Mehdi Eker yerel gazetecilerle buluştu

AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Mehdi Eker bölgede yayın yapan yerel gazete mensuplarıyla bir toplantı yaptı.

Mehdi Eker yerel gazetecilerle buluştu

AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Mehdi Eker bölgede yayın yapan yerel gazete mensuplarıyla bir toplantı yaptı.

Mehdi Eker yerel gazetecilerle buluştu
25 Ekim 2015 - 14:42
Reklam

Gıda Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehdi Eker, İstanbul 3. Seçim Bölgesinde yayın yapan yerel medya mensuplarıyla, Yeşilköy’deki Fener Park Cafe & Restaurant’da gerçekleştirilen yemekli toplantıda bir araya geldi.

Mehdi Eker, sohbet ortamında gerçekleşen toplantıda, “İstanbul 3. Seçim Bölgesinde yaşayanların yuzde 87’sinin İstanbul dışından buraya gelmiş. Herkes buraya bir değerle geldi, herkes kendi zenginliğini getirdi. Bir imparatorluğun mirası ve zenginliği, hem kultur mirası, hem insan zenginliği, hem folklor, hem örf adet gelenek-görenek, hepsi birlikte İstanbul’a geldi. Burası bizim ortak şehrimiz" şeklinde değerlendirdi.

İstanbul’da yaşayanların memleketleriyle ilişkilerini de surdurduğunu de belirten Eker, İstanbul uzerinden butun Turkiye ile bir bağ kurulabileceğini anlattı.

İstanbul gibi metropollerde ulusal basın takip edilse bile, buyuk bir nufus olması hasebiyle yerel basının da takip edildiğini belirten Eker, “Yerel basınla uğraşan sizler, kendi ilçelerinizdeki hem siyasal olaylarla hem toplumsal olaylarla haşır neşirsiniz" diyerek yerel basının önemine dikkat çekti.

KOALİSYON TÜRBÜLANSTIR
Gerçekleştirdikleri seçim çalışmalarını da değerlendiren Eker, Anadolu’nun butun birikimini İstanbul’a taşıyan vatandaşların siyasal katılımını önemsediklerini belirterek şunları kaydetti: “Toplumsal meselelere çözum olacak şekilde siyasal katkı önemli. Biz de bunun bir parçası olmak, katkıyı geliştirmek çerçevesinde burada AK Parti’nin milletvekili adayı olarak vatandaşlarımızla bir aydan fazladır çalışma yapıyoruz. Ben Diyarbakır’da doğdum. Sizler de Anadolu ve Trakya’dansınız. 3 dönem Diyarbakır milletvekilliğinden sonra partim beni buradan aday gösterdi. Turkiye’nin en önemli seçimlerinden birisi, bir kader seçimi. Çunku Turkiye ya istikrar içerisinde tekrar, arkasında buyuk bir çoğunluğun olduğu guçlu bir parti hukumetini, yani istikrarı seçecek veya Turkiye koalisyonu tercih edecek. Koalisyon bir turbulanstır. Turkiye bu turbulansa girdiğinde 10 senede çıkamıyor.

CESUR KARARLAR ALINMASI GEREKİYOR
Bizim milletimizden talebimiz, bu turbulansa duşmemesi. Bu hangi parti olduğundan daha önemli bir şey, hangi parti olacaksa tek başına olması önemli. Kimin en çok Turkiye’nin sorunlarını çözebileceğine inanılıyorsa, o partiye guçlu destek verilmesi lazım. Aksi takdirde koalisyon dönemlerinde Turkiye’nin sorunlarını çözecek reformlar yapılması mumkun olmuyor. Birçok duzenleme yapılması gerekiyor ve o duzenlemeler hep maalesef o koalisyon dönemlerinde aksıyor. Cesur kararlar alınamıyor. Hâlbuki cesur kararlar alınması gerekiyor. Gerek ekonomide gerek siyasal olaylarda bu böyle."

7 HAZİRAN ÖNCESİ VE SONRASINI TÜRKİYE…
7 Haziran öncesi ve sonrası ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Mehdi Eker, “7 Haziran’a kadar Turkiye’de 2002 Kasım’ından itibaren tek başına bir iktidar vardı. Bu dunyada 2008’den itibaren başlayan ve dunyayı sarsan özellikle Yunanistan gibi, Portekiz gibi dunyayı etkileyen ekonomik krizlerin Turkiye’yi etkilemesine izin vermedi. Altındaki temel parametre, guçlu istikrarlı bir hukumetin olması. Ama 7 Haziran’dan itibaren butun işadamları da esnafın da yatırımcının da herkesin gözu televizyon kanalarındaki döviz, faiz, borsa göstergelerine takılmaya başladı. İnsanlar orayı takip ediyor, akılları fikirleri orada. Çunku onunla bir karar verecek. Yeni yatırım yapacak, kredi alması lazım, 'Ben bu krediyi alırsam geri ödeyebilir miyim? Faiz yukselirse ben bunu ödeyebilir miyim? Mal uretip bu malı nereye satarım? Turkiye nasıl bir ekonomik politikayla karşı karşıya? Döviz faiz dengesi nasıl olacak? İhracat ağırlıklı bir ekonomik politika mı izlenecek?’ Tum bunlar insanların zihninde. Bunun temel nedeni istikrar. Acaba bir problem olur mu, 7 Haziran’dan beri Turkiye bunu hissediyor" diye konuştu.

1 KASIM KADER SEÇİMİ
Dunyada Karadeniz havzasında, Ukrayna ve Rusya arasında, Rusya ve Avrupa Birliği arasında, Akdeniz Havzasında, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da sorunlar olduğunu da anlatan Eker konmasını şöyle surdurdu; “Böyle bir uçgende Turkiye butun her şeye rağmen 2008’den bu yana istikrarını korudu. Çunku guçlu kararlar alınıyordu, risk alınıyordu ve isabetli kararlarla politikalar yönetiliyordu. Ama şimdi 7 Haziran’dan itibaren ortada bir endişe var. Turkiye acaba bir tek parti hukumeti kuracak mı yoksa bir koalisyon mu olacak? 1 Kasım bunun için bir kader seçimi. Bunlara ilaveten siyasi meseleler var. Turkiye’nin Çözum Sureci'yle ilgili meselesi var, terör problemi var. Turkiye’nin kanı akıyor, Turkiye’nin huzuru, gelecekteki rolu açısından da siyasi istikrar çok önemli. Ortadoğu’da bizim dışımızda bir ateş var. O yangın sönmuyor, o yangının alevleri ruzgârın tesiriyle bize doğru, bizim saçaklarımıza doğru geliyor. Eğer biz yine siyasi istikrarla, guçlu bir hukumetle bunlara karşı tedbir almazsak, zarar göruruz."

Ortadoğu’daki gelişmelere karşı Turkiye’nin guçlu olması gerektiğini de anlatan Eker, bunun için Turkiye’nin guçlu olması gerektiğini, bunun da birlik ve beraberlikle mumkun olduğunu ifade etti. “Milli birlik ve beraberlik aidiyet duygusuyla guçlenir" diyen Eker, “Yani herkesin 'İyi ki ben Turkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıyım, ben bununla iftihar ediyorum’ diyeceği bir sistem inşa etmeliyiz. Bunun için reform lazım, bunun için de tekrar guçlu bir hukumet lazım. O zaman biz aidiyet duygularını guçlendirecek reformlar yaparız, iç barış sağlanır, dışa karşı kendimizi daha iyi savunuruz. Yani durum aslında bu kadar net" dedi.