Düşünmek herkese iyi gelecek!..

Gündemi değerlendiren yazılarıyla Gazete365 okuyucularının beğenisini kazanan Abdullah Akçay, yeni yazısında referandum sürecini değerlendirdi…

Düşünmek herkese iyi gelecek!..

Gündemi değerlendiren yazılarıyla Gazete365 okuyucularının beğenisini kazanan Abdullah Akçay, yeni yazısında referandum sürecini değerlendirdi…

Düşünmek herkese iyi gelecek!..
16 Şubat 2017 - 00:46 - Güncelleme: 21 Şubat 2017 - 16:55
Reklam

Düşünmek herkese iyi gelecek !..

Malumunuz üzere Ülkemiz bir referandum sürecine girdi.

Ama referandumda insanlarımızın değişen kanunların ülkemiz ve milletimiz için ne gibi değişikliklere sebep olacağı noktasında ki bilgilendirmelerden çok her seçimde olduğu gibi yine ''Vatanının bekası'' gündeme getirilip yine kutuplaştırma siyaseti üzerinden neticeye gidilmeye çalışılıyor. Her iki tarafta karşı fikre sahip olanı kendisi gibi düşünmediği takdirde ''Vatan hainliği'' ile suçluyor. Ne yazık ki bu suçlamalar Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından da yapılıyor.

Bu karışık ortamda katıldığı her programda konuyu şahıslara göre değerlendirmeden çekincelerini ortaya koyarak anlatan daha sonra da ''sizleri söylediklerim hakkında Düşünmeye davet ediyorum. Düşünün ondan sonra karar verin.Vereceğiniz karara saygılıyız.'' diyen tek kişi Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu Bey olmuştur.

Yeri geldiği için bu günlerde çokça paylaşılan bir hikayeyi anlatmak istedim.

Bir akıl hastanesi ziyareti sırasında, adamın biri doktora sorar:
- Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?
Doktor:
– Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz olsaydınız ne yapardınız?
Adam:
– O anladım der. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan daha büyük.
– Hayır, der doktor. Normal bir insan küvetin tıpasını çeker. Der ve ekler;

GERÇEK AKIL, SADECE BİZE SUNULAN ÇÖZÜMLERİ SEÇMEK DEĞİL; 
EN UYGUN ÇÖZÜMLERİ BULMAKTIR…
Biz neden anlattık bu hikayeyi; anayasalar ortak mutabakat ile yapılır. Bu gün 177 maddelik T.C Anayasanın sadece 18 maddesi değiştirilmektedir. Ama halka anlatılırken sanki komple bir anayasa değişikliği yapılıyormuş gibi anlatılmaktadır. Hatta hikayede anlatıldığı gibi en uygun çözümler yerine Gücü elinde bulunduranların adeta sorgulanamaz ve her şeye hakim olduğu bir sistemi getirip''ya bunu seçer değişime Evet dersiniz ya da siz Darbe anayasasını savunuyorsunuz'' gibi yine bilinen algı yönetimi ile sonuca gitmeye çalışmaktadırlar.

Bu süreçte biz Ne AK Partili yetkililer gibi ''şunlar, şunlar karşı dediği için biz Evet diyoruz, ne de CHP'li yetkililerin dediği gibi şunlar şunlar Evet dediği için biz Hayır diyoruz'' demiyoruz.

Biz diyoruz ki;
Saadet Partisi prensip olarak Başkanlığa karşı değildir.
Fakat biz kontrol edilemez bir Başkanlığa karşıyız…
Diğer çekincelerimiz kuvvetler ayrılığının olmayışı,
güçlü bir Meclisin olmayışı, seçim barajının devam etmesi,
Bakanlara gensorunun kaldırılması, Cumhurbaşkanının partili olması, Cumhurbaşkanına Meclis'in fesih yetkisinin verilmesidir.

