İlklere imza atan, çalışkan, görev aşığı, sanata ve sanatçıya düşkün, habere ve haberciliğe verdiği önemle bizi makamında tevazu ile ağırlayan ve sorularımıza dobra dobra cevap veren Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin ile sizler için görüştük. Bakırköy'den önce görev yaptığı Kartal İlçesinde Kartal Musiki cemiyetini kurmuş; Müftülük bünyesinde ilahi grubu, liselerde pop müzik korosu ve Klasik Türk Musikisi korosunu kurarak Türk Müziğini yayan gönüllü bir sanatçı; yine Bakırköy Sanatçılar Derneği Başkanlığı yapmış ve birçok dernek ve vakfa başkanlık yapmış Şahin'e göre: “ Sanata düşkün insan; tevazu sahibi, sözünü bilen, insanı kırmayan gönlü geniş insandır.” Görev yaptığı yerlerde çalışmaların yapılması kadar onları dile getirerek toplumda öncülük yapmanın önemine değinen Şahin, yıllardır her ay çıkan gazetemizi takdir ettiğini belirterek, çalışmalarını bizlerle paylaştı. Bulmaca köşemiz için de tebrik telefonu açması, onun ne kadar ince, çalışanı destekleyen örnek bir yönetici modeli olduğunu gösteriyor zaten. İşte Bakırköy Kaymakamı ile makamında yaptığımız keyifli ve eğlenceli röportajımız: - Türkiye'de gerçek anlamda yerel yönetim anlayışının yerleşmesi ve tam anlamıyla uygulamaya geçmesi ne kadar zamanımızı alır? Yerel yönetim iki farklı şekilde göreve getiriliyor. İçişleri bakanlığının önerisi üzerine bakanlar kurulunun oylaması ile seçilen, cumhurbaşkanı tarafından göreve atanan yerel yöneticileri eksik buluyorum. Özellikle Anadolu'da görev yapan, sistem içinde kendilerini yenileyememiş, bugünün yönetici profiline uymayan, ciddiyetle asık suratlılığı karıştıran, kendine ulaşmaya çalışan insanların taleplerine cevap veremeyen, gönlüyle gülmeyi bırakın; yüzü gülmeyen yerel yöneticiler var. Hıhı diye geçiştirme devri kapanmıştır. Vatandaş sebep istiyor, açıklama bekliyor. Hukukun üstünlüğünü göstermek bu inancı yaymak yerel yöneticinin işidir. Artık vatandaşla hareket etme zamanıdır. Seçimle gelen yerel yönetimleri çok daha başarılı buluyorum. Özellikle son dönemde seçilmişler çok daha donanımlı. - Dilekçe hakkının kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce vatandaşlarımız bu konuda bilinç sahibi mi? Örneğin; Milli eğitimi ilgilendiren bir konuda size verilen dilekçeleri ne şekilde değerlendiriyorsunuz? Kapımız herkese açık. Hizmet isteyen, herhangi bir makama ulaşamayan, şikayeti olan vatandaş varsa; ben de hizmet için varım. 4071 sayılı şikayetin kullanımına ilişkin kanun çok güzel. Gizliliği öngörür. 4. Madde şikayet hakkı kullanılırken, idarenin icraatını sağlamak açısından isim soyadı, imza ve adres olmadan şikayetin işleme alınamayacağını ama gizliliği de esas alır. Örneğin Milli eğitim yerine bize ulaşan bir şikayet dilekçesini biz, şikayet eden vatandaşın ismini gizli tutarak milli eğitim müdürlüğüne yönlendiriyoruz. Tabi illegal yollarla isim edinilirse bu da ayrı bir şikayet konusu olur. ŞİKAYET HAKKIMI İKİ DEFA KULLANDIM - Kaymakam olarak şikayet ettiğiniz bir mevzuu oldu mu? Siz de dilekçe hakkınızı kullandınız mı? Şikayet hakkımı iki defa kullandım. İdare mahkemesinde atama ile ilgili bir dava açtım. İkincisi ise haksız bir ödemeden dolayı açtığım bir dava oldu. - Mesleğinizin Türkiye'de gelişimini değerlendirmeniz gerekirse neler söyleyebilirsiniz? Yani değişen kanunlar neticesinde, Avrupa müktesabatı çerçevesinde, mesleğiniz hangi noktalara taşındı, yetkileriniz de genişleme mi daralma mı gerçekleşti? Teknoloji geliştikçe zamandan kazanıyoruz. Daha az insan, daha az işlem ile kısa sürede vatandaşın taleplerini karşılayabiliyoruz. Örneğin yarım saat içinde pasaport çıkartabiliyorsunuz. Gelecekte elektronik imzalar yaygın kullanılacak ve e-mail yoluyla yazışmalar gerçekleşecek. 