Niyazi Koyuncu, uzun yılların müzik birikimini şimdi de ilk albümüyle sunacak dinleyicilerine… Niyazi şimdi o büyük düşün bir parçasını ilk albümüyle gerçekleştirirken, "söz şarkılarda" diyor... Söz tüm dünya halklarının barış içinde yaşamasına inananlarda, onların sesi olan şarkılarda! ‘Muço Pa’ ile bizlere hayatı sorgulatan Niyazi Koyuncu, dünyayı güzelleştirmenin yolunu, farklılıkların bir araya gelmesinde görüyor…
Müzik kendimi ifade etme sanatı
İnsanlara, kendisine ve hayata dair birçok sorusu olduğunu söyleyen Koyuncu; "bu yüzden hem kendime hem de insanlara “nasıl yapayım” dedirtmek için bu albümün adını adı "Muço Pa" koyduğunu belirtiyor. Çocukluğundan beri müziğin içinde olan, üniversite yıllarında müzik serüvenine hız veren Koyuncu, müziği kendisini ifade etme sanatı olarak görüyor.
Niyazi Koyuncu, Eskişehir’den müzik ve hayallerin şehri nitelendirdiği İstanbul’a Seritana adlı bir grup olarak gelir. İstanbul'da birçok sorunla karşılaşır. İstanbul'da yaşamını idame ettirmek için sokak müziği ile uğraşır. Sokak müziği yaptık İstanbul’da ve maddi gücümüzü sokak müziği ile kazandık. Barlarda insanların istediği müziği yapmaktansa, sokakta özgürce istediği müziği yapmayı tercih eder. Bu süreçte grubu dağılır. Solo bir albümle dinleyenlerinin karşısına geçmeyi amaçlayan Koyuncu uzun bir süre albüm üzerinde çalışır. Şimdi o koşuşturmalı süreci geride bırakarak 1 Eylülü albümünün çıkacağı günü beklemektedir
Kazım ağabeyimin yanında şarkı söylemeye utanırdım
Gitar çalmaya başladığı yıllarda ağabeyi Kazım Koyuncu'nun yanında şarkı söyleyemediğini belirten Koyuncu " Sonuçta ağabeyin Kazım Koyuncu’ydu ve onun karşısında onun şarkılarını söyleyemezdim. Kısaca utanırdım. Şu anda gitmediğim, şarkı söylemediğim yer kalmadı ama ben hala ailemin karşısında şarkı söyleyemem. Ağabeyimin Öğretici tarafı çok fazlaydı. Ama benim açımdan Kazım Koyuncu öncelikle ağabeydi. Ağabeyim müzisyende olmayabilirdi. Her zaman bunu söylerdi, siyasal okuyordu, kaymakam da olabilirdi. O zaman da yine bu kadar severdim ağabeyimi çünkü başlı başına bir insandı her şeyden önce. Müthiş bir öğretici tarafı vardı ve çok iyi bir devrimciydi. Bunlar bir bütün olduğunda üstüne bir de onun müziği eklenince…
Niyazi Koyuncu Kimdir?
20 Nisan 1984 yılında Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Pançol’da (Yeşilköy) Cavit ve Hüsniye Koyuncu’nun altıncı çocuğu, Karadeniz müziğinin ölümsüz ismi Kazım Koyuncu’nun kardeşi olarak dünyaya gelir. Çocukluğu kalabalık bir ailede geçen sanatçının müzikle tanışması ve bugünkü kimliğinin oluşması bu yıllara rastlar. Bu kimliğin oluşmasında, Karadeniz’in renkliliğinin, yöre halkından duyduğu ezgilerin ve gözlemlediği kültürlerin önemi büyüktür. Eğitim hayatına Kıse’de (Sugören) köyü ilkokulunda başlayan Niyazi Koyuncu, öğrenimine Hopa Lisesi’nde devam etti. Yaşı on yediyi gösterdiğinde Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gider fakat öğrenimini tamamlamaz. Daha sonra hayallerini gerçekleştirmek için ilk adımı atar ve Eskişehir’e Üniversite eğitimi almaya gider. Bu şehir, ona okul hayatından çok sanatın ve dostluğun kapılarını açar.
Karanlıktaki ışık
Kalabalığın önünde ilk kez şarkı söylemesi yine bu şehirdeki bir tesadüfle başlar ve o geceden sonra, kendisini en çok mutlu eden şeyin ne olduğunu bulur.
Daha sonra “Seritana” (karanlıktaki ışık) anlamına gelen- adlı etnik müzik grubunu kurar. Grubun solistliğini yapan Niyazi Koyuncu, sanatın en çok sokakta var olduğuna inanmış ve buradaki gerçeklikten beslenmiştir.
Özgürlük şarkıları söylemek
Grubuyla beraber İstanbul’a gelen Niyazi Koyuncu, bir süre sonra grubun dağılmasıyla, yaşama dair kaygılarını, isyanlarını ve umutlarını tek başına söylemeye başlar.
Herkesin “kendi dilinde” özgürlük şarkıları söyleyeceği bir dünyayı düşleyen sanatçı,ilk solo albümü “Muço Pa”(nasıl yapayım)ile karşımıza çıkıyor. Niyazi Koyuncu, dinleyenlere; Türkçe, Lazca, Gürcüce, Megrelce ve Hemşince şarkılarla sesleniyor.
Fatih Sultan KAR / İstanbul
