İçişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Valiliğine gönderilen genelgede, vatandaşların ikametine ayrılan binaların giriş katlarının, ikinci el oto alım satım yapan işleri sahipleri tarafından kiralandığı, satışa sunulan araçlar, apartman girişlerinde, yol kenarlarında, kaldırımlarda ve zaman zaman da yol ve caddelerde sergilenmektedir. Birçoğu LPG'li olan bu araçlar, özellikle geceleri apartmanların giriş katlarındaki dükkanlarda bırakılmak suretiyle bina sakinleri bakımından büyük risk oluşmasına sebep olmakta. Binada ve çevrede bulunan halkın can ve mal güvenliğini tehdit etmekte. İnsanların kaldırımlarda rahatça yürümelerini ve trafiğin sağlıklı akışını da etkilemektedir, gerekçesiyle oto galerilerinin şehir dışına çıkarılma kararı uygulanmaya başlandı. Verilen süre içerisinde şehir dışına çıkmayan oto galericilerinin dükkanları mühürlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye zabıta ekipleri tarafından dükkanları mühürlenen oto galericiler tepkili. İstanbul'un bütün ilçelerinde uygulanan bu karara, Bahçelievler Adnan Kahveci Bulvarı ve Talat Paşa Caddesi'ndeki oto galericileri tepkilerini göstererek, “Verilen süren henüz dolmadı. Yürütmenin durdurulması kararını almamıza rağmen resmi işlem başlatıldı. Caddelerde kaldırımları işgal etmiyoruz. Bizlere ayrılan sınırı geçmiyoruz. Bizler gibi, kafeler, marketler ve diğer iş yerleri de aynı alanı kullanıyor. Neden bizler şehir dışına çıkarılıyoruz. Ülkenin tüm sorunları bitti de bir biz mi kaldık?” dediler. Akif Karabacak, “Biz Bahçelievler esnafıyız. E-5 üzerinde Carfur'a yer veriliyorsa bizlere de kendi paramızla bir yer versinler. Biz Bahçelievler'de kalmak istiyoruz. Bin lira kira verirken, 4 bin lira kira vermeye mecbur etmesinler. Bizim, kaldırımlara, yayalara bir zararımız yok. Böyle bir uygulama olmamalı. Önümüze seçenekler koymaları lazım. Bakanlık böyle bir açıklama yapmış olabilir. Ama buralarda bina altlarında tamircisi, kaportacısı, lpg istasyonu var da oto galericileri neden olmuyor. Bu kadar esnaf mağdur ediliyor. Oto galerici kapatıyor, yerine bir kafeterya açılıyor. Kafeteryayı alan etrafını da çeviriyor. Aynı şey değil mi?” Cengiz Kaçar, “Bir senedir iş yaptığımız yok. Para kazanamıyoruz. İşimiz zaten iyi değildi. İSTOÇ'a gidecek durumumuz da yok. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Burada iki bin lira kira ödüyorduk, orda dört bin lira kira ödememiz gerekiyor. Yanımda üç kişi çalışıyordu. Herkesi işsiz bırakıyorlar.” Yılmaz Perçin, “Bu kadar esnaf ne yapacak bilmiyoruz. Darbe kararı alırlar ya, aynen öyle bir durum. Üç gün içinde kapatın diyorlar. Sandalyeyi, masayı çıkaramazsın bu zamanda. Belediyeye para ödedik. Bu senin onuncu ayına kadar size kimse dokunamaz demişlerdi. Ama bugün geldiler, çıkın diyorlar. Gideceğimiz yerde de kiralar birden yükselecek. Birçok esnaf gidemeyecek. Türkiye'de her şey düzeldi de sadece oto galericiler mi sorun.” Burhan Gedik, “Mahkemenin yürütmenin durdurulması kararına rağmen resmi işlemler yapılıyor. Bu kararı belediye yetkililerine göstermemize rağmen, mahkeme sonuçlanmadan iş yerlerimiz mühürlendi.”