Türk Eğitim – Sen İstanbul 5 No'lu Şube'nin Olağan Genel Kuruluna katılan TBMM Başkan Vekili, MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, toplumun iki mihenk taşı, annelik ve öğretmenlik yıpratıldı diyerek, “Çalışan, çalışmayan, açık, kapalı ayrımcılığı ile kadınlar karşı karşıya getirildi. Cumhuriyet'in taşıyıcı kolonlarını kendi dertleriyle meşgul ederek, onları tahrip ederek, amaçlarına ulaşmak isteyen azımsanmayacak bir topluluk var.” şeklinde konuşarak, hükümete yüklendi. ÖĞRETMENLERİ DE AYRIŞTIRDILAR Öğretmenleri fakirleştirerek yılgınlaştıran, umutsuzlaştıran, onları kendi dertlerine düşüren cumhuriyetle hesaplaşan bir zihniyet, cumhuriyeti kuranın Türk Milletinin iradesi olduğunu bilen öğretmenlerimizle de onların bir kısmını işsiz bir kısmını ücretli, bir kısmını sözleşmeli, bir kısmını ise kadrolu yaparak hesaplaşıyor, diyen Meral Akşener, “Çocuklarını emanet ettiği öğretmenlere bunu bir ülke siyaseti neden yapar? Öğretmenlik mesleği düşük ücret mesleğidir. Evet, ama ben göreve başladığım seksenli yıllarda, bir öğretmen emekli ikramiyesiyle ev satın alabiliyordu. Bugün bir araba bile alamıyor. Eski bir öğretmen, eski bir üniversite hocası olarak ilmi bakış açısıyla baktığımda gördüğüm o ki; cumhuriyetin taşıyıcı kolonlarını kendi dertleriyle meşgul ederek, onları tahrip ederek amaçlarına ulaşmak isteyen azımsanmayacak bir topluluk var.” KADINLARIMIZ DA YORGUN, YILGIN, UMUTSUZ Kadınlarımızda benzer hesaplaşmalar içinde, diyen Meral Akşener, “Türkiye'de kadınlar yorgun, yılgın, umutsuz. Türkiye'de kadınlar başı açık ve örtülü denilerek birbirlerinin karşılarında yer almakta. Çalışan kadın hem ailesi hem işiyle ilgilenirken içler acısı durumda. Çalışmayan kadınlarımızın sıkıntıları daha da büyük. Geleceklerine korku dolu gözlerle bakıyorlar. Kocalarının işten çıkarılması, ertesi gün evladına harçlık veremeyeceğinden endişe duyması, pazar harçlığından artırabilme kaygısı, her şeyin en ucuzunu bulma arayışı da onların kafalarını ve sevgilerini ailelerine vermelerini zorlaştırıyor.” ATATÜRK, TAVİZ VERMEDİ Özellikle muhafazakar yapının önde gelenleri, ‘Sakın bunları bir yerlerde paylaşma, insan haklarına aykırı.' dedikleri iki yaşanmış olayı sizlerle paylaşacağım. Ben Bursa Öğretmen Lisesi mezunu bir öğretmenim. Okula başladığımızda öğretmenlerimiz bize okulun tarihçesini anlatırken; okulumuzun daha önce Amerikan Koleji olduğunu, üç kız öğrencinin Hıristiyanlığı seçmesi üzerine o cumhuriyeti besmelesiz kurdu, günah tohumlarını etrafa saçtı, din karşıtı dedikleri Cumhuriyetin Varisi Atatürk, derhal misyoner okullarını kapatarak 1929'un zor şartlarında duruşunu ve milletinin çıkarlarını korudu. Yine, emekli bir albayın yabancı eşinden olan çocukları İzmir Amerikan Kolejinde okurken; babalarının ölümünden sonra din değiştirince, bunu haber alan Atatürk, çocukları anneden alıp tüm misyonerlik okullarını kapatır. Şimdi anlatılanlar sonrasında muhafazakar kesime soruyorum; demokrasi adına, liberalizm adına, hukuk adına, özgürlük adına, muhafazakarlık adına, zinayı suç olmaktan çıkaran, Atatürk'e Cumhuriyeti besmelesiz kurdu. Günah tohumlarını saçtı. Dinsizdi diyerek Atatürk'ü ve Cumhuriyeti lime lime eden zihniyetler mi, Atatürk mü daha muhafazakar? Benim yarı yaşımdaki, inanılmaz alaycılık ve saygısızlık içindeki gençler, bu yaşta Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili bu kadar olumsuz bilgiye nereden sahip oldular, merak ediyorum. Asıl sorun da burada. Evet belki insan haklarına aykırı durumlar tartışılabilir, ama en zor günlerde, cesaretli tavırlar sergileyen Atatürk'ü bu duruşundan dolayı alkışlıyor, rahmetle anıyoruz.” dedi.
Meral Akşener, Bahçelievler'de eğitimcilere seslendi
Türk Eğitim – Sen İstanbul 5 No'lu Şube'nin Olağan Genel Kuruluna katılan TBMM Başkan Vekili, MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, toplumun iki mihenk taşı, annelik ve öğretmenlik yıpratıldı diyerek, “Çalışan, çalışmayan, açık, kapalı ay

17 Ocak 2011 - 00:01