2019 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler öncesi ilçelerdeki siyaset camiasında hareketlenmeler başladı. Kulislerde isimler konuşulmaya henüz yeni başlamışken, Bahçelievler’de ilk adaylık açıklaması İstanbul Muhtarları Eğitim Derneği Başkanı ve Şirinevler Mahalle Muhtarı Galip Karayiğit’ten geldi. Bahçelievler Belediye Başkanlığı için seçimlere uzun bir zaman varken adaylığını açıklayan Galip Karayiğit, alışılagelmişin dışında açıklamalarda bulundu.
İlçedeki gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelerek, basın açıklamasıyla adaylığını kamuoyuna duyuran Galip Karayiğit, vaatlerini sıralamasının yanı sıra kimlerden oy isteyip, kimlerden oy istemediğine dair de farklı açıklamalarda bulundu. Oldukça iddialı konuşan Galip Karayiğit, hangi partiden aday olacağına ilişkin sorular üzerine ise henüz belli olmadığını ama o konuda da farklı bir yol izleyeceklerini ve herkesi şaşırtacaklarını söyledi.
Bahçelievler’de gidişatın çok kötü olduğunu ifade eden Galip Karayiğit, “Bahçelievler adına yakışmayan bir hal aldı. Uyuşturucu kullanım oranı arttı, yapılaşma sorunu büyüdü. Çok şey saymaya gerek yok. Bu ilçede, bu şehirde insanlar artık otopark yüzünden bile kavga eder, cinayet işler duruma geldi. Bir şeyler artık değişmeli ve 2019’da değişecek” diye konuştu.
Bahçelievler Belediye Başkan Aday Adayı Galip Karayiğit’in açıklamalarının bir kısmı şöyle:
O GÜN DE İNANMAMIŞLARDI AMA BAŞARDIK
2007 senesinin Temmuz ayında yine bu şekilde erkenden yola çıkmış ve Şirinevler Mahalle Muhtarlığı için aday olmuştum. O gün bize inanmayanlar, erkenden yola çıkmamızı tiye alanlar olmuştu. Ama biz buna takılmadık, kapı kapı gezdik, dürüstçe, edeplice çalışmalarımızı yaptık. Sonunda kazandık ve bize inanmayanları şaşırttık. Birçok sözler verdik ve sözlerimizin tamamını tuttuk. Birçok çalışmanın yanı sıra, 50 yıl sonra bu mahalleye belediyenin de katkılarıyla muhtarlık binası kazandırdık, Şirinkart projesi yaptık, öğrencilerimize burs verdik, hatta mahallenin dışında biz Afrika’da 9 su kuyusu dahi açtık.
YERİ GELDİ CAMLARIMIZI KIRDIRDILAR
2014 yerel seçimlerinde bize belediye başkanına devlet hastanesi nedeniyle teşekkür eden pankartlar açmamızı söylediler, asmadık, verdikleri yardımları kestiler. Ama biz yılmadık, çalışmalarımızı sürdürdük. Referandum sürecinde de ‘Hayır’ oyu için çalıştım. Yeri geldi Cuma namazı haricinde dışarı çıkmadım, sürekli bir çalışma halinde olup, tanıdık herkesi ikna için uğraştım. Çünkü istedikleri Anayasa bir idam fermanı idi. Bunu sindiremedi birileri. Muhtarlığımızın camları kırıldı, tehditler aldık. Benim anlamadığım şu idi: Şeref ve namus sözü verip, yemin etmiş bir Cumhurbaşkanı ‘Evet’ için çalışıyorsa, ben yemin etmeyen biri olarak gayet de 'Hayır' için propaganda yapabilirdim.
BAŞARIMIZ TEZ KONUSU OLACAK
Biz her şeye rağmen yola çıktık ve kazanacağımıza eminiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu ilçede herkesin sesi olacağız. 85 kişilik listemizi de yaptık. Bu arkadaşlarımız arasından Alevi, Sunni de var, Ermeni, Yahudi de var. Yani biz ilçedeki her kesimin temsili noktasında hazırlandık. Biz siyasi partilerin yerel yönetimlerde milli birliği bozduğuna inanıyoruz. Biz siyasi partilerin yerel yönetimlerden tasfiyesini sağlayacağız. Biz ekibimle bunu başaracağız ve Türkiye’de ilk defa sosyologlar ile siyaset bilimciler bir seçim başarısı hakkında tez yazacaklar. Kazanacağımıza %100 inanıyorum. Kazanma şansımız en kötü ihtimal ile %85.
