Hem kadında hem de erkekte sıklıkla genital bölgede görülen, cinsel yolla ve sürtünme ile bulaşan, karnıbahar görünümünde olan, bazen çok sayıda, bazen de toplu iğne ucu kadar küçük ve ağrısız kitleler rahim ağzı kanserine davetiye çıkarıyor.
Avrupa Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü Op. Dr. Serhat Partalcı, özellikle tedavi için başvuran gençleri, genital siğiller için uyarıyor. Genital siğil olarak bilinen, tıp dilinde HPV (Genital Human Papilloma) olarak adlandırılan, cinsel yol ve sürtünme ile bulaşan virüsün mutlaka ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor. HPV virüsünün 100’e yakın çeşidi bulunduğunu, bu virüsün bir kısmının sadece üreme sisteminde enfeksiyona, diğer bir kısmının da genital siğillere neden olduğunu belirtiyor.
Avrupa Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü Op. Dr. Serhat Partalcı, virüs bulaştıktan sonra kişide şikâyet oluşturmadığını, uzun süre belirtilerini ortaya çıkarmadığını, bu durumun hastalığı yaymasına engel olmadığını, ilişkiye girdiği kişilere de bulaştırdığına dikkat çekiyor. Genellikle dış genital bölgelerde yumuşak dokuda, ciltten hafif kabarık şekilde, pembe – beyaz renkte, karnabahar benzeri küçük siğiller olarak ortaya çıktığını belirten Partalcı; genellikle bu siğillerin nemli ve sıcak bölgelere doğru yayılma ve büyüme eğilimleri olduğunu vurguluyor. Şikâyetlerin vajina ve makat kısmında anormal renk ve şekil değişiklikleri ile birlikte daha önce olmayan anormal kabarıklıklarla başladığını, genital bölgede kaşıntı, yanma ve kanama oluştuğu takdirde mutlaka uzmana görünmek gerektiğinin altını çiziyor.
Op. Dr. Serhat Partalcı, rahim ağzı kanserinin tüm dünyada 2. sırada yer aldığını ve ölümcül olduğunu belirtirken, önlenebilir olması açısından da ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getiriyor.
AŞI ve PAP SMEAR TESTİ
Avrupa Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü Op. DR. Serhat Partalcı, 6 ayda bir yapılan jinekolojik muayenenin ve Pap Smear testinin, rahim ağzı kanserinin erken teşhisi için çok önemli olduğuna değiniyor. HPV enfeksiyonuna karşı aşının önemli olduğuna ancak düzenli seks hayatı başlamadan 11-12 yaş arasında yapılan aşıların daha iyi koruyuculuk sağladığına dikkat çekiyor.