Saadet Partisi (SP), ülke genelinde “Yeniden Büyük Türkiye” sloganıyla, "Türkiye'de ve dünyada neler oluyor?" konulu eş zamanlı konferanslar gerçekleştirdi. Türkiye’nin gündeminin ve iktidarın çalışmalarının değerlendirildiği konferanslara genel merkez ve il başkanlığından önemli isimler katıldı. Gazetemizin yayın bölgesi olan Bahçelievler’de Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Mesut Doğan, Bağcılar’da GİK Üyesi Hüseyin Hacı Abdullahoğlu, Güngören’de GİK Üyesi Sezai İncesu konferans verdi.
Bahçelievler Necip Fazıl Kültür Merkezi’ndeki programa konuşmacı olarak katılan Saadet Partisi GİK Üyesi Mesut Doğan tarih boyunca Türklerin üzerinde oyunlar oynandığını ve bugünde bu oyunların artarak devam ettiğini belirterek, istatistiksel rakamlarla iktidarı eleştirdi.
TÜRKİYE'Yİ SATSAN, TÜRKİYE'NİN BORCU BİTMEZ
Saadet Partisi GİK Üyesi Mesut Doğan, AK Parti’nin pembe bir tablo çizerek halkı yanılttığının altını çizdi. Ekonominin çökmek üzere olduğunu vurgulayan Doğan, “2002 yılı sonunda bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların tüm bankalara borçlarının toplamı eski hesapla 6.7 kat trilyon liraymış.2011 Ekim ayında bu rakam 220 kat trilyona çıkmış. Yani %4 bin büyüme söz konusu. 19 Aralık 2012'de açıklamaya göre ise bu rakam 264 kat trilyona çıktı. Bir yılda 40 kat trilyon artı” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın verilerine göre büyük bir çelişki olduğunu öne süren Doğan, “Merkez Bankası diyor ki, şu anda dünyada olan Türk liralarının toplamı 53 kat trilyon. Ama bankalara olan borç 264 kat trilyon. Bunun anlamı şu ki, birincisi size olmayan parayı satmışlar. İkincisi de bu borç hiç bitmeyecek. Zaten istenen de budur. Devletin borcu şu an 980 kat trilyon devletin borcu var. Türkiye'de 15 milyon aile yaşıyor. Düşünün her aile evini ortalama 60 bin liradan satsa ve devletin borcunun bitmesi için hibe etse, 900 kat trilyon ediyor ve yine de borcumuzu ödeyemiyoruz. Yani açıkçası, Türkiye'yi satsan, Türkiye'nin borcunu ödeyemezsin” diyerek sitem etti.
BAŞBAKAN MÜSLÜMANLIKTAN BAHSEDİYOR
“Bu ülkede saman bile ithal ediyor ve fiyatı 1 TL'ye çıktı. Çobanlar koyunlarına makarna yedirir hale geldi” diyerek iktidara yüklenmeye devam eden Doğan, bu sorunların ahlaki çöküntülere temel oluşturduğunu belirtti. Doğan: “Biz bugün çocuğumuzla eşimizle, bırakın film, dizi izlemeyi haber izlemeye korkuyoruz. Öyle ahlaksızca yayınlar var ki, ahlak denen bir şey kalmadı. Bir devleti ayakta tutan en önemli kurum ailedir. 2011 yılında bu ülkede 116 bin aile boşanmış. Son 10 yılda boşanan aile sayısı 1 milyon. Boşanan her ailedeki çocukların durumunu düşün ve felaketin boyutunu hesaplayın” diye konuştu.
Başbakan’ın sürekli Müslümanlıktan bahsettiğini, ancak son 10 yıldır yaşananların çığırından çıktığını söyleyen Doğan, şöyle konuştu: “2011 yılında verilmiş bir rakama göre, Türkiye'de bir yıl içinde tüketilmiş içki miktarı, rakama dikkat edin 1 milyar 904 milyon litre.2003 yılında bu rakam 490 milyon litre civarındaymış. Görüyorsunuz ki, kaç kat artmış. Biz bunları görmezden gelemeyiz. Yine %99'u Müslüman olan ülkede son 6 yıl içerisinde 5 bin insan intihar etmiş. Kimisi geçim sıkıntısından, kimisi de ahlaksız olaylar yaşamıştır ve bunalıma girmiştir.”
VERDİĞİNİZ OYLAR KİME YARADI?
İl Başkan Yardımcısı Lokma Taş’ın da katıldığı programın açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Abdullah Akçay, bu konferansların hakkı söylemek ve millete gerçekleri aktarmak için yapıldığını belirtti. “Bazılarının hoşuna gitmese de bu konferanslarımız, milletimizi narkozdan uyandırma harekâtıdır” diyen Başkan Akçay, “Biz, bize kızan AKP’li arkadaşlarımıza iyilik yapmak için yanlışlarını söylüyoruz. Hatalarını bilsinler ki, bunun vebali altında kalmasınlar” dedi.
Ülkenin gidişatının kötü olduğunu ve bunda AK Parti’ye oy verenlerin de payı olduğunu söyleyen Akçay, “10 yıldır, eğer oyunuzu AKP'ye vermezseniz, CHP iktidara gelir mantığıyla oy verenlere sormak istiyoruz. Siz, CHP gelmesin diye oyunuzu AKP'ye verdiniz. AKP'de CHP'ye rahmet okutup, ABD, NATO ve Barzani ile hatta BDP'yi de geçerek Apo ile iş tuttu. Bu o kadar ilerledi ki, Apo ile pazarlıklarda ne konuşulduğu, nelerin pazarlık konusu yapıldığı değil de, belgeleri kim sızdırdı tartışmaları başladı. AKP'ye seçmenizden dolayı oylarınız Emperyalistlere, hatta BDP'ye ve Apo'ya gitmiş olmadı mı? Sayenizde Emperyalistler işgalci, Barzani yandaş, BDP söz sahibi Apo sayın başkan olmadı mı? Hadi çözün bakalım bu denklemi. Vermiş olduğunuz oylar kime yaradı?” diye sordu.