Halkın büyük ilgi gösterdiği Şirinevler Ulu Camii’nde gerçekleşen mitinge İstanbul Mehter Takımı, ezgileriyle Ömer Karaoğlu ve sunum ve şiir yorumlarıyla da Erkan büyük renk kattı.
BU SEÇİM BÜTÜN SEÇİMLERDEN DAHA ÖNEMLİ
40 yıllık bir tecrübeyle, bağımsız ekonomimizle, ağır sanayi hamlemizle, önce ahlak ve maneviyatla İslam birliğini ve büyük Türkiye’yi kurmak için geliyoruz sloganlarıyla sahneye çıkan Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Hasan Bitmez, “Bu seçim bütün seçimlerden daha önemli. Ülkemiz ekonomik sıkıntı içinde, manevi tahribat almış başını gidiyor. Hayatımızın her alanı bir seçim. Evlenirken, ev, araba alırken seçim yapıyoruz. Her alanımızdaki yanlış bir seçim hayatımızı çekilmez hale sokabilecek sonuçlar çıkarabilir. 12 Haziran’da yapılacak seçimde ülkemizi, bu memleketin insanlarının alın terini dört yıl boyunca yönetecek kadroları seçeceğiz. Bu seçimde hata yaparsak, ülkemiz telafisi olmayan sıkıntılar yaşayacak. Bunun için milletimiz kendisine dayatıldığı gibi değil aklı ile tercih yapacak.” dedi.
İMAN, PAZARLIKLI OLMAMALIDIR
Sanatçı Erkam’ın okuduğu Vatan şiirinin ardından söz alan Adalet Eski Bakanı İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı İsmail Müftüoğlu, “İnandım demekle insan inanmış olmaz. Bizim imanımız Hz. İbrahim’in imanı gibi olmalıdır, pazarlıklı olmamalıdır. Amerika istiyor diye yumuşatmadan, Avrupa Birliğine gireceğiz diye aile yuvamızı yıkan, zinayı serbest bırakılmaması gerekir. Saadet Partisi’nden başka önce ahlak ve maneviyattan bahseden yok.” diyerek iktidar partisine yüklendi.
MÜCADELEMİZ HAYRA MOTOR, ŞERRE FREN OLMAKTIR
Mitingde açılış konuşması yapan Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Abdullah Akçay, “Saadet Partisi düşünceleri, idealleri ve iktidar ortağı olduğu dönemlerdeki uygulamaları ile partilerin değil, sistemin alternatifi ve tek çarenin olduğunu göstermiştir. Bizim mücadelemiz hayra motor, şerre fren olma mücadelesidir. Bizim mücadelemiz hak ve batıl mücadelesidir. Hakkı temsil eden görüş sadece Milli Görüş ve onun partisi Saadet Partisi’dir. Bundan dolayıdır ki Milli Görüş gömleği bizim için çok önemlidir. Çünkü Milli Görüş gömleği, Hz. Yusuf’un babası, Hz. Yakup’a gönderdiği gömlektir. Hz. İbrahim’i Nemrut’un ateşinden koruyan gömlektir. Hz. Davut’un kedi eliyle diktiği ve zalim Calut’u yendiği gün, giydiği gömlektir. Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te ölürsem bana kefen yapın dediği gömlektir. Hocası Akşemsettin’in hediyesi, Fatih’in İstanbul’u fethettiği gün giydiği gömlektir. Erbakan Hocamızın çare var konferanslarında ekmek arabasının peşinde koşan yalın ayaklı çocuğun dramını anlatırken, şefkat göz yaşlarıyla ıslattığı gömlektir. Milli Görüş gömleği giyenin çıkarmadığı, çıkardık diyenin de aslında hiç giymediği gömlektir. Onun için, kimi giyer gömleği, çıkarır Erdoğan ve diğerleri gibi, kimi giyer gömleği kefen yapar Erbakan gibi.”
BİZ DEĞİŞMEYİZ…
Bize diyorlar ki; siz de değişin diyen Abdullah Akçay, “ Er sözü bu zaman değişse de biz değişmeyiz, dönmeyiz geri. Gelişerek, değiştim de ne demek? İnsanlık yeniden büyük bir savaşın eşiğine gelmişken, İslam beldeleri ayaklar altında çiğnenirken, sömürü çeşitlenmiş, vahşet artarak devam ederken, ahlak ve maneviyat her zamankinden daha çok zafiyete uğramışken, ateşler harlanırken, İbrahim olmaktan mı vazgeçelim. Kudüs kan ağlarken Selahattin olmaktan mı vazgeçelim. Ayasofya ezana hasretken Fatih olmaktan mı vazgeçelim. İnsanlık köleleştirilmek istenirken, ülkemizde ve İslam ülkelerinde kan ve gözyaşı akmaya devam ederken Erbakan olmaktan mı vazgeçelim… Hayır, asla vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir kimse bu davaya çalışmakla davaya şeref katamaz, ancak dava için ne kadar çalışırsa o kadar şeref kazanır. Biz de yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünyayı kurmak için bütün gücümüzle çalışacağız.” dedi.