1840'lı yıllardan günümüze gelene dek görev tanımında ve yetki genişliğinde değişiklikler olsa da; günümüzde demokrasinin gelişmesi ve hukukun üstünlüğünü gösteren makamlar olarak yerel yönetimin yetkilerinin genişlemesine gerek yok. Geçmişte ipe götüren valiler olmuştur. Bugün hukuk vardır, demokrasinin getirdikleri vardır. AÇILAN ELİ BOŞ GÖNDERMEK DOĞRU DEĞİLDİR - Kaymakamlıktan yardım isteyen vatandaş sayımız ne durumda? Bakırköy' de ekonomik bunalımdan etkilenen bir ilçe mi? Kaymakamlık şu an ne tür yardımlar yapabiliyor ve vatandaşların bu yardımlardan yararlanabilme şartları kısaca neler? Bakırköy'de kişi başına düşen milli gelir yıllık ortalama kırk bin lira. Okuma oranı % 99. Yardıma muhtaç 400- 450 kişi var. Biz 250- 300 kişiye 150 L. Maaş bağladık. Ayrıca okula giden kız çocuklarına 45 L. Erkek çocuklarına 35 L. Para yardımı yapıyoruz. Yine bu aileler belediye sandığından da yardım alabiliyorlar. Belediye Başkanı bu konuda taktire şayan. Belediye aşevi bu kişilere akşam yemeklerini dahi karşılayabilecek kadar yemek dağıtıyor. Okuma yazma kursları düzenliyoruz. Çevre ilçelerden katılımlar var. Kursiyerlerin çocuklarına halk eğitimin açtığı kreşlerde bakılıyor. Hatta 84 yaşında bir kursiyerimizin masraflarını karşıladık, yeter ki; bize ulaşılsın. Açılan eli boş göndermek doğru değildir. - Kaymakamlık, belediye ve emniyet üçlü sacayağı gibi nerede ise; sizin bu makamlarla ilişkileriniz nasıl? Sorunlar daha çok hangi noktalarda yaşanıyor ya da sorun yaşanıyor mu? Nasıl bir denge kuruyorsunuz? Biz sorun üreten değil, çözümü için çareler üreten makamlarız. Kaymakamlık isterse her sorunu çözer. Çözemiyorsa; işinin ehli değildir. Kaymakam bilgili, donanımlı olduğu kadar marifetli de olmalıdır. Biz ilçede adliye, belediye ve kaymakamlık olarak üzmeden ve üzülmeden hizmetlerin en güzelini halkımıza sunuyoruz. KENDİMİ BAKIRKÖYLÜ HİSSEDİYORUM - Genelde kaymakamlar bir coğrafyaya sınırlı süreli hizmet vermeye gidiyor olsa da bazen o coğrafya ile özdeşleşebiliyor, bazen o coğrafyada bulunan her şeyi benimseyebiliyor, hemşehri olabiliyor. Bakırköy sizin için böyle bir yer mi? Bakırköy benim coğrafyam adeta. Bakırköy'de yaşamayı öyle benimsedik ki; Zonguldak'a tayin edildiğimde ailem yine burada ikamet etmeye devam etti. Kendimi Bakırköylü hissediyorum. - Bakırköy kadınları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce kadın haklarının yeterince uygulanabildiği bir yer mi ? Aile içi şiddet ya da boşanma vs. konularında bir değerlendirme yapmanızı istersek, Bakırköyün durumu nedir? Bakırköy'de nüfus müdürlükleri ölüm kayıtları için 1 kişi, boşanma kayıtları için 2 kişi çalıştırıyor. Bu sorunuzun tam cevabı. - Kaymakamlık olarak sosyal projeleriniz nelerdir? Milli Eğitim Müdürlüğü ile yürüttüğünüz ortak eğitim projeleri var mı? Zeki çocuklar için bir okul projemiz var. Benzer bir okul Kadıköy'de var. Okul yapımı için sponsor arıyoruz. Bu proje için 2 milyon liraya ihtiyacımız var. Göreve geldiğimde 3 sağlık ocağımız vardı. 10. sağlık ocağını yapacağız. Bakırköy'e yakışır bir kaymakam evi yapıyoruz mesela. 600 metre kare üzerine 3 katlı bir bina. Üstelik devletin bir kuruşunu kullanmadık. Türk Hava Yolları ile birlikte yürüteceğimiz bir proje çalışmamız var. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerimiz oldu. İlk sivil havacılık okulunu kuracağız. Sokak çocuklarının 12 tanesine endüstri meslek lisesi destekleriyle elektrik tesisatçılığı dersleri verildi. Sosyal yardımlaşma vakfı ve İş-Kur çocuklara iş imkanı sağlayacaklar. Cezaevlerindeki 120 yabancı haftada iki saat derslerle kendi dinlerini öğrenecekler. Yine 60 üniversite mezunu yabancının dillerinden yararlanarak, Türkçeden örneğin İngilizceye çeviriler yapılacak ve amalar için stüdyo ortamında dvd'lere aktarılarak, büyükelçiliklere de gönderilerek yurt dışında amalara ulaştırılacak. DENETİMLERİ SIKILAŞTIRMAK GEREKSİZ - Sivil Toplum Kuruluşlarının hayata geçirilmesi ile ilgili düşünceleriniz neler? Biliyorsunuz dernek kurulması mevzuatımızda oldukça kolay. Sizce dernekler yasasında kolay kurulum olması denetimlerin daha