Bahçelievler Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle geniş kapsamlı bir program düzenledi. Nurettin Topçu Kültür Merkezi’ndeki programa, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, sanatçı Perihan Savaş, Bahçelievler Kadın Meclisi Başkanı Fatma Çınar ve çok sayıda bayan katıldı.
Salondaki mevcut koltuklara sığmayan kadınlar için haricen sandalyelerin getirildiği program, amatör kadın tiyatrocuların sergilediği oyunla başladı. Kadınların kendi dünyasında yaşadıklarını anlatan "Biz bizeyiz" isimli oyun, salondakilerin büyük beğenisini kazandı. Yapılan protokol konuşmaların ardından sanatçı Songül Budak'ın verdiği konserle ise salondakiler unutulmaz dakikalar yaşadı. Birbirinden hareketli şarkılara eşlik eden kadınlar, sahnenin önüne gelerek uzun süre oynadı. Müziğin ritmine kendini kaptıran kadınlar, 8 Mart'ı doyasıya kutladı.
GELECEĞİN MİMARI KADINLARDIR
Tiyatro oyunundan sonra bir konuşma yapan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, kadınları ailenin yapı taşı olarak niteledi. Bir babanın, anne kadar emeği olmadığını söyleyen Develioğlu, "Bir baba, çocuğa anne kadar yakın olup, anne kadar çocuğu üzerinde zaman harcayamıyor. Anne çocuğunu sevgiyle yoğuruyor, yemeğine sevgisini katıyor, ailesine gönlünü veriyor" dedi.
Geçtiğimiz yıl yapılan Anayasa değişiklikleri ile kadınlara önemli haklar verildiğini de hatırlatan Develioğlu, "2004 yılında yapılan değişikliklerle kadın-erkek eşitliği daha net ortaya çıktı.Kadınlarımızın için oluşturulan pozitif ayrımcılıkla önemli bir adım atılmış oldu. Çünkü geleceğimizi kadınlarımız şekillendiriyor. Şayet, Türkiye gelecekte daha refah ev daha iyi olacaksa, bunun mimarı yine kadınlardır. Gözbebeği olarak gördüğümüz gençlerimiz, sizin ellerinizde şekillenecek" diye konuştu.
MÜCADELEMİZ, DÜNYAYA GELİR GELMEZ BAŞLIYOR
Başkan Develioğlu'nun sözlerine destek veren Perihan Savaş da, sadece bir günün kadınlar günü olarak belirlenmesinin yanlış olduğunu söyledi. "Niye bugün kadınlar günü deniliyor?" diyerek sözlerine başlayan Savaş, "Acaba kadınların, ezikliğini, çaresizliğini anlatmak için mi? Bence kadınlar hiç de ezik değil. Kadınlar, büyük bir emekçidir. Onların bu emekçiliği, dünyaya gelme analarından itibaren başlıyor. Çünkü bir kız çocuğu dünyaya geldiği zaman, 'yine mi kız?' düşüncesiyle karşılaşır. İşte dünyaya geldiği andan itibaren, ailesine kendini kabullendirme mücadelesine girer. Sonra okula gitmesi istenmez ve yine bir mücadele, bir emek sarf eder. Bu ilk mücadelelerinden sonra evlenir ve hayatla mücadelesi artarak devam eder. Bütün bu fedakârlıklara rağmen bazı kadınlar, ne yazık ki bunun bedelini canıyla öder" şeklinde konuştu.
HERŞEYE RAĞMEN İSTERSENİZ, BAŞARIRSINIZ
Kültürümüzden gelen yanlışlıklar olduğunu ve bunun deyimlerimize, şarkılarımıza yansıdığını belirten Savaş, “ 'Kızını dövmeyen, dizini döver' veya affedersiniz ama 'Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin' gibi sözler vardır. 'Kız ben seni alacağım, başına vura vura' şeklinde türkülerde bölümler vardır. İşte maalesef kadına verilen önem bu şekilde ortadır" ifadelerini kullandı.
Daha önce yaşadığı zor günleri de seyircilerle paylaşan Perihan Savaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Ben karşınızda Perihan Savaş olarak duruyorum. Evet, güçlü bir kadın diyorsunuz. Ama benim neler yaşadığımı, az çok hepiniz bilirsiniz. Çok zor zamanlar yaşadım. Ama ayaklarımın üstünde durdum. Çünkü ayakta durmak zorundaydım. Eğer bunu başaramasaydım, kendim ve çocuklarım bitmişti. Hiç bir zaman pes etmeyin. Ne pahasına olursa olsun, eğer isterseniz her şeyi başarırsınız."
