MHP İstanbul il kongresi yapıldı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 11. İstanbul İl Olağan Kongresi Beşiktaş Akatlar Arena Salonunda yapıldı.

MHP İstanbul il kongresi yapıldı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 11. İstanbul İl Olağan Kongresi Beşiktaş Akatlar Arena Salonunda yapıldı.

MHP İstanbul il kongresi yapıldı
04 Ocak 2015 - 19:01
Reklam

Kongre'ye MHP Genel Başkan Yardımcıları, Turkiye Buyuk Millet Meclisi Başkan vekili Meral Akşener, İstanbul Milletvekili Engin Alan da katıldı. Ülku Ocakları İstanbul İl Başkanlığı ve ilçe teşkilatları da kongre salonunda hazır bulundu.

Kongreye İstiklal Marşı okunarak başlandı. Divan kurulu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın başkanlığında Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel ve İstanbul Milletvekili Ali Torlak'tan oluştu. Kongrede 64 kişilik tek liste yarıştı. Mehmet Bulent Karataş ise tek aday oldu. Konuşmalar sırasında engelli vatandaşlar için ise işaret diliyle anlatım yapıldı.

Tekrar MHP İstanbul İl Başkanı seçilen Mehmet Bulent Karataş’in listesinde Gazete365’in yayın bölgesinden önemli isimler yer aldı. Bahçelievler’den Suat Taştan, Mehmet Çamur, Osman Demir, Gungören’den Erdem Aydın, Şaban Avcı, Muhammet Alpaslan Aldun, Selahattin Sarı, Bakırköy’den Ümit Beyaz yönetim listsinde yer alırken, Bağcılar’dan Zeki Bulgan da disip kuruluna da yer aldı.

YÖNETİM LİSTESİ
Mehmet Bulent Karataş (Başkan)
1- Murat Kotra
2- Ümit Beyaz
3- Nevzat Ünluturk
4- İbrahim Ünal
5- Hakkı Özyurt
6- Metin Arı
7- Mujdat Özturk
8- Fatih Budak
9- Yavuz Tellioğlu
10- Berat Yılmazel
11- Mehmet Aslan
12- Afşin Birben
13- Fatih Bulut
14- Kurtuluş Bozkır
15- Guven Adıguzel
16- Yuksel Karakaya
17- Mehmet Lutfullah Ardahan
18- Recep Tuyluoğlu
19- Suat Taştan
20- Osman Çakan
21- Ece Baban
22- Buğra Odabaşı
23- Mustafa Coşkun
24- Yucel Coşkun
25- Abdi Kurşat Karataş
26- Yaşar Alçiçek
27- Numan Konuk
28- Haluk Sonsuz
29- Nafız Kuçuk
30- Erdem Aydın
31- Selahattin Sarı
32- Erhan Kekeç
……………………..
33- Ahmet Uzun
34- Ali Kulunk
35- Ali Rıza Nasıroğlu
36- Birol Gur
37- Burçin Ortega
38- Enç Öker Albayrak
39- Erkan Açılan
40- Fatih Sayın
41- Hayrullah Savaş
42- İlker Abdullah Sungur
43- Koray Nulgu
44- Lutfu Kahveci
45- Mahmut Acar
46- Mehmet Çamur
47- Metin Örer
48- Muhammet Alparslan Aldun
49- Oğuz Turk
50- Oğuzhan Karaman
51- Olgun Başkent
52- Orhan Genç
53- Osman Demir
54- Osman Gur
55- Samet Reis
56- Selahattin Koçarslan
57- Selami Hacıarifoğlu
58- Sezgin Çetin
59- Şaban Avcı
60- Temel Bedir
61- Yakup Arıcıoğlu
62- Yiğit Emre Altun
63- Zafer Timur
64- Zafer Topaloğlu

MEHMET BÜLENT KARATAŞ’UN KONUŞMASI
Tek aday olmasına rağmen İstanbulluların kongreye ilgisi yoğun oldu. Divan Başkanlığını MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın yaptığı kongre salonunda delegelere ve davetlilere hitaben bir konuşma yapan MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bulent Karataş, ''Ülkuculuk Turk ve İslam coğrafyasının kalp atışıdır'' dedi.

“DURMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ"
Karataş, ''Bir çıkar şebekesi gibi örgutlenmiş iktidarın, baştan ayağa ranta çevirip yandaşlara peşkeş çektiği bir Turkiye'de kongremizi yapıyoruz. Bakanların hırsızların önune yattığı, bakan kollarında 700 bin liralık saatlerin ve yandaş iktidar zenginlerinin arsız ağızlarında kufurler olarak gözumuze sokulduğu bir Turkiye'de kongremizi yapıyoruz. Ülkenin bir kısmının "çözum sureci" adı altında terör örgutune teslim edildiği; İçişleri Bakanı "Bölgede alan hâkimiyetini kaybettik" itirafında bulunurken, Başbakan'ın hâlâ "kamu duzeni"nden söz edebildiği bir Turkiye'de kongremizi yapıyoruz. "Sıfır sorun" iddiasıyla yola çıkıp, mezhepçi politikalar ve kişisel hırslar uğruna, dış politikası "sırf sorun"a dönuşen bir Turkiye'de kongremizi yapıyoruz. Adalet Bakanı'nın ağzından, yasalarıyla yap-boz oynandığı itiraf edilen bir Turkiye'de kongremizi yapıyoruz'' diye konuştu.

''MESELE, ASLINDA, AÇIK VE NETTİR''
Karataş, şunları söyledi:''Peki, Turkiye'nin bu şartlarında MHP İstanbul İl Kongresi'ni yapıyor olmamızın anlamı nedir? Değerli ulkudaşlarım; gerçekleştirmekte olduğumuz kongre, iktidarın Turkiye'yi mahkûm ettiği bu şartlarda, parti içi seçimin ötesinde bir anlam taşıyor. Hele de bu şehir, iktidarın temellerinin atıldığı yerse. 23 Nisan töreni havasında başbakanlık koltuğunu devretti ama, Turkiye'yi halen "Ben ulkemi pazarlamakla mukellefim" diyebilen aynı kişi yönetiyorsa bu kongrenin anlamı da, ulkuculerin en gur sesle haykırdığı, "Ben ulkemi savunmakla mukellefim" bilincinde aranmalıdır.
AKP kendini Turk tarihine ait görmemekte ve başka kulturlerin esiniyle toplumu dönuşturmeyi hedeflemektedir.Amacına ulaşmak için bir tuketim nesnesine dönuşturduğu dini kullanmaktan çekinmeyen AKP bu haliyle tarih bilinci olmayanlarda, tarihselliği içinde kavrayabilecekleri bir din bilincinin de olamayacağının bir örneğidir.
Mesele, aslında, şu kadar açık ve nettir: Kendilerini Turk tarihi'ne ait hissetmeyenler, Turk Milleti'nin kaderini belirlemek istemektedir. Turk milliyetçiliğinin kilometre taşlarından olan Ziya Gökalp, 1921 yılında, surgunde bulunduğu Malta'dan, zamanın havuz medyası temsilcisi olan Ali Kemal'e şöyle seslenmiştir: " Turk olsam olmasam, ben Turk dostuyum, Turk olsan olmasan, sen Turk duşmanı! Çunku benim gayem Turk'u yaşatmak, seninki öldurmek her yaşatanı!" Ne yazık ki, bugun de Turk'u yaşatmak isteyenler ile her yaşatanı ortadan kaldırmak isteyenler arasındaki mucadele şartları tahakkuk etmiştir. AKP zihniyetini reddedişimizi siyasi parti rekabetinin ötesine taşıyan durum da budur. Değerli ulkudaşlarım; AKP bizim siyasi rakibimiz olmakla birlikte, ondan önce ideolojik rakibimizdir.

