Başkanlığını Av. Hidayet Gümüşsoy’un yaptığı İstanbul Avrupa Yakası Aydınlar Ocağı “Nasıl Bir Anayasa” konulu bir program düzenledi. Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen programın açılış konuşmasını İstanbul Avrupa Yakası Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Hidayet Gümüşsöy yaptı. Prof. Dr. Ferman Demirkol ve Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın konuşmacı olarak katıldığı panelin oturum başkanlığını Av. Zeki Hacıibrahimoğlu yaptı.
İNANANLAR DA İNANMAYANLAR DA TÜRK DÜŞMANLIĞ YAPIYOR
Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Avrupa Yakası Aydınlar Ocağı Av. Hidayet Gümüşsoy, “Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Peygamberimiz Efendimizin doğum gününü kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Son günlerin en güzel gelişmesi emperyalist tezgahın ürünü olan darbelerin araştırılması konusunda siyaset kurumunun ittifak etmesi memnuniyet vericidir. Son yılların en güzel gelişmesi Nahçıvan Anlaşmasıyla Türkçe Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin kurulmuş olmasıdır. Bu uluslar arası kuruluşu çok önemsiyoruz. Emeği geçen her kesten Allah bin defa razı olsun. Ülkemizde yapılan anayasa taslak çalışmalarında inananların ve inanmayanların ortak hedefi Türk milletine karşı husumet ve düşmanlık olmuştur. Ülkemizde etnik pazar oluşturulmuş, her etnisite kendini anayasada güvence altına almak istemiştir. Bu durum bizi Yugoslavya örneğine götürür. Bu da son derece sakıncalı ve tehlikeli bir yoldur. Türk milletinin ve devletinin birlik ve bütünlüğü sadece Türk milleti için değil, Türk dünyası, İslam alemi ve mazlum milletler için de çok önemlidir. Bu şuurla anayasada olması ve olmaması gerekenlerin tespiti hususunda bu toplantıyı tertip ettik. Milletimize hayırlı olsun.” dedi.
YENİ ANAYASA ALLAH’IN ADIYLA BAŞLAMALI
Yeni Anayasanın Allah’ın adıyla başlaması gerektiğini söyleyen, Av. Zeki Hacıibrahimoğlu, “Anayasanın muhteva bakımından şu özellikleri taşıması gerekiyor; Ayrıntıya inmemeli, birinci sınıf bir demokrasinin çerçevesini kurmalı ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına almalı. Anayasa, herhangi bir ideolojik tercih içermemeli ve Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerinden ve üniter yapısından kesinlikle taviz verilmemelidir. Yeni bir anayasa mutlaka yapılmalıdır, ancak siyasi tavizlerle konuyu saptırmak ve böylesine önemli bir konunun pazarlık meselesi yapılması ileride yeni sorunlar doğurur. Anayasada kesinlikle başlangıç bölümü olmamalı ve sadece başlangıç olarak ALLAHIN ADIYLA cümlesi yer almalıdır.” dedi.
ANAYASA UNUTULMAZ DEVLET ADAMLARIYLA BAŞLAMALI
Yeni anayasa ile ilgili ilk taslak çalışmayı kendisinin yaptığını ve meclis başkanı Cemil Çiçek'e gönderdiğini" söyleyen Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş, "yeni anayasanın kısa ve öz olması gerektiğini, toplumun hassasiyetlerine özen gösterilmesinin şart olduğunu" belirtti. Yalçıntaş anayasaya tüm toplumun sahip çıkmasını ve katkı sunmasını istedi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının şanlı tarihimizde yer alan unutulmaz devlet adamlarıyla başlaması gerektiğini söyleyen Nevzat Yalçıntaş,“İnsanlık tarihinin çok uzak geçmişinden beri, Türk milleti varlığı ve kimliğini devam ettirmiştir. Sultan Alpaslan, Osmangazi, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, İkinci Sultan Mahmut ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük öncü ve kahraman, devlet başkanları, şanlı tarihimizde yer alan müstakil devletlerimizin unutulmaz yöneticileri olmuşlardır. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti aziz Türk milletini; İstiklâl, adalet, eşitlik, hürriyet, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve gelişme ilkelerine kesin ve kararlı bir inançla sadık kalarak ve Yüce Yaratanın korumasıyla sonsuza kadar yaşatıp, yükseltecektir.”
Türk toplumları da çok eski çağlardan beri çeşitli coğrafyalarda “Devlet”ler kurup müstakil yaşama irade ve gücünü, kudretini gösterdiği için bu “Anayasa” çalışmasının ‘Başlangıç” kısmında Türk Devletlerinin kurucularından ve başkanlarından ön safta olan bazılarını sembol olarak zikrettik. Bu geçmiş, uzun asırlara dayanan tarihî derinlik, halen mevcut ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın üyesi ve sayıları 200’e yaklaşan devletlerden belki de iki haneli sayıları bulmayan çok nadir bazılarına ait özelliktir. Bugünkü ve gelecekteki bütün nesillerimiz, atalarımızın bize bıraktığı bu muhteşem tarihî mirası şuurlarında daima yaşatmalıdır. Bizler esir olmayan bir milletin nesilleriyiz.” dedi.
ANAYASA AZ MADDELİ OLMALI
20 maddelik anayasa taslağı hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Ferman Demirkol, geçmişten günümüze kadar ülkemizdeki anayasa tarihini anlattı ve yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi. Toplumda gerginliği azaltılması gerekiyor diyen Demirkol, 15 maddelik anayasa olsaydı tartışmalar bu kadar çok olmazdı dedi. Demirkol “Yeni anayasa çalışmalarına sıradan bir bakış çok hafif olur. Ülkemizin geleceği için önemli olan çalışmaların içerdiği şifreleri görmemiz gerekir” dedi. Türkiye Cumhuriyeti anayasası çok fazla maddeden oluşmaktadır. Sırandan bir kişinin de anlayabilmesi mümkün değil, yapılacak yeni anayasa halkın anlayabileceği üslupla ele alınmalıdır. Çok fazla maddeden oluşmasına gerek yoktur”
Yeni anayasada ayrımcılığın önüne geçmek için halkın etnik kimliğinin tartışmaya açılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Demirkol, “Vatandaşlık tanımından hareketle, etnik vurgu yapılmamalı ve bireyler devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu ön plana çıkarılmalıdır” dedi. Hazırlanacak olan yeni anayasada maddelerin birbirleriyle çelişmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Demirkol, “1980 anayasasında olduğu gibi önce bir madde koyup daha sonraki maddelerle önce konulan madde etkisiz hale getirilmemelidir. Tekrar böyle hatalar yapılmamalıdır” diyerek görüşlerini ifade etti.” dedi.