Uzman Psikolog Şirin Düvenci gazetemize önemli açıklamalarda bulundu

Pusula Aile Danışmanlık Merkezi Uzman Psikologlarından Şirin Düvenci gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Aile içinde insanların karşılaştığı sorunların yanı sıra en çok öfke kontrolü,okