Bağcılar’dan seçim startı vererek, İstanbul’daki tüm CHP İlçe Örgütlerini tek tek ziyaret eden Mustafa Sarıgül’ün son durağı CHP Güngören İlçe Örgütü oldu. Daha önce de Gazete365’in yayın bölgesi olan Bağcılar ve Bahçelievler’de ilçe örgütlerini ziyaret eden ve seçim otobüsü üzerinden konuşma yapan Sarıgül, Güngören’deki ziyaretini kısa tuttu.
Sadece ilçe binasındaki partililerle bir araya gelen Sarıgül, CHP Güngören İlçe Örgütü ve Türkiye Değişim Hareketi(TDH) mensupları tarafından coşkuyla karşılandı. Örgüt yöneticilerini ve TDH’lileri yanına alarak partililere seslenen Sarıgül’ün konuşmaları sık sık atılan sloganlarla kesildi. Bir ara Gençlik Kolları Başkanı Mesut Metin’e sarılıp, öpen ve kendisinin de gençlik kollarından geldiğini hatırlatan Sarıgül, herkesin enerji dolu ve inançlı olmasını istedi.
Genel ve yerel siyasete yönelik konuşmalar yapan ve 30 Mart’ı işaret eden Sarıgül, bir süre önce Başbakan Erdoğan’ın, “İki ayyaşın yaptığı yasa” sözleriyle başlayan ve uzun süre gündemden düşmeyen tartışmalara da gönderme yaptı. Erzincan’ın İliç İlçesi’nin Güngören Köyü'nde doğduğu bilinen Sarıgül, Güngören’e ayrı bir önem verdiğini söyledi.
GÜNGÖREN’İ ALMAK İÇİN BURADAYIM
Artık herkesin İstanbul’u, Güngören’i ve diğer ilçeleri almaya odaklanması gerektiğini vurgulayan Sarıgül, “ Enerjisi düşük, morali bozuk olan veya koltuk peşinde olan insanla benim işim olmaz. Ben hayatım boyunca hiçbir zaman koltuk peşinde koşmadım. Koltuk peşinde olsaydım, Şişli Belediye Başkanlığı orada. Neden risk alıyorum ben? Çünkü ülkem beni göreve çağırıyor. Cumhuriyet Halk Parti’miz ve Genel Başkanım beni göreve çağırıyor. Ben görevden kaçamam” şeklinde konuştu.
Güngören ilçesine ayrı bir önem verdiğini belirten Sarıgül, “Güngören pilot ilçelerimizden bir tanesi. Güngören benim için de çok önemli bir nokta. Mustafa Sarıgül’ün hayatına bakarsanız, Güngören Köyü’nde doğmuştur. Güngören’i almak içinde buradadır. Bu kısa bir ziyaretti. Ama daha sonra Güngören’e yeniden geleceğiz. Çünkü ben Güngören’deki enerjiyi görüyorum ve özel çalışmalarımız olacak. Güngören’e geleceğim ve sahaya çıkacağız. Adayımız her kim olursa, onu birlikte burada yürüyeceğiz. Şunu unutmayın hayatta ya tozu dumana katarsınız ya da tozu dumanı yutarsınız” dedi.
2 AYYAŞ’I 30 MART’TA GÖRECEKLER
Yerel basın mensuplarının önemine de değinen ve destek vereceklerini hatırlatan Sarıgül, yapılan sloganların ardından devam ettiği konuşmasında, “Kesinlikle ve kesinlikle halkçı olan Sarıgül değildir. Çare olan Sarıgül değildir. Çare olan, hepimizi bir araya toplayan, hepimize cennet vatanımıza hizmet etme imkânını sağlayan en büyük çare Mustafa Sarıgül değil, Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Sadece ve sadece ben önde gözüküyorum. Ama asıl önemli olan sizlersiniz” sözlerine yer verdi.
Bir dönem uzun süre gündemden düşmeyen “2 Ayyaş” tartışmalarına da gönderme yapan Sarıgül, “Ben başarı endeksli bir insanım. Benim en büyük arzum Tayyip’ten anahtarı almak. Benim çileden çıkaran bir laf oldu. Mademki, Ankara’daki beyefendi 2 ayyaş dedi. O iki ayyaşın kim olduğunu ben 30 Mart’ta göstereceğim. Nankör adam olursanız, nankör adam taş olur ve öyle birinin hiçbir dostu olmaz. Şunu unutmayın ki, Sakarya olmasaydı, Dumlupınar olmasaydı, İsmet İnönü olmasaydı, Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, biz bugün burada bu toplantıları bile yapamazdık. O yüzden şimdi burada konuşan ses, Mustafa Sarıgül’ün değil, Bülent Ecevitlerin, İsmet İnönülerin sesi, Mustafa Kemal Atatürklerin sesi” diye konuştu.
