Bağcılar'da dünyaya gelen bebeklerinin yoğun bakımda kafatasının kırıldığını belirten aile, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Bahçelievler'de yaşayan 35 yaşındaki Fatih ve 32 yaşındaki Özlem Çelik çifti, bir arkadaşlarının tavsiyesi üzerine ilk bebeklerinin doğumunu Bağcılar'daki bir özel hastanede 6 Haziran 2011'de gerçekleştirdi. Doğum sırasında herhangi bir sorun yaşamayan çift, bebeğe Fatih Tuğra ismini verdi. Ancak ilk kontrolde, bebeğin solunum sorunu olduğu söylendi. Bebek yoğun bakıma alındı. Doğum sonrası taburcu edilen anne ise 6 gün boyunca her gün hastaneye giderek bebeğini emzirdi. Anne, tedavinin 4'üncü gününde bebeğin kafasında bir çöküntü gördü. İddiaya göre anneye bebeğin elini yumruk yaparak üzerinde yattığı için çöküntünün oluştuğu söylendi. Bebek bir süre sonra taburcu edildi. Ama çöküntü geçmedi. Aile, hastaneye baskı yapınca bir beyin cerrahı bebeği kontrol etti. Cerrah, acil ameliyata girmesi gerektiğini söyledi.
4 SAATLİK AMELİYAT
İddiaya göre doktor, bebeğin kafatasında kırıklar olduğunu aileye anlatmadı. Aile, bebeği daha sonra başka bir özel hastaneye götürdü. Burada 10 günlük bebeğin kafatasında çok sayıda parçalı kırık tespit edildi. Bebek, profesörlerin de girdiği 4 saatlik bir ameliyata alındı. Bebeğin kafatasındaki kırık kemikler tek tek dışarıya çıkartılarak birleştirildi. Sonra da kafasına tekrar yerleştirildi. Bebeğin dünyaya geldiği hastane ise bebeğin ameliyat masrafı olan 40 bin lirayı faturaya itiraz etmeden karşıladı. Ancak Çelik Ailesi'nin avukatı Uğur Amasya, 12 Aralık 2011'de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak hastane, 3 görevli doktor ve yoğun bakım ünitesinde görevli hemşireler hakkında suç duyurusunda bulundu. İlk defa bebek sahibi olan ailenin olay karşısında büyük travma yaşadığı belirtilerek, hastanede görevli doktorlar N.M., E.Y. ve S.A. hakkında ceza davası açılması istendi. Savcılık soruşturması halen sürüyor.
"BAŞKALA RI YA NMASIN "
Oğlunun beyninde bir hasar kalıp kalmadığının henüz belli olmadığını belirten anne Özlem Çelik şunları söyledi: Oğlumun kafasında büyük bir çöküntü görünce şoka girdim. Emin ellerde dediğimiz hastanede bu hale nasıl gelebilirdi ki? Kafasının elastik olduğunu, yumruğunun üstünde uyuduğu için kafatasının içeriye çöktüğünü söylediler. Ama ben anne olarak ters giden bir şeyler olduğunu hissettim. Aynı hastanenin beyin cerrahı MR çektirdi ve bebeğin acilen ameliyat olması gerektiğini söyledi. Ama bize kırık olduğunu söylemedi. Başka hastaneye gittik. Yoğun bakımdaki bebeğimizin kafatasında parçalı kırıklar vardı. Bebeğimizi hemen ameliyata aldılar. Ömrümden ömür gitti. Hastane suçluluk psikolojisi ile ameliyat faturasını karşıladı. Utanmadan bir de 'Bebek sağlamdı, evde olmuş' dediler. Biz de hemen suç duyurusunda bulunduk. Başka ailelerin bebeklerine zarar vermesinler. Baba Fatih Çelik de, "Kafasına muhtemelen serum şişesi düşürdüler. Suç işlediler, hata yaptılar ve bize söylemediler. Şimdi adalet karşısında hesabını versinler. Derdimiz tazminat değil. Ceza davası açtık. Biz yandık başkaları yanmasın" dedi.