Dönüşüm yapılmazsa, kurtulacak ve kurtaracak kişi de kalmayacak

Büyük depremin ardından 11 yıl geçmesine rağmen ne bir dönüşüm yapılabildi ne de Türkiye genelinde bir yol haritası çizilebildi, diyen yazarımız Reşat Akçay, kentsel dönüşümü zorunlu kılan sebepleri ve kentsel dönüşümü engelleyen sebepleri sizler için köş

Dönüşüm yapılmazsa, kurtulacak ve kurtaracak kişi de kalmayacak

Büyük depremin ardından 11 yıl geçmesine rağmen ne bir dönüşüm yapılabildi ne de Türkiye genelinde bir yol haritası çizilebildi, diyen yazarımız Reşat Akçay, kentsel dönüşümü zorunlu kılan sebepleri ve kentsel dönüşümü engelleyen sebepleri sizler için köş

Dönüşüm yapılmazsa, kurtulacak ve kurtaracak kişi de kalmayacak
23 Aralık 2010 - 16:48
Reklam

Büyük depremin ardından 11 yıl geçmesine rağmen ne bir dönüşüm yapılabildi ne de Türkiye genelinde bir yol haritası çizilebildi, diyen yazarımız Reşat Akçay, kentsel dönüşümü zorunlu kılan sebepleri ve kentsel dönüşümü engelleyen sebepleri sizler için köşesine taşıdı. Siyasetçilere de mesaj gönderen Reşat Akçay, “Önümüzde bir genel seçim var. Siyasi partiler, bu topraklarda yaşayan insanımızın can ve mal güvenliğini ilgilendiren bu konuyu programlarına alacaklar mı, merak ediyorum.” dedi. Belediyeciliğin duayenlerinden, yazarımız Reşat Akçay, İstanbul'un umursanmayan ama en önemli sorununu kaleme aldı... KENTSEL DÖNÜŞÜM 1-KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ZORUNLU KILAN SEBEPLER; 1.1-Deprem Haritaları ve Deprem Yönetmeliklerinde Yapılan Değişiklikler 1.2- 1998 yılından önce yapılan yapıların depreme dayanıklı olmaması 1.3–1998 yılında önce yapılan yapıların zemin incelemeleri yapılmadan projelendirilmesi 1.4-Çeşitli tarihlerde çıkartılan af kanunları ile yapı güvenliğine bakılmaksızın yasallaşması 1.5-Planlamanın yerleşimden sonra yapılması 1.6-Yapıların eskime, yıpranma, teknik dışı tadilatlarla yapı güvenliğinin azalması 1.7-Teknolojik gelişmelerle yapıya yüklenen hareketli yüklerdeki artışlar 1.8-Yapı denetimi için Teknik Uygulama Sorumlusu(TUS) veya Yapı Denetim şirketlerindeki yetersizlikler şeklinde sıralanabilir. 2-KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ENGELLEYEN SEBEPLER; 2.1-Yasal düzenlemedeki eksiklikler 2.2-Mülkiyet hakkının kullanılması veya müdahale edilmesinde hukuki sebepler 2.3-Sosyo Ekonomik sorunlar 2.4-Yürütmedeki yetki karmaşası 2.5-Jeolojik, ekolojik, topografik verilerin yetersizliği 2.6-Siyasi Kültür ve Bakış Açısı Bilindiği üzere 1999 den sonra Bilim adamlarının ve Bilimdışı insanların tartışmaya başladığı deprem senaryoları medyada ülke gündeminin birinci sırasına oturmuştur. Sivil Savunma kuruluşları gönüllü kuruluşlar depreme maruz kalan insanları nasıl kurtardıklarını nasıl kurtaracakları geliştirdikleri yöntem ve tedbirleri alınacak kurtarma teçhizatını bunlara ait tatbikatları yaparak halkı bilinçlendirmeye çalışmaktadır. Bilim adamları depremin olası tarihi, şiddeti, yıkılacak bina sayısı, ölecek insan sayısı hakkında tahminler yapmakta ve senaryolar üretmektedirler. Parlamentomuz da bu durumdan etkilenmiş 5393 sayılı kanuna bir madde eklemekle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Müdürlüğü adında bir müdürlük kurmuş ve Zeytinburnu ilçesini Kentsel Dönüşüm Pilot bölge seçmiştir. Ayrıca Üniversitelerimiz Marmara Bölgesindeki fay hareketlerini sürekli takip edip incelemektedir. Tüm bu çalışmalar bizim depreme duyarlılığımızın göstermekte ise de, deprem öncesi alınması gereken tedbirler hakkında bir sonuç ortaya koymamıştır. Ancak 10 yılda ne bir dönüşüm yapılabildi, ne Türkiye genelinde yol haritası belirlenebildi. Böyle giderse kurtarma ekipleri de depremin altında kalacak, kurtaracak veya kurtarılacak adam kalmayacak kalan sağlar birkaç suçlu aramanın peşinde olacaktır. En kısa zamanda konu ile ilgili bilim adamlarını hukukçuların toplayıp teknik insanların toplanıp oluşturulacak yasanın alt yapısını hazırlamalıdır. Parlamento kısa zamanda bu yasal düzenlemeyi yapmalıdır. Yasanın alt yapısı hazırlanırken Anayasanın 35.maddesi kamu yararına uygun olarak mülkiyetle ilgili kanunlarda değişiklik yapmalıdır. Yine halkımızın sosyo-ekonomik durumunu göz önüne alarak; —Ekonomik Düzenleme için yasal hüküm getirmelidir. —Depremin ne zaman olacağı bilinmediğinden dönüşümün sağlanması için yetkililerin dağılımı sorumlulukları genel ve yerel yönetimlerin en küçük birimine kadar düzenlenip yasaya hüküm getirilmelidir. Zaman kaybına mahal bırakılmamalıdır. Bu şekilde bir düzenleme şehirlerin yenilenmesini sağlayabileceği gibi sosyal donatı alanlarına, yetersiz alt yapısına da çözüm getirebilir. Önümüzde bir genel seçim var. Siyasi partiler programlarına bu topraklarda yaşayan insanımızın can ve mal güvenliğini ilgilendiren bu konuyu almayacaklarsa neyi alacaklar doğrusu merak ediyorum. B ir sonraki yazımda bu konunun çözümündeki alternatifleri sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Gazetemizin yayınlandığı alanın içine giren Güngören, Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar ilçelerimiz bu durumdan en çok etkilenecek ilçelerimizdir. Geç kalmayalım tedbir almasak takdirin ne olacağını hepimiz bilmek durumundayız. …………………………………………………………………….. Büyük Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 72.yıldönümü… Onu saygıyla anarken, bize emanet ettiği bu ülkenin vatandaşı olarak ülkemize, ülkemiz insanına sahip çıkalım… Bu vesile ile Kurban Bayramınızı da kutluyorum…