“İNANDIĞIMIZ İÇİN BURADAYIZ''
Turkiye'nin yukselebilmesi için, önce MHP'nin yukseklere kanat açması gerektiğine inandığımız için buradayız. Ve burada, İstanbul ulkuculeri olarak bir özeleştiri yapmamızın da yeridir: Açıktır ki, uçmak için iki kanat gerekir. Anadolu, Milliyetçi Hareket Partisi'nin bir kanadı, İstanbul ise diğer kanadıdır. Ne yazık ki, bu kanat yaralıdır, kırıktır. MHP'nin İstanbul il yönetimine talip olan butun arkadaşlarımla birlikte, bizim inancımız, iddiamız ve taahhudumuz bu kanadı onarmaktır.Allah'ın izniyle muaffak olduğumuzda ve Milliyetçi Hareket de bir Selçuklu kartalı gibi Turkluğun semasına kanat açıp yeni ufuklara suzulduğunde, AKP de, Selçuklu'nun, kendi sakil binalarını ve haram saraylarını susleyen geometrik desenlerden ibaret olmadığını anlayacaktır. Sizlerin şahitliğinde, hareketimizin liderine söz veriyorum: Sayın genel başkanım; ecdadımıza İstanbul'u fethettiren gerçek gucun "ya ben Konstantiniyye'yi alırım ya Konstantiniyye beni!" inancı olduğunun bilinciyle çalışacağız.

''GEREĞİ NEYSE YAPACAĞIZ''
Durmayacağız, yılmayacağız, yıkılmayacağız! İstanbul'u Milliyetçi Hareket'in kırık kanadı olmaktan çıkaracağız. Turkiye'nin taşıdığı İstanbul'u değil, Turkiye'yi taşıyan İstanbul'u inşa edeceğiz. Namık Kemal'in 'Git vatan kâbe'de siyaha burun" dediği gunlerin benzeri yaşanırken, İstanbul'da kuskun dargın bırakmamak için elimizden geleni yapacağız. Kibirlenmeyeceğiz, böburlenmeyeceğiz, kimin bu harekete katabileceği ne varsa ayağına gidip, talip olacağız.
Turkiye Cumhuriyeti, tarihinin en önemli seçimlerine giderken İstanbul'un omuzların duşen buyuk görevin bir tercih değil, milli bir mecburiyet olduğunun farkındayız. Cenab-ı Allah utandırmasın ve milletimize yuklediği buyuk misyona bizleri layık kılsın. İstanbul'un Turk milliyetçiliğine, Turk milliyetçiliğinin de İstanbul'a ihtiyacı var. Bugune kadar sadece 'guvenlik politikaları'yla akla gelen, sanki diğer toplumsal sorunlarla ilgisi olmayan bir imaja hapsedilmek istendik. Çevreyle, sağlıkla, ulaşımla, kadın sorunlarıyla, maneviyatla, kulturle, eğitimle, yoksullukla mucadeleyle ilgili birikimimiz hep yok sayılmak istendi. "Nerede bu ulkuculer?" sorusu sadece terör azdığında akla geldi, getirildi. Sadece ekonomik hasılanın değil, sadece kulturun ve sanatın değil, haberin ve yorumun en çok uretildiği bu şehirde bu imajı değiştirmek mecburiyetindeyiz.
O yuzden en buyuk hedeflerimizden birisi, MHP İl Teşkilatı'nı İstanbul'un sadece en guçlu partisi yapmak değil, aynı zamanda en buyuk sivil toplum kuruluşu haline getirmektir. Bir yerde mahzun bir yetim başı okşanacaksa biz yetişeceğiz. çocuklarımıza, neslimize kasteden uyuşturucuyla mucadelede de en ön saflarda olacağız. Atalar mirası bu şehrin estetiğine kastedenler nerede bir ağaç kesecek olsa karşılarında bizi bulacaklar. Rantı yağmalan bu şehirde kimsesizlerin sesi olacak, yağmanın karşısına vucutlarımızla dikileceğiz. Bir haram imparatorluğuna hizmetle görevlendirilmiş bu mukaddes şehrin kimliğinin iadesi için en buyuk sivil direnişçi ve gönullu olacağız. Yiğit gibi, burada duşen, buradan ayağa kalkacak. Bizim acelemiz var. Hantal ve burokratik particilik yapacak zamanımız yok. MHP'deki görevli her fert, mesaisini partinin odalarında değil, bu şehrin caddelerinde, kaldırımlarında, meydanlarında izbelerinde, merkezlerinde, varoşlarında, hep halkın yanında geçirecek. Onunla hemhal olup, onun her platformda sözcusu olacak. Biz partimizi İstanbul'nun en buyuk sosyal gucu haline getirmeden, en buyuk siyasi gucu olamayacağını biliyoruz. Bunun hiçbir mazerete sığınmadan koşmaya mecburuz. Bu devrimi başaramazsak alacağımız oy ne olursa olsun, kendimizi mutlak başarılı saymayacağız.''