Bütün bunlar bizzat Genel Başkanımız tarafından Cumhurbaşkanımıza ve birer mektup ile de parti başkanlarına iletilmiş, bu şekilde halk oylamasına sunulduğunda Evet diyemeyeceğimizi dolayısıyla Hayır oyu vereceğimiz de kamuoyuna bildirilmiştir.

İşte böyle bir ortamda;
DÜŞÜNEN İNSAN HEYKELİNİN AKIL HASTANESİNİN ÖNÜNE KONULDUĞU BİR ÜLKEDE BİZ ZOR OLANI YAPIYOR İNSANIMIZI DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUZ…
Ve diyoruz ki;
Düşünsene kardeşim:

AKP hiç bir temel hususta kendi başına hareket edemedi..
Hep başkasının kurduğu oyuna girdi ve hep kaybetti.
BOP eş başkanlığında, Irak'ta, Libya'da, Ergenekon'da, Suriye'de, Çözüm sürecinde, Cemaat ile işbirliğinde ve benzeri bir çok konuda hep oyuna geldi ve kaybetti dolayısıyla ülke kaybetti.

Bu gün ne yazık ki;
15 yılda attığı önemli olan 15 adımda yanlış yapan bir iktidarın 16.adımının bu sefer doğru olacağını konuşuyoruz.
Terörü bitirmek için, Ekonomik problemlerin çözümü için Başkanlığı hedef gösterenlere 15 yıldır iş başında değimliydiniz, ne istediniz de yapamadınız? diyoruz.
Aslında 2019 yılında hayata geçirilecek bir değişikliği biz şimdi niye tartışıyoruz?
Neden Ülkemizin problemlerini çözmeye yönelik gerçek gündemimiz yok?

Oysa Ülkemizin içinde bulunduğu şartlardan dolayı aslında bizim esas gündemimiz Başkanlık değil;
Kutuplaşma,
Terör ve
Ekonomi olmalıdır.
Dolayısıyla 2.5 Yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki değişikliğin başımızda bu kadar sorun varken şimdi gündeme getirilip bütün gündemin bununla meşgul edilmesi doğru değildir.
Şu anda içinde bulunduğumuz hiç bir problemi de çözmez.
Aksine içinde bulunduğumuz zor şartlardan dolayı birlik ve beraberliğimize en çok ihtiyaç duyduğumuz ortamda kutuplaşmanın ve ülke halkının birlik ve bütünlüğünün bozulmasına daha çok yol açar ve açıyor da zaten.

Neticede mademki Refarandum kararı alındı..

Devletin ve milletin gırtlağına kadar borca girdiği günümüzde;
Refarandum için bütçeden ve örtülü ödenekten bu milletin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını boşuna harcayıp vebale girmeyin.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve tüm parti liderleri Televizyonlarda her kesimden gazetecilerin olduğu canlı programlar yapsınlar.

Anayasa maddeleri tartışılsın.
Evet diyenler niye evet dediğini, Hayır diyenler niye hayır dediğini anlatsınlar.
Hatta bir değil gerekirse haftada bir iki sefer tekrar edilsin.
Neticede birinci ağızlardan ve çarpıtılmadan halkımız herkesi dinlesin. Ondan sonra da ister Evet, ister hayır desinler.

Kutuplaştırmadan, adaletli bir şekilde yapılan bu çalışma neticesine her türlü sonuç ta da kazanan milletimiz olsun.

Bunun haricinde gücü elinde bulunduranların adaletsiz bir şekilde bu gücü kullanarak yapacakları hiç bir çalışma bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da huzur ve mutluluk getirmez.

Ve
Biz Temel Başkanımızın dediği gibi "Milletimizi düşünmeye, sorunlarımızı beraber çözmeye, söylediklerimizi beğenirlerse beraber mücadeleye etmeye davet ediyoruz.''

Yapılacak Referandumun şimdiden Hayırlara vesile olmasını Cenabı Haktan niyaz ediyorum.

Allah'a Emanet olun.

Abdullah Akçay
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum