Milliyetçi Hareket Partisi Güngören İlçe Başkanı Gülahmet Soylu, Güngören ilçesinin sorunlarını ilçe merkezinde düzenlediği bir basın toplantısıyla dile getirdi. Güngören'in bölgede en gözde ve en popüler ilçeler arasındayken son iki dönemde sanki cezalandırılmakta ve bir ambargo uygulanırcasına kaderine terk edilmekte olduğunu söyleyen MHP Güngören İlçe Başkanı Gülahmet Soylu, tüm yetkilileri göreve davet etti. MERTER BİTİRİLME NOKTASINA GETİRİLDİ İlçemiz sınırları içerisinde bulunan, sadece ülkemiz değil bölge ülkelerin bile tekstil merkezi olan, Merter, ülkemiz ihracatının en büyük payına sahip iken, sektöründe dünyada söz sahibi iken neredeyse bitme noktasına getirilmiştir. İlçemiz, şu an itibariyle işsizliğe bile çözüm olamayacak bir durumda. Merter'de bulunan Merter Sanayici İş Adamları Derneği (MESİAD) geçmişte ilçemize yapmış olduğu yatırım ve hizmetleriyle ilçemizde başta işsizlik olmak üzere ilçemizin en zor ve köklü sorunlarına el atarak, neredeyse tüm sorunlarını çözerken, bu iktidar döneminde, GÜSİAD adıyla iktidar ve yerel yönetim destekli kurulan alternatif bu dernek, AKP kadrolaşmasının dışında hiçbir faaliyette bulunmayarak, Merter'in bitmesinde büyük rol oynamıştır. Buradaki firmaları Mısır ve benzeri Ortadoğu ülkelerine yönlendirmek suretiyle Merter tamamen bitme noktasına getirilmiştir. BÜYÜK ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ ESNAFI BİTİRDİ Güngören'in kalbi sayılacak mağazalarıyla, çarşılarıyla Güngören ekonomisinin yüzde 50-60 oranını oluşturan, Bakırköy'den sonra Esenler ve Bağcılar ilçelerinin bile ihtiyaçlarına cevap veren Haznedar bölgesinin esnafları, Real, Metro, Kale Center gibi devasa alışveriş merkezlerinin mantar gibi açılmasıyla birlikte direnemez, rekabet edemez duruma gelerek, iş yerlerini kapatmak zorunda kalmıştır. Buralarda hava parası diye tabir edilen paralar verilerek dükkan kiralanırken, şimdilerde aylarca hatta yılı bile bulan boş kalan dükkanlarla dolu. Esnaf bir taraftan alışveriş merkezleri ile ezilirken, bu da yetmezmiş gibi bir de İSPAK ile mücadele ediyor. GÜNGÖREN DEVLET HASTANESİYKEN, BAĞCILAR DEVLET HASTANESİ OLDU AKP iktidarı öncesinde koalisyon hükümeti tarafından yapımı tamamlanarak açılacak duruma getirilen Güngören Devlet Hastanesi AKP iktidarı sonrası giriş kapısı arka taraftan açılarak, Güngören-Bağcılar Devlet Hastanesi olarak değiştirilmiş şu anda da sadece Bağcılar Devlet Araştırma Hastanesi olarak hizmet vermektedir. Kısacası, Güngören'deki iktidar partisi yetkilileri ve belediye başkanı bu olan bitene ancak bizim gibi seyirci kalıyor. Tabiri caiz ise kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Bunun nedeni, orada dönen ranttan pay almaları mı yoksa her zamanki gibi sorumsuzlukları ve vurdumduymazlıkları mıdır, onu halkın takdirine bırakıyorum. KENTSEL DÖNÜŞÜM, RANTSAL DÖNÜŞÜM OLDU İlçemizin gerek ulaşımı, gerek Merter'e bitişik olması, gerekse E-5'e yakın olması nedeniyle, ilçemizin en yeşil bölgesi olan Tozkoparan Mahallesi'nde kentsel dönüşüm projesi kapsamında daha proje uygulamaya geçmeden rantsal proje haline getirildi. Yıllardır devam eden proje ne hayata geçiriliyor