Bundan tam 97 yıl önce Çanakkale 1915 yılında, hak ile batılın, varlık ile yokluğun, şımarık, azgın güce tapan batı ile Hakkı üstün tutan kahraman bir milletin azim ile ortaya koyduğu inanç zaferinin muhteşem mücadelesine şahit olmuştur, diyen Zafer Duman, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu aziz milletin kahraman evlatları bütün güç ve haşmetini inancı ile harekete geçirerek düşmanı boğazın soğuk sularına gömerek adeta 97 yıl öncesinden İman varsa imkân da vardır diyerek bizlere seslenmiş ve umut ışığı olmuşlardır.

Aziz milletimiz yedi düvele karşı üstün bir başarı göstermiş ve tüm dünyaya bir insanlık dersi vermiştir. Kahraman ecdadımız, bağımsızlık konusundaki sarsılmaz kararlılığını on binlerce şehit verme pahasına Çanakkale’de ortaya koymuştur. Sahip oldukları maddi güce ve ellerindeki büyük demir yığınlarına güvenerek, Çanakkale Boğazından kolayca geçebileceklerini zanneden emperyalist güçler, kahraman ecdadımızın sahip olduğu inanç karşısında asla unutamayacakları bir ders almıştır. Bu savaş silah gücünün, iman gücü karşısında diz çöktüğü bir şeref sayfasıdır. Ve bir kez daha mir milletin asıl gücünün tankı, topu, tüfeği değil imanlı evlatları olduğunu göstermiştir.

Ayrıca Çanakkale’de şehit vermeyen bir tek ilimiz dahi yoktur. Çanakkale’de kanı ile bu toprakları sulamayan tek bir etnik gurup, tek bir mezhep bulamazsınız. Türkmeni ile kürdü, lazı, alevisi ile sünnisi, Çerkezinden Boşnağına kadar bu ülke için canını vermeyen kimseyi bulamazsınız. Bu savaş, aziz milletimizin sahip olduğu birlik ve beraberliğin ne kadar güçlü temellere sahip olduğunun en büyük göstergesidir. Bütün bunların, aynı düşmana karşı, aynı siperde gözünü kırpmadan hayatını vermesi, bu birlik ve beraberliğin hangi boyutlarda olduğunun en güzel örneğidir. Çanakkale’yi geçilmez yapan bu irade ve kararlılıktır, bu kardeşlik bağında gizlidir.

1915 yılında birçok okul maalesef mezun verememiştir. Çünkü binlerce genç okul diploması yerine şehitlik payesi almayı tercih etmiş ve Çanakkale’de şehit düşmüştür. Bu vatan, ecdadımızın canları pahasına koruyup bizlere teslim ettikleri kutsal bir emanettir. 7 den 70’e hepimiz bu tarihi sorumluluk ve şuur ile hareket etmek zorundayız. Bu birliktelik ve kararlılık ile Yeniden Büyük Türkiye’yi kuracak iradeyi ortaya koymamız gerekmektedir. Şunu unutmamamız gerekir ki bizim inanç medeniyetimiz daimen ve ebediyen yeryüzüne hakkı haykırıp, adaleti tesis etme mücadelesinde başarılı olacaktır ve medeniyetimize tüm dünya muhtaçtır. Bu duygu ve düşüncelerle, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 97. yılı vesilesi ile tüm şehitlerimizi, ahrete göç etmiş gazilerimizi dava büyüklerimizi rahmet ve dualarla anıyoruz.”