Kolay iş değil sizin ki.. Ahmet'in para sıkıntısı, Ayça'nın aile geçimsizliği, Mehmet'in başıboş, duyarsız tavırları.. O körpe beyinleri şekillendirmek kolay da, ya ailelere aynı bilinci nasıl kazandırmalı? İşe yarar mı sadece çocukları şekillendirmek; ailelerin sorunlardan bihaber kendi yarattıkları sorunlar varken? Binlerce çocuk hatta aile sizlerin eseriniz ve sizin en değerli hazineniz olarak anlam kazanacak. Çocuklarımız önce kendi hakkını, sonra başkalarının hakkını korumayı sizden öğrenecek. Vakitlerini önce kendilerini, sonra diğerlerini yukarı taşımak için kullanmayı sizden öğrenecek. İnsanların yaptıkları yanlışları, basamak yaparak kendilerini yükseltmenin, yanlış insanları temel edinmek olduğunu, sizden öğrenecek. Sabırla doğru yolda devam ederek, doğru kişilerin çığ gibi büyüyeceği inancını; diğer azınlığın, kalabalıkta eriyen değersizler olduğunu, sizden öğrenecek. Bilginin çok şey, ama insanlığın her şey olduğunu, sizden öğrenecek. Sevginin, tüm kapıları aralayacağını, sizden öğrenecek. Hayata gelişinin bir anlamı olduğunu, bu anlamın, başka insanlar için çalışmakla değer kazanacağını, sizden öğrenecek. Değerin her zaman para ile ölçülemeyeceğini, paranın hayatta ki anlamını, sizden öğrenecek. Bize bahşedilen hiçbir şeyin, sadece kendi hizmetimize kullanmamız için bahşedilmediğini, sizden öğrenecek. Tüm bu öğrendiklerini uygulayabilmesi için; gelecekten umutlu, mutlu, hayata açılan tüm pencerelerden bakmayı becerebilen bir insan olması gerektiğini, sizden öğrenecek. Gönülden geçmeyen hiçbir emeğin, faaliyete geçirilemeyeceğini, sizden öğrenecek Devlet ve millet; demokrasi ve cumhuriyet; din ve laiklik; insan hakları ve özgürlük nedir, sizden öğrenecek. En önemlisi, sayılanların her birinin, bu kavramların varlığında bir anlamı olacağını, sizden öğrenecek. Yani; geri bildirimin en güzel alındığı, kirlenmemiş beyinleriyle sevgilerini kazandığınız öğrencileriniz için, sizler her şeysiniz, hayat sizsiniz! Değerimizi, mesleğimizden değil de, toplumda yarattığımız saygınlıktan, insanlığımızla almayı alışkanlık edinebilirsek, mutlu yarınlar için, çalışmayı sever insanlar olacağız. Mutluluğun kaynağı para değil, yine biz ve bizim hayata bakış açımız. Bunu defalarca tecrübe ettik ki; başarılı, kaliteli yaşamlar; kazanılan paralara bağlı şekillenmez. İçinde bulunulan durumdan, ne kadar olumlu sonuç çıkarılabildiği ile ilişkilidir mutluluk ve başarı. Yoksunluklardır kişiyi düşünmeye sevk eden ve düşünmektir başarıyı getiren. Zekanın çeşitleri var, ve sizlerde hepsinden bir parça var ki; salt kazanç getiren meslekler yerine; ödülü, bir parça insan yüreği olan öğretmenliği seçtiniz. Hayatta kolay kazanılan hiçbir şeyin insanın nazarında değeri yoktur. Sizler zor şartlar altında dahi erdemli olmayı öncelik edinen örnek insanlarsınız. Edindiği bilgiyle ne yapacağını bilemeyen bir nesil yetişti. Yalnızca bilgiye boğuldular. Oysaki; eğitim ve öğretim tek tip nesil oluşturmak, sadece bilgiyle donatılmak değildir, olmamalıdır da. Çocuğun kişisel becerilerinin de keşfidir aynı zamanda. Sizler elmadan armudu yaratmakla değil, elmaların ve armutların en kıymetlilerini yetiştirmekle sorumlusunuz. Duygusal zekalarımızı işlemedikçe, diğer zeka türlerini işleyip parlatmanın bir değeri olmayacak. Tek bir zekanın önemsendiği okullarda dışı süslü içi boş nesiller yetiştirilecek. Yetiştirdiğiniz nesiller sizlere değer verecek ya da vermeyecek. İşte bunun için zor meslek sizin ki.. Çocuklukta yaşananlar bir taşa kazınırcasına, yetişkinlikte yaşananlar bir buza kazınırcasına yer eder hayatımızda. Sizlersiniz vatanseverlerin ya da vatan hainlerinin yaratıcıları. İşiniz çoook zor, eğer farkındaysanız yüklendiğiniz sorumluluğun. Atamızın “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Sözüyle bu sorumluluk sonsuza dek sizlere yüklenmiş. Kıymetlisiniz az alıp çok veren kesim olarak. Kıymetlisiniz, anne baba, psikolog, ilk yardım mercii olarak. Siz çok şey değil, her şeysiniz o küçük dünyalarda. Saara Yılmaz Özenç