Başbakan Erdoğan “bitaraf olan bertaraf olur” deyince “aklımıza zaten belli olan tarafımızı herkese duyurmak istedik” diyen, Türk Eğitim - Sen 5 Nolu Şube Başkanı Enver Demir, şubeye bağlı 12 ilçede muhalefet partileri CHP ve MHP İlçe Başkanlıklarını ziyaret etti. Referandumun “hayır”lı geçmesini dilemek, “hayır”da hayır olduğunu, bu anayasa değişikliğinin kabul edilmesi durumunda ülkenin geri dönülemez bir çöküş sürecine gireceğini düşündüklerini belirten Enver Demir, “Görüş ve düşüncelerimizi muhalefet partileriyle de paylaşmak için, şube ve ilçe yöneticileri ile kendilerini ziyaret ediyoruz” “KAMUDA KADROLAŞMA HAD SAFHADA” Ziyaret programı çerçevesinde, Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy ve Esenler CHP, MHP İlçe başkanlıklarını ziyaret eden Enver Demir, “Her şeyden önce yargının siyasetin boyunduruğu altına girmesinin sakıncalarını görebiliyoruz. Biz eğitimciler gelecek nesilleri yetiştiren kesim olarak geleceğimizi yakından ilgilendiren referandum sürecini de yakından takıp ediyor ve sendika üyelerimiz ile ulaşabildiğimiz herkese hayır'ı nedenleriyle birlikte açıklıyoruz. Referandum ile iktidar, demokrasinin olmazsa olmazı olan üç erki yani Yasama-Yürütme-Yargı dan, Yargıyı kontrol altına almak suretiyle 2'ye düşürmek istiyor. Artık, yürütmenin bir yargısı olabilir. Başbakan, benim valim, benim bürokratım derken bu söylemine, benim hakimim tanımını da ekleyebilir. Kamuda kadrolaşma had safhadadır.” “NİKAHIMIZI KARIŞTIRMAYIN” Enver Demir, “Kamu çalışanları olarak kadrolaşmaya olan tepkimizi referandumda da ortaya koyacağız. Yandaş bir sendika yaptığı açıklamada, “kendi nikahımda bile bu kadar rahat evet diyememiştim” diyerek aile yapısını geçici olaylarla mukayeseye kadar işi götürmüştür. Biz şahsi ikbal ve iktidar nimetleri elimizden gitmesin diye, nikahımızı falan işin içine karıştırmıyoruz ama bu anayasa değişikliğinin topluma bir faydası olmayacağını açıklıyor, onu söylüyoruz.” “YIKIM PROJESİNE KARŞI DURMALIYIZ” Demir, “Bu Anayasa değişiklik paketinde memura “toplu sözleşme hakkı veriyoruz” söylemi tam bir kandırmacadır. Çünkü; memura sözde “toplu sözleşme” hakkı veriyor fakat grev hakkı yok. Toplu sözleşmede uzlaşma sağlayamadığınızda sorun uzlaştırma kuruluna gidiyor, uzlaştırma kurulunu da hükümet atıyor ve kararları kesin yani yargı yolu kapalı, yani memurun örgütlenme ve hak araması konularında geriye gidişat söz konusudur. Hep birlikte bu yıkım projesine karşı durmalıyız” şeklinde konuştu. dedi.