Tüm Türkiye’yi derinden sarsan; ‘Emine Bulut Cinayeti’ne tepkiler dinmek bilmiyor. Sosyal medyada çığ gibi büyüyen tepkiler, sokaklara taştı. Cumhuriyet Halk Partili kadınlar da, tüm ilçelerde eş zamanlı basın açıklamalarıyla, yaşananlara tepki gösterip, kadına şiddete ve kadın cinayetlerine ‘Dur’ denilmesini istediler. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Yeşim Ağırman öncülüğünde İstanbul genelinde eş zamanlı gerçekleşen basın açıklamaları kapsamında, Gazete 365’in yayın bölgesindeki; Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy ve Güngören’de de kadınlar sokaktaydı.

CHP Bahçelievler Kadın Kolu da eski eşi tarafından 10 yaşındaki çocuğunun gözü önünde vahşice katledilen Emine Bulut için, partilerinin ilçe binası önünde bir araya geldi. CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve CHP İlçe Başkanı Özgür Çelik’in de kadınlara destek verdiği tepki dolu açıklamada; “Bu ülkede adalet de erkek” ifadesi dikkat çekti. Grup adına basın açıklamasını yapan ve konuşması sonrası duygulanan Av. Aslı Kavak, “Bilinsin ki, kimse bu cinayetten kendini aklayamaz:  Kadın düşmanı politikalarla her gün karşımıza çıkanlar, Hâkim karşısına jilet gibi takım elbisesiyle çıktığı için Kadın katillerine iyi hal indirimi uygulayanlar, 4 yıldır yürürlükte olan ancak uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’nin gereğini yerine getirmeyenler, Kadınları bu erkek şiddetinden korumaya odaklanmak yerine, ‘Ne yapar ne ederiz de boşanmaları engelleriz’ diye meclis komisyonları kuranlar, Boşanmayı tabulaştıranlar, Nafaka hakkına saldıranlar, Yıllar süren mücadelelerle kazandığımız her bir hakkımızı elimizden almaya çalışanlar, Kadınları korumayan, haklarımıza saldıranlar, bu cinayete ortaktır. Caydırıcı ve uygulanabilir cezalar gelmediği sürece, kadın cinayetlerini önlemek üzere konulan 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tam olarak uygulanmadığı, katil erkeklere ödül gibi dağıtılan indirimlere bir son verilmediği sürece bitmeyecek” ifadelerini kullandı. >365/Haber Merkezi

CHP Bahçelievler Kadın Kolu tarafından yapılan basın açıklamasının tamamı şöyle:
“Ölmek istemiyorum” diyen bir anne, “Anne lütfen ölme” diyen bir evlat.  Bir cümle ne kadar can yakabilirse o kadar yaktı canımızı. Kahrolduk, mahvolduk. Yine bir kadın eski eşi tarafından öldürüldü, hem de çocuğunun gözleri önünde. "Ölmek istemiyorum" diye feryat eden Emine Bulut eski eşi tarafından öldürüldü! Türkiye'de kadın olmanın ne kadar zor olduğuna her gün onlarca korkunç örnekle tanık oluyoruz.

Her gün onlarca kız kardeşimiz erkek şiddetine maruz kalıyor. Yetmiyor, katilin ceza alması için mücadele etmemiz gerekiyor! Çünkü bu ülkede kadın katili erkeklerin ceza alması için mücadele etmek gerekiyor! Çünkü bu ülkede adalet de erkek! Bilinsin ki, kimse bu cinayetten kendini aklayamaz:  Kadın düşmanı politikalarla her gün karşımıza çıkanlar, Hâkim karşısına jilet gibi takım elbisesiyle çıktığı için Kadın katillerine iyi hal indirimi uygulayanlar, 4 yıldır yürürlükte olan ancak uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’nin gereğini yerine getirmeyenler, Kadınları bu erkek şiddetinden korumaya odaklanmak yerine, “ne yapar ne ederiz de boşanmaları engelleriz” diye meclis komisyonları kuranlar, Boşanmayı tabulaştıranlar, Nafaka hakkına saldıranlar, Yıllar süren mücadelelerle kazandığımız her bir hakkımızı elimizden almaya çalışanlar, Kadınları korumayan, haklarımıza saldıranlar, BU CİNAYETE ORTAKTIR.

Yetmedi mi artık bu kadar kadının ölmesi? Yetmedi mi bu kadar çocuğun annesiz kalması? Biz bu ülkenin erkek adaletine dayanamıyoruz. “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” dedikçe onlarca eksiliyoruz. Dün sadece Emine Bulut'un haykırışını izledik ama 2019'da erkekler tarafından katledilen 223 kadın da ölmek istemiyorum diye haykırdı. Neden kadın cinayetlerine, kadına şiddete son veremiyoruz?  Caydırıcı ve uygulanabilir cezalar gelmediği sürece, kadın cinayetlerini önlemek üzere konulan 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tam olarak uygulanmadığı, katil erkeklere ödül gibi dağıtılan indirimlere bir son verilmediği sürece BİT-ME-YE-CEK!

Emine Bulut bir tane değil, bir kerelik değil, tesadüfi değil. Üzülürken de öfkelenirken de bunu aklımızda tutmalıyız. Biz iyi hal indirimi istemiyoruz. Tahrik indirimi istemiyoruz. ÖLMEK İSTEMİYORUZ. Bu vahşete karşı sessiz kalmıyoruz! Kalmayacağız! Alışmayacağız, susmayacağız! Bizler kadınlar ölmesin diye mücadele etmeye devam edeceğiz! Bu zalimlere ve bu zalimleri koruyanlara karşı birlik olacağız. Bu ülkede Anneler ölmeyecek! Çocuklar ağlamayacak!