CHP İstanbul İl Başkan Yardımcılığı, CHP İl Genel Sekreterliği ve CHP Bakırköy İlçe Örgutu Avukatlığı gibi önemli görevler ustlenen Zeynel Emre, CHP 3. Bölge Milletvekili Aday Adayı oldu.
Genç yaşlardan itibaren siyasete atılan ve Cumhuriyet Halk Partisi’nde önemli görevler alan Av. Zeynel Emre, “Sesimiz Meclise" sloganıyla 7 Haziran’daki Genel Seçimler için kolları sıvadı. Gazete365’in sorularını yanıtlayan CHP 3. Bölge Milletvekili Aday Adayı Av. Zeynel Emre, siyasete başlamasından, CHP ile yollarının kesişmesine, hayalindeki Turkiye ve İstanbul’a ve milletvekili olması halinde İstanbul için yapacaklarına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Röportajı sonrasında örgute ve halka da seslenen Zeynel Emre, “Ülkemizde siyaset kurumunun geleceği adına, bugune kadar aldığımız pek çok önemli görevin başarıyla ustesinden geldik. Şimdi daha guçlu, daha etkin ve daha verimli olmak için meclise. Elbette sizin desteğinizle, elbette sizin beklentileriniz ve yureğinizin sesiyle" ifadelerini kullandı.
Niçin politikaya atıldınız?
Hem ailem hem de çevremiz genelde siyasetle ilgilenen ve siyasi partilerde görevli kimselerden oluşmaktaydı. Siyaset evimizdeki muhabbetlerin her zaman birinci konusuydu. Dolayısıyla aktif olarak partimde görev almadığım dönemde dahi hem ulkenin hem de partinin gundemini çok yakın takip eder ve özellikle seçim dönemlerinde elimden gelen katkıyı verirdim.
Beni doğrudan siyasi sorumluluk almaya teşvik eden hatta zorlayan en önemli unsur AKP iktidarı altındaki Turkiye’nin geleceğine ilişkin endişelerimdir. Hatalı ve beceriksiz bir yönetimle Turkiye’nin yapısal bazı sorunlarının çözulmek yerine ağırlaşıp kronikleştiği, bu sorunlara çok ciddi yenilerinin eklendiğini gören her sorumlu yurttaş gibi elimi taşın altına sokmak istedim.
Niçin CHP’yi tercih ettiniz?
Çoğulcu ve barışçı bir toplumun, insan hakları ve hukukun ustunluğune dayalı bir devletin ve rekabetçi, uretken ama aynı zamanda adil böluşumu sağlayan bir ekonomik modelin ancak sosyal demokrat bir siyaset ile kurulabileceğini duşunuyordum. Bu nedenle CHP’yi tercih ettim. İdeolojik arka planın yanı sıra Turkiye’nin her yerine yayılmış örgut yapısı, guçlu bir gelenekten gelmesi ve deneyimli kadroları ile de CHP’nin soldaki tek ciddi iktidar alternatifi olduğu kanısındayım.
Nasıl bir Turkiye istiyorsunuz?
İnsan Hakları ve demokrasi ekseninde biçimlenmiş çağdaş bir Anayasa’ya, bağımsız, tarafsız ve etkin bir yargı erkine, toplumun tum renklerinin adil bir şekilde temsil edildiği,
denetleme ve yasama işlevlerini hakkıyla yerine getirebilen bir parlamentoya, özgur bir medyaya ve topluma, katma değeri yuksek urunler uretebilen, ihracata dayalı buyuyen ve gelir dağılımı dengeli bir ekonomiye sahip çağdaş bir Turkiye istiyorum.
Aklı ve bilimi rehber edinmiş bir eğitim sistemine, yerinden yönetim prensibine göre organize olmuş etkin, hesap sorulabilir ve şeffaf bir devlet organizasyonuna, başta sağlık ve ulaşım olmak uzere nitelikli kamu hizmetlerine, yeşili, maviyi ve kulturu koruyup geliştiren bir anlayışa, 'Yurtta sulh cihanda sulh’ dusturuna uygun bir dış politikaya sahip çağdaş bir Turkiye istiyorum.
Sizce İstanbul’un öncelikli sorunları nelerdir?
Aslında İstanbul’un sorunlarını bir yanıyla Turkiye’nin genelinden ayırmak mumkun değil. İstanbul uzun bir suredir nerdeyse her ilimizin hatta ilçemizin belirli bir nufus ölçeğinde temsil edildiği dev bir kozmopolite dönuşmuş durumdadır. Dolayısıyla İstanbul derken Turkiye’nin tum siyasi ve ekonomik sorunlarının en şiddetli biçimde karşılık bulduğu, görunur olduğu ortak bir meydandan bahsediyoruz. Ama diğer yanıyla da kendine özgu ve çok ağır problemleri olan bir kenttir. Anadolu’daki ekonomik yatırımların ve iş imkânlarının yetersizliği İstanbul’un bugun 17 milyonları aşan bir nufusa sahip olmasına sebep olmuştur. Plansız kentleşme, deprem açısından çok riskli yapı stoku, toplu ulaşım altyapısının yetersizliği, orman ve yeşil alan örtusunde azalma, su havzalarının tehlike altında oluşu, şehrin kulturel varlığını ve denizle ilişkisini tehdit eden ölçusuz ve hukuksuz yapılaşma, çağdaş ve entegre bir kent kulturunden ziyade bir 'gettolar’ federasyonuna dönuşmesi İstanbul’a ilişkin hemen ilk akla gelen esaslı sorunlardır.