ADI DUYULMAYAN BİR PARTİ OLACAK
Tabi her şeyden önce ilçemizde araştırmalarda bulunduk ve ankette yaptırdık. İyi bir anket firmasıyla yaptığımız çalışmada; 140 Bin civarında kişi ile yüz yüze görüşüldü ve adaylığım soruldu. Verilen cevaplar her mahallede farklı da çıksa çoğunluğun cevabı; partisine bağlı oldu. Ama biz bu algıyı değiştireceğiz. Şu an hangi partiden aday olacağım net değil. Ama benim bir partiden seçime girmem tamamen mecburiyetten. Yani aslında bu sembolik olacak. Biz dediğim gibi siyasi partilerin yerel yönetimde milli birliği bozduğuna inanıyoruz. Bu yüzden adı dahi pek bilinmeyen bir partiden aday olacağım.
İLK GÜN İMARI DURDURACAĞIZ HERŞEY DEĞİŞECEK
Seçildiğim zaman halkın huzuru ve rahatı önceliğimiz olacak. Mesela; kaldırım işgali yapan kafe ve çay ocağı gibi yerleri mühürleyeceğim, mührü kırarlarsa direk yıkacağım. Ulu Camii çevresinden başlayarak, ilçe genelinde uygulayacağım bunu. Göreve geldiğim ilk gün zaten ilk iş ilk meclis kararıyla imarı durduracağım. Sonra kat arttırımı da yaparak, ilçeyi yeniden inşa edeceğiz. Aynı Ataköy’deki gibi planlı bir ilçe oluşturacağız. Sosyal alanlarıyla, yeşilliğiyle, otoparkıyla, alt yapısıyla insanların nefes alacağı bir ilçe olacak Bahçelievler. Bu ilçede, bu şehirde insanlar artık otopark yüzünden bile kavga eder, cinayet işler duruma geldi. Biz bu gidişata dur diyeceğiz. Herkesin yaşayabileceği, ben de burada oturmalıyım diyebileceği bir ilçe inşa edeceğiz.
KİRACILARA, KADINLARA ŞİRKET KURACAĞIZ
Biz öyle her önüne gelene ihale de vermeyeceğiz. Elinde bilmem kaç para ile gelip, ben şu ihaleyi alabilirim diyenleri görmeyeceğiz. Biz kadınlarımız adına, kiracı olanlar adına şirketler açıp, başına bir genel müdür koyup, tüm ihaleleri bu şirketlere vereceğiz. Biz halka kazandıracağız, halkı zengin edeceğiz. Kimse belediyenin kapısına erzak yardımı için gelmeyecek. Öyle bacak bacak üstüne atıp, keyfi için ilçenin kaderiyle oynayan adamların dönemi bitecek.
ÖYLE HERKESİN OYUNU DA İSTEMİYORUM
Biz bu yola herhangi bir siyasi partiye hizmet için değil halka hizmet için yola çıktık. Necm süresi 39’ncu ayette; İnsana çalıştığının karşılığı vardır buyuyor Allah. Biz Allah’a güveniyoruz. Ben herkesin oyunu da istemiyorum. Siyasi partilerin arka bahçesi haline gelmiş olan sivil toplum kuruluşu (STK)’lardan, yani yöneticilerinden oy istemiyorum. Hiçbir STK bana oy vermesin. Ben kaldırımı işgal eden, masa koyan, araba park eden, kaldırıma oturan adamdan da oy istemiyorum. Cami imamı ve müezzinlerden, okul müdürlerinden de oy istemiyorum. Onlar kendi işleriyle ilgilensin. Dini ve ilmi bilgileri versin, işlerine baksınlar. Mahalle muhtarlarından da oy istemiyorum, vermesinler. Müteahhitlerden hiç istemiyorum zaten ilk iş ilçede imarı durduracağım. Bu saydıklarım gözünüze çok gelmesin, bunlar seçmen kitlenin çok az bir kısmı.
PEKİ, KİMLERDEN OY İSTİYORUM?
Kimseden maddi destek de beklemiyorum. Tüm finansı kendim sağlayacağım ki yarın göreve geldiğimde kimse gelip de bana sana destek olmuştum, bana gebesin demesin. Peki, kimlerden oy istiyorum? Bizim 85 arkadaşımızdan 65’i bayan 20’si erkek. Biz yuvayı yapan dişi kuşlardan, kadınlardan, annelerimizden oy isteyeceğiz öncelikle. Analarım, bacılarım beni seçecek. Göreceksiniz 100 kadından 95’i bana oy verecek. Çocuklarımızın geleceği için onlarla yola çıkacağız. Biz Alevi, Sunni, Ermeni, Hristiyan, Ateist, Deist gibi tüm inanç gruplarından, tüm topluluklardan oy isteyeceğiz. Bu gidişata dur diyen, ezilen, hor görülen, bir şeylerin artık değişmesi gerektiğini gören herkesten oy isteyeceğiz. İnsanlar artık bir şeylerden bıktı, yoruldu.
365/Haber Merkezi
YORUMLAR