Halkın, demokrasi ve CHP özlemi
Türkiye’nin son 20 yılının siyasi hayatını değerlendirirsek, karşımıza istikrarsızlık, sosyo-ekonomik sorunlar ve apolitiğe edilmiş bir toplumla karşılaşırız. Toplum düşünme, sorgulama ve refleks verme yetkinliğinden giderek uzaklaşmış bir halet-i ruhiyeye büründürülmüştür. Ülkemizde yaşatılan 2001 ekonomik buhranın ardından bir anda AKP, hükümet yönetimine gelmiş oldu.
Türkiye’nin 90’lar boyunca yaşadığı siyasi kargaşalar, mevcutta bulunan siyasi parti ve simaların 1980 darbesiyle kabuğuna çekilen halkta bir heyecan yaratmadığı ya da beklentilerini karşılamadığını görüyoruz. Ancak AKP iktidarının kendi tarifleriyle çıraklık-kalfalık ve ustalık dönemlerinde halkın beklentilerini karşılamaktan ziyada toplum içindeki gerek ekonomik ve gerekse de sosyal uçurumların artmasına neden olduğu artık iyice suyu yüzüne çıkmıştır.
Toplumda bir dönem oluşan “siyasi alternatifsizlik” anlayışında tüm siyasi parti ve yöneticilerinin sorumluluğu elbette ki vardı. Bu durum bizlere 1970’lerdeki Türkiye’nin siyasi tablosunu da hatırlatıyor. Tek parti döneminden sonra ülkenin sağ iktidarlarla uzunca bir dönem yönetilmesinin ardından halkın siyasi rotasını yeni bir anlayışa kavuşan CHP’ye çevirdiğine şahit oluyoruz. Genç ve dinamik kadrolarıyla Bülent Ecevit, CHP’ye getirdiği yeni siyasi anlayışla partisini tekrar iktidara kavuşturuyordu. Halkın kendisine verdiği” Karaoğlan” sanıyla Ecevit, CHP’yi halkta kendilerini bulundukları o kargaşadan ve ezilmişlikten kurtaracak bir umut haline getirmeyi başarmıştı.
Bugüne geldiğimizde ise, uzun süren bir AKP iktidarı var karşımızda. Ama yine yükselen bir CHP de var. CHP’deki bu yükselişin en önemli nedeni belki de Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve onun CHP’yi yeni bir anlayışa kavuşturma gayretidir. Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin Genel Başkanlık koltuğuna beklenmedik bir anda oturmasıyla birlikte önce bir referandum ve arkasından da bir genel seçim yaşamasına rağmen CHP’nin oylarını %26’lara taşımayı başardı. Tüm bu yoğunluğun içerisinde hem CHP’nin siyasi çalışmalarıyla hem de partisinin içindeki dinmek bilmeyen fırtınalarla uğraşmak zorunda kaldı.
Bu anlamda sayın Kılıçdaroğlu’nun işi gerçekten zordu. Ancak gerçek kahramanlar ve liderler bu zorluklar içerisinden başarıyla çıkanlardır. Genel Başkan olduktan hemen sonra artık yeni bir CHP’nin olacağını dile getirmiş ve bunu gerçekliğe sokmak için de tüm gayretini sarf etmeye başlamıştı.
Ancak parti içerisinde bu değişime direnç gösterenler olsa da halkın desteğini arkasına alan Kılıçdaroğlu’nun yine halkın özlediği CHP’yi canlandırmak için kollarını sıvadığına şahit oluyoruz. Oysaki yıllarca CHP’ni halkın özlediği ve umutla beklediği duruştan uzak tutanlar, bu ayrılığın devam etmesine bilinçli ya da bilinçsizce neden olmaktan vazgeçmeliydiler. Bu pozitif değişimin önünü açmalı ve destek olmalıydılar.
CHP örgütlerinin ve vatandaşlarımızın özlediği demokratik ve halkçı bir CHP, Kılıçdaroğlu liderliğinde vuslatına adım adım kavuşuyor. Genç, dinamik, ilkeli ve sosyal-demokrat kadrolar, halkın iktidarını kurabilmek için yeni CHP’de görev almaya başladılar. Beklenen anlayış değişiminin takdir gördüğünü bu genç kadroların görev almalarından da anlamak mümkündür. Bu görevler örgütün takdirleriyle, yeniden işlemeye başlayan parti içi demokrasiyle, ilçe ve il kongreleriyle de tescillenmiş oluyor.
Bunun bir örneği de ilçemizde geçen günlerde yapılan ilçe kongresiyle yeniden Bahçelievler İlçe Başkanı olan Sayın Rıza Akpolat’tır. İlçe örgütümüz bu yolla ona bu yeni anlayış çerçevesinde sorumluluk verirken aynı zamanda da Türkiye’nin en genç ilçe başkanını da seçmiş oluyordu.
Şimdi önümüzde yaklaşan yerel seçimler var. Belediye meclis gurubu olarak biz, Bahçelievler halkının sorunlarını belediye meclisine taşımaya devam ediyoruz. Onların haklarını sonuna kadar savunmak bizim görevimizdir. Bu bilinçle Bahçelievler halkının gözü arkasında kalmamalıdır. Bizler özledikleri yönetime onları kavuşturmak için bugünden kollarımızı sıvadık. İlçe yönetimimizle birlikte bu ilçenin sorunlarını çözmek ve Belediye yönetimini ilçe halkının özlediği bir iktidara kavuşturmak için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. Bahçelievler’de de halkın CHP’sine özlemi ve vuslatı vardır. Biz bu özlemi önümüzdeki seçimlerde CHP’nin bayrağını bu ilçede dalgalandırarak Bahçelievler halkının beklediği ve bizlerinde sunacağı hizmetle gidereceğiz.
Türkiye’mizde ise; Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki yeni CHP’nin halkın özlediği, AKP iktidarı tarafından yoksun ve yoksul bırakıldığı demokrasi, özgürlük ve ekonomik refahı sağlayacağından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibinin bu yolda emin ve arkasında halkın ve örgütlerinin tam desteği ile yürüdüğünün bir kanıtı da geçen ay yapılan “Tüzük Kurultayı”dır. Parti içi demokrasi işlevsellik kazandığı gibi getirilen gençlik ve kadın kotalarıyla kadın ve gençlerimizin temsil oranları arttırılmıştır. Bundan sonraki yürüyüş iktidar yürüyüşü olacaktır. CHP’nin bu birlik ve beraberliği, tek yürek, tek bilek ve tek sesle olacaktır. Tüm örgüt ve yöneticileriyle sıkılmış bir yumruk gibi bu korku karanlıklar imparatorluğuna halkıyla beraber karşı duracaktır.
Yeni CHP, Türkiye’nin özlediği demokrasiyi, özgürlüğü ve ekonomik refah seviyesini halkına verecektir. Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP, halkın iktidarı için iktidar vuslatına kavuşacaktır.
A.Haydar KAHRAMAN
CHP Bahçelievler Belediye Meclis Üyesi