Maalesef AKP yönetimleri İstanbul’u korunması gerekli tarihi ve kulturel bir hazine olarak değil de harcanması, ranta dönuşturulmesi gereken bir meta olarak algıladı. Anadolu’da yeni cazibe merkezleri yaratmak yerine göçu teşvik eden, doğa ve kulturu tehdit eden dev yatırımlarla İstanbul’u adeta şantiyeye çevirdi. İstanbul’un binlerce yıl öncesine dayalı kent kimliği bu inşaat kampanyasının tehdidi altındadır. CHP iktidarı altında İstanbul’la ilgili şahsi olarak gundemde tutacağım öncelikli konular Depreme Hazırlık, Toplu Ulaşım ve Kulturel Entegrasyondur.
Peki, Milletvekili olursanız İstanbul’un bu sorunları için ne yapmayı planlıyorsunuz?
Depreme hazırlık noktasında; buyuk adımlar atılması İstanbul açısından hayati, acil ve her turlu istismardan uzak tutulması gereken çok önemli bir ihtiyaçtır. 'Gerçekten’ riskli olan yapıların ve jeolojik alanların profilinin çıkarılması (yıkıp yeniden inşa yerine) 'guçlendirme’ öncelikli bir yenileme planı yapılması gerekir. Herkese standart teşvik yerine kişilerin gelir durumunu dikkate alan 'hedef odaklı’ etkin bir teşvik mekanizması uygulanmalı. Mevcut haliyle dönuşumun çok kısıtlı kalacağı ve kapsamlı bir depreme hazırlık için yeterli olmayacağı açıktır.
Toplu Ulaşımdaki eksiklikler; Şehir içi ulaşımdaki sıkıntılar ve trafik tum İstanbulluların yaşam kalitesini duşuren önemli bir problemdir. Toplu ulaşım özellikle raylı ulaşımın her turu yaygınlaştırılmalıdır. AKP yönetimi (vizyonerlik diye pazarladıkları) garip bir anlayışla hep makro ve sansasyonel projeleri hayata geçirme peşindedir. Üstelik bu projelerin çoğunda ihtiyaçlar ve sonuçlar iyi planlanmamıştır. Dev kamu yatırımlarıyla hem yandaş muteahhitlere verilerek milyarlarca dolarlık ihaleler yapılmakta hem de kamuoyunun gözu boyanmaktadır. Hâlbuki daha dikkatli bir kaynak yönetimi ve mikro anlayışla da çok sayıda probleme çözum bulunabilir. CHP iktidarı döneminde şahısların değil kamunun ortak çıkarını duşunen bir anlayışla ve butuncul bir bakışla toplu ulaşım sorunu yeniden ele alınacak ve bilimsel yöntemlerle çözulecektir.
Kulturel Entegrasyon açısından ise; Merkezi birkaç semti istisna tutarsak İstanbul; halihazırda yuzlerce kasabadan oluşan, kent kulturu ve kimliğinden kopmuş ve milyonlar açısından çalışma ve zorunlu ikamet yeri haline gelmiş bir şehre dönuşmuştur. Tipik bir sağ iktidar olan AKP şehri hep ekonomik getirileri uzerinden okumuş ve kulturel kimliğine yatırım yapmamıştır. Şehrin kulturel varlığını surduren ve yeniden ureten tiyatrolar, konser salonları, festivaller, kutuphaneler, sivil toplum merkezleri sadece sembolik olarak var olmuş ve toplumu dönuşturucu ve geliştirici fonksiyonlarını icra edememiştir. Sosyal demokrat bir CHP iktidarının öncelikli hedeflerinden biri de sağlıklı bir toplumun ana unsuru olan çağdaş kent kulturunun tum İstanbul’da uygun mecralarda var olmasını sağlamak; semtler ve bölgeler arası kulturel ilişkileri artırıp ortak bir İstanbulluluk kimliğinin inşasına katkı sağlamaktır.
AV.ZEYNEL EMRE KİMDİR?
1981 Manisa doğumlu olan Avukat Zeynel Emre, Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Perrin Öğun Emre ile evli ve 4 yaşında Ali Miran isminde bir çocuk babasıdır. Serbest Avukat olarak adım attığı mesleki kariyerinde bugun, birçok alanda faaliyet gösteren bir hukuk burosunda Yönetici - Ortak olarak çalışmaktadır.
Zeynel Emre eğitim hayatında sırasıyla; Elazığ Cumhuriyet İlkokulu, Yeşilköy Muhsin Adil Binal Ortaokulu, Ataköy Cumhuriyet Lisesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakultesi’nden mezun olmuştur. Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Hukumet ve Liderlik Okulu" Sertifika Programı’nı tamamlayan Emre, ABD Teksas Üniversitesi’nde “Siber Ortamda Yurutulen İletişim Faaliyetleri", Almanya Berlin’de Merlin Enstitusu tarafından duzenlenen “Sosyal Medyada Araştırma Yöntemleri" ve Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin “Medya ve Kultur" Sempozyumu gibi uluslararası/ulusal pek çok önemli sempozyum ve akademik çalışmalarında yer almıştır.
Siyasete ilgim genç yaşlarda başlayan Emre, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği bunyesinde “Katılım Hareketi" isimli siyasi proje grubunun kurulmasına katkı sağlamış, kurduğukları oluşumla CHP politikalarına destek vermiştir.
Partide sırasıyla; Mahalle Delegeliği, İl Delegeliği, Sandık Sorumlusu, Okul Sorumlusu, Bakırköy İlçe Örgutu Avukatlığı, Halkla ilişkilerden sorumlu İl Başkan Yardımcılığı ve Haziran 2012 -Aralık 2014 tarihleri aralığında CHP İstanbul İl Sekreterliği görevinde bulunmuştur. Ayrıca bu görevlerin dışında 1,5 yıl kadar CHP’yi temsilen İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu’nda yer almıştır.