Türk Eğitim-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Yöneticileri üyelerine iftar yemeği verdi. Küçükçekmece Öğretmen Evinde veriler İftar Yemeğinde bir konuşma yapan Şube Başkanı Enver Demir hükümeti topa tuttu. Sendika olarak, 2006 yılından bu yana her yıl açık farkla yetkiyi aldıklarını belirterek, 2009 yılında da bu başarıyı tekrarladıklarını belirten Enver Demir, “bu başarı, her türlü baskı ve yıldırma politikasına rağmen, azim ve kararlığından bir şey kaybetmeyen sendika yöneticilerimiz ve üyelerimize aittir.” dedi. AKP'nin kendilerine baskı yaptığını anlatan Demir, “Rakibimiz, iş kolunda örgütlü herhangi sendika değildir. Rakibimiz topuyla, tüfeğiyle üzerimize gelen AKP hükümetidir, Doğal olarak bürokrasidir, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, onların işyerlerindeki uzantılarıdır. AKP'nin İl, İlçe Örgütleridir, hatta mahalle birimleridir. Bize rakip bir sendika yok, bunlarla mücadele ediyoruz. Biz çok güçlü bir sendikayız. Üyelerimizin hakkını kimseye yedirmeyiz. Haksızlık karşısında susmayız. En sert tepkiyi ortaya koyarız. Sendika olarak, çalışanların hak ve hukukunu yargıya taşıyoruz, yüzlerce davayı çalışanlar lehine sonuçlandırdık . Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, giderayak, sözde, Bakan yetkisini kullanarak, 76. maddeye göre atamasını yaptığı okul müdürlükleri hakkında, açtığımız davaların şu an itibarıyla, 21 tanesi sonuçlanmış ve yargı atamaları iptal etmiştir. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Kariyeri- Liyakati uygun olanlara kimsenin sözü olmaz, onlar hakkıyla da müdür olabilirler ama el-etek öpmeden başka liyakate sahip olmayanları oradan mutlaka indireceğiz” dedi. Üyelere sakız dağıtıldı Demir şöyle devam etti: “Televizyon reklamları ile ekonomiye can verilecek, kriz atlatılacakmış. Ne diyorlar ? “Gül alın, gül gibi bir ekonomi olsun” Gül ün ülkesindeyiz ya, Her şey, güllük, gülistanlık olsun, diyorlar. Evet, bizde öyle olsun istiyoruz. Ama reklam la olmuyor. Ne diyorlar? “ Sıcak paranın dolaştığı canlı bir ekonomi için “ “Sıcak bir simit alın” “Alın-Verin., Ekonomiye can verin” diyorlar. Gülü, Simidi neyle alacağız, Ne verdiniz ki? Durmadan, alın, alın diyorsunuz. Yine reklamların birinde ne diyor, ekonomist abimiz. “sakız ferahlatır” “sakız alın, ferahlayın” “sakız ekonomiyi ferahlatır” diyor. Hükümetin bize reva gördüğü % 2,5 luk zamla ancak sakız alırız, böyle ferahlamayı deneyeceğiz” Bunlar mı demokrasi getirecek? Hükümeti eleştirilerine devam eden Demir, ““Doğal afetlere karşı önlem almak, yöneticilerin sorumluluğundadır.” Dünya bu işi böyle algılıyor. Ama bizi yönetenler, bu işin böyle olmadığını söylüyorlar. İst. Belediye Başkanı, Sel felaketinden, vatandaşı ve kendinden öncekileri suçluyor. Başbakan ise “ Dere gazaba geldi”Dere yatağına yerleşmeyeceksin “ kardeşim, türünden laflar ediyor. Bunlar, zeytinyağı gibi. Hiç suç kabul etmiyorlar. Hemen, suyun üstüne çıkıveriyorlar” dedi. Demokratik Açılım konusundaki görüşlerini de aktaran Demir, “Başbakanın “ Kürt açılımı” olarak başlatıp, sonradan “Demokratik açılıma” dönüştürdüğü açılım mevzusunun geldiği nokta herkesçe malumdur.”Demokratik açılımın” yerli, başrol oyuncuları kim? Biri, R.Tayyip Erdoğan, muhalefeti sindiremeyen, kendisine muhalefet edenlere sövüp-sayan, Vatandaşın anasına hakaret eden, muhalefet medyayı sindirmeye çalışan bir zat. Diğeri, 6000 dönüm arazisi olan, binlerce ırgata sahip bir toprak ağası, aşiret reisi, Ahmet Türk. Ahmet TÜRK, sen önce “Kasrı Kanco” denilen saray yavrusu malikânendeki ırgatlara bir demokrasi getir. Bunlar mı bize demokrasi getirecek?” diye sordu.
Enver Demir'den sert açıklamalar
Türk Eğitim-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Yöneticileri üyelerine iftar yemeği verdi. Küçükçekmece Öğretmen Evinde veriler İftar Yemeğinde bir konuşma yapan Şube Başkanı Enver Demir hükümeti topa tuttu. Sendika olarak, 2006 yılından bu yana her yıl açık farkla
16 Ekim 2009 - 11:31