ne de gündemden düşürülüyor. Bize göre burada yapılmak istenen; oradaki dar imkanlara sahip vatandaşlarımız mülkiyetlerinin büyük bir çoğunluğu çok komik rakamlarla daha proje gündeme gelmeden iktidar partisi yandaşları tarafından alınması. TRAFİK TERÖRÜ YAŞANIYOR İlçemizin en büyük problemlerinden birisi olan trafik sorununu. Belediyemiz maalesef her konuda olduğu gibi bu konuda da sorunu kendi haline bırakarak, sadece bir şeyler yapıyor gözükmek adına ne yaptıklarını kendilerinin de bilmediği bir çalışma yapmakta. Alt yapısı hesaplanmamış olan tabelalarla yapılan yön değişikliği UKM kararı dedikleri yarıdan fazlası zarar olan trafik düzenlemeleri ile problemi çözmekten ziyade içinden çıkılmaz bir duruma sokuyorlar. Ana caddeler trafiğe kapatılarak, ufak arabaların dahi geçmekte zorluk çektiği sokaklara kamyon, otobüs, minibüs gibi büyük araçları sokarak ilçede adeta trafik terörü oluşturuyorlar. Bu yapılan düzenlemeler her biri eskisini aratacak şekildeyken bunların neden, niçin yapıldığını ne işe yaradığını ise anlamak mümkün değil. Mantığa uyan tek bir şey var o da görüştüğümüz esnafların belirttikleri gibi yapılan trafik düzenlemelerinin geçtiği sokaklar, yeni yapılan otobüs durakları, trafik ışıkları nedense hep bire bir kendi yandaşlarının işyerlerinin olduğu bölgeler ve sokaklar olmuştur. GÜNGÖREN'İ LAYIK OLDUĞU YERE TAŞIMALIYIZ İlçemiz bölgesinde önder, yön veren, ekonomisiyle, istihdamıyla, huzuruyla, güvenliğiyle insanların gerek ikamet etmek, gerekse iş ve yatırım yapmak için yarıştığı bir ilçe iken son yıllarda maalesef ilçenin isminin terör, cinayet ve uyuşturucu satıcıları gibi görünen Güngören ve Güngörenliyle hiç ama hiçbir araya gelmeyecek olaylarla anılması ve bilinmesi bizleri ve ilçemiz insanlarını derinden üzüyor ve yaralıyor. Bir an önce iktidarıyla, muhalefetiyle, belediyesiyle, bürokrasisiyle, sivil toplum önderleri ve kanaat önderleriyle, mahalle muhtarları ve mahalle temsilcileriyle acilen bir araya gelerek, ortak akıl ve ortak çözümler üreterek, geliştirerek Güngören'i layık olduğu yere acilen getirmeliyiz. Bu sorunları ne belediye başkanı ne iktidar partisi yöneticilerinin tek başına çözebileceğini düşünmüyorum. Zaten bunları çözebilecek durumda olsalardı bugüne kadar ellerinde olan yerel yetkilerle 7 yıldır bu sorunları çözmüş olurlardı. Anlaşılan odur ki yaptık, oldu, bitti mantığı bu sorunları çözmüyor. Aksine arttırıyor. Artık, göz boyama, tribünlere oynama işi ile zaman kaybetme durumundan acilen uzaklaşmak gerekmektedir. Acilen çözümler bulunmalı yoksa bu gidişat telafisi olmayan sonuçlara gitmektedir. DEMOKRATİK TAVRINIZI KOYUN, HESAP SORUN Güngören bizim memleketimiz ve bizim vatanımız. Bizim, birileri gibi görevimiz bitince gidecek başka bir semt ve ilçelerde yerlerimiz, evlerimiz yok. Onun için bu gidişata seyirci kalmamız da mümkün değil. Sizin aracılığınızla halkımıza seslenmek istiyorum; Bu insanlara dört dönemdir oy ve yetki verdiniz ve seçilmelerini sağladınız. Tercihinize saygı duymak durumundayız. Ancak, lütfen verdiğiniz oya sahip çıkın. Verdiğinizin karşılığını alamadığınızda, demokratik tavrınızı koyun, hesabını sorun.