CHP Eski İlçe Başkanı “Erciş il olmamalı”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Erciş’in il olması için verdiği kanun teklifini eleştiren Jeofizik Yüksek Mühendisi Dilek Baki “Erciş il olmamalı” dedi.

CHP Eski İlçe Başkanı “Erciş il olmamalı”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Erciş’in il olması için verdiği kanun teklifini eleştiren Jeofizik Yüksek Mühendisi Dilek Baki “Erciş il olmamalı” dedi.

CHP Eski İlçe Başkanı “Erciş il olmamalı”
12 Kasım 2011 - 13:57
Reklam

Bakırköy halkının yakından tanıdığı CHP Bakırköy Eski İlçe Başkanı, CHP Milletvekili Aday Adayı Afet ve Çevre Yönetim Sistemleri Araştırma Derneği (AÇEYSAD) Başkanı Jeofizik Yüksek Mühendisi Dilek Baki, Erciş’in il olmamasının gerekçelerini yaptığı yazılı basın açıklamasıyla açıkladı.

Jeofizik Yüksek Mühendisi Dilek Baki deprem yaşayan Yalova, Düzce gibi ilçelerin il yapılması afet geçirmiş insanların yaralarını sarma amacını tam olarak gerçekleştiremediği gibi ilerde açıklayacağımız gibi daha başka zararlara yol açacaktır, diyerek şunları söyledi:

“Ülkemizde daha öncede deprem olan ilçelerde afet geçirmiş yöre insanların yaralarını sarma amacıyla yeni il’ler yapılmıştır. Zira il ilan edilen ilçeye yapılması gereken kamu hizmet binaları ve il yönetim yapılanması şarttır. Tabii ki yeni illere bu şartları sağlamak için ek ve büyük bütçe tahsis edilir. İşte bu ek bütçe ile il’e yapılabilecekler öngörülerek deprem afeti yaşayan ilçelerin il yapılması isteği oluşuyor.

Ancak il olmanın şartları yasal olarak düzenlenmiş olmasına, çok sayıda ilçenin bu şartlara sahip olmasına rağmen bunların hepsi il yapılmamaktadır. İl olma koşullarına ve şekli büyüklüğe sahip ilçe, coğrafi durumu, nüfusu, ekonomik ve sosyal yapısı, tarihi, kültürel, doğal zenginlikleri, gelişmişlik seviyesi ile çevrenin çekim merkezi olması halinde kamu hizmeti gereklilikleri nedeniyle il yapılmaktadır.

Deprem yaşayan ilçelerin il yapılması (Yalova, Düzce) afet geçirmiş insanların yaralarını sarma amacını tam olarak gerçekleştiremediği gibi ilerde açıklayacağımız gibi daha başka zararlara yol açacaktır.

Öncelikle Erciş Jeolojik olarak (tektonik yapısı aktif olması) müsait olmayan bir bölgededir. Erciş’te meydana gelen deprem MTA’nın diri fay haritasında belirtilmeyen bir faydadır.

Mekanizma çözümlerinden faylanmanın doğrultu atımlı bileşeni olduğundan ters fay olduğu anlaşılmıştır. Bu Fay düzleminde büyüklüğü 6,2 ye ulaşan artçı depremler aktif haldedir. Bilimsel bir araştırmanın öncelikle ve acilen başlatılması olabilecek risklerin değerlendirilmesi çok önemlidir.

Henüz bölgede konuyla ilgili uzmanların Kör Fay adı verilen fayın kaynağı ve riski tanımlanmamıştır.

Araştırma sonucu ortaya çıkacak risklerin bölgenin naklini gerektirebilecek durumda olup olmadığının tespiti gerekmektedir.

Bu çalışmalar yapılmadan, az olan kamu kaynaklarının imarı mümkün olmayan veya şartlarından dolayı pahalıya mal olacak bölgeler üzerinde tüketilmesi doğru değildir.

Düzce il yapıldıktan sonra tüm meslek odaları, yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarının zemini nispeten sağlam Konuralp bölgesinin şehir merkezi yapılması tavsiyesi dikkate alınmayarak, yıkımın olduğu mevkilerde fay hattında yeni yapılaşmalar kamu hizmet binaları için dahi devam etmiştir.

Bu örnekten de görüldüğü üzere, deprem afetinden zarar görenlerin korunması, yaralarının sarılması için ilçe il olma hali ve düzenlemeleri değil Afet Yönetim Sistemlerinin oluşturulması, geliştirmesi ve uygulanması gerekmektedir.

Van’ın daha yeni depremden etkilenen bir il olmasına rağmen normal koşullarda binaların belki de sıvalarını çatlatacak büyüklükteki 5,6 depremden onlarca binanın yıkılıp yüzlerce insanımızın en kaz altında kalmasına il olmasının hiçbir önleyici hali olmamıştır. Yine aynı şekilde mantıkta devam edilirse bu depremin merkez üstü olan Edremit ilçesi de il yapılarak afetin yaraları sarılacak mıdır?

Afet özellikle Deprem Afeti yönetimi alel acele bilimsel araştırma yapılmadan sonuçları bir yönetim sistemine işlenmeden il, ilçe düzenlemesi ile yapılamaz.

Bir kez daha anlaşılmaktadır ki, ülkemizde deprem öncesi ve sonrasını düzenleyen Afet Yönetim Sistemleri oluşturulması ile bu sorunlar çözülür.”