da artırılmasını gerektirir mi? Dernekler idarenin ses getiren kuruluşlardır. Özellikle son zamanlarda STK'lar demokrasinin varlığı ile sayıca çoğaldı. İnsanların organize olması, mükemmel demokrasinin gereğidir. Dernekler kendilerini sunma, derneğini kabullendirme bakımından şanslılar. Önceleri dernek çalışmaları kaymakamlık bünyesinde gerçekleşirken; artık özellikle büyük şehirlerde vakıfları aracılığıyla çalışmalarını yürütüyorlar. Biz izinlerini veriyoruz. Dernekler birbirlerinin çalışmalarını yakından takip ediyorlar. Denetimleri sıkılaştırmak gereksiz. İdarenin üzerindeki yükü gerek maddi gerek manevi yönden hafifletiyorlar. - Engellilerin önlerindeki engelleri kaldırıp, toplumsal yaşamda herkes gibi var olabilmeleri için imkanlar yeterli mi? Yeterli değil. STK' lar bu konuda çalışmalar yapıyor. Engelliler İçin Asansörlü Cami İşitme, görme ve fiziksel engelliler için birçok projeyi hayata geçirdik, bedensel engellilerin camilere rahat girip çıkması için asansör projesini gerçekleştirdik. Görme engellilere yönelik sesli dijital kütüphanesini Bakırköy Rıfat Ilgaz Halk Kütüphanesi'nde hizmete açtık. Bizim amalar için bir projemiz var. Sponsor arıyoruz. İbadet yerleri ve Kaymakamlıklara giriş çıkışlarını kolaylaştırmak için, asalarını kullanarak istedikleri odalara girebilecekleri sistemi Almanya'dan getireceğiz. BAKIRKÖY'DE ESNAF SIKILSA DA VATANDAŞ RAHAT EDİYOR - Gıda Güvenliği ve GDO' lu gıdalarla ilgili düşünceleriniz neler? Siz nasıl besleniyorsunuz? Beslenme alışkanlığımız ne olmalı? Bakırköy gıda denetiminin sık ve usullere uygun yapıldığı bir ilçe. Denetlenen 2500 civarı işletmeden 65'ine Tarım Bakanının katıldığı bir programla teşekkür plaketi verdik. Bakırköy'den rahatlıkla gıda ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Artık pazarlarda yemek satışına izin vermiyoruz. Yine umumi yerlerde sigara içimini, Hastaneler ve dişçi muayenehanelerini, eczaneleri, internet kafeleri denetliyoruz. Huzur evleri ve yurtlar ayda bir kez denetleniyor. Denizler ve havuzlardan ise ayda bir numuneler alınıp inceleniyor. Bakırköy'de esnaf sıkılsa da vatandaş rahat ediyor. - Bugüne kadar kamu kurumlarında çalışan memurlara hizmetleri ile ilgili çalışmaları için takdir belgeleri verdiniz, peki siz hiç bu şekilde takdir edildiniz mi? Yoksa eksikliğini hissettiğiniz bir konu olduğu için mi bu konuda hassassınız? Bu konuda idareciler biraz cimridir. Ben cömert bir idari amir oldum. Memurları takdir etmek, çalışmaları ile ilgili onları ödüllendirmek onların çalışma aşkını, şevkini artırır. Geçirdiğim bir denetimde müfettiş bey, 460 ödül verdiğimi öğrenince çok şaşırmıştı. Ben de 15 gün önce Vali beyden bir takdir belgesi aldım. - Yoğunluğunuzun yarattığı stresi, yorgunluğu nasıl uzaklaştırıyorsunuz hayatınızdan? Bol bol okuyorum. Sonra okuduklarımı insanlara aktarmayı seviyorum. Örneğin; Eyüp teki Dil Edebiyat Derneğinin bir programına konuşmacı olarak katılacağım. Dursun Ali Şahin kimdir? 1950 yılında Akçakoca'da doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu, iyi derecede İngilizce konuşuyor. Hizmet içi eğitimleri ile ilgili olarak birçok ülkeye ziyaretlerde bulundu. Japonların çalışkanlıklarına dikkat çeken Şahin, devlet memurlarının izinlerinin kısalığına karşılık, 2 yılda bir yurt dışı gezilerine devletin tüm masrafları üstlenmesiyle gönderildiklerinin altını çiziyor. Bugüne dek, belediye başkanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı, Esenboğa Hava Limanı Mülki İdare Amirliği gibi görevlerde bulundu. RÖPORTAJ: SAARA YILMAZ ÖZENÇ
Gönlüyle gülen Kaymakam Dursun Ali Şahin, Gazete365'e konuştu
İlklere imza atan, çalışkan, görev aşığı, sanata ve sanatçıya düşkün, habere ve haberciliğe verdiği önemle bizi makamında tevazu ile ağırlayan ve sorularımıza dobra dobra cevap veren Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin ile sizler için görüştük. Bakırköy'

24 Haziran 2010 - 00:52