamento üyelerini ile aynı. Maaşın miktarı da Milletvekilinin aylığının %73.2’si.  Ayrıca sağlık sigortaları ve emeklilikleri var. Tabi ki ben demiyorum aynısı yapılsın, ama ülkemizin ve bizim çalışma koşuları yansıtan yerli bir formül bulunsun.

Eminim sizlerde hepiniz bu tespitlerime katılıyorsunuzdur. Bununla ilgili karar verici biz de değiliz maalesef. Bu da sistemin yetersizliği olarak görülebilir. Ama belki birisi bizi buradan duyar ve bir sonraki dönem görev alacak arkadaşlar için gerekenleri yapar. Bu konuda başta Büyükşehir Belediye Meclisimize ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza da çağrı da bulunuyorum konuyu Ankara'ya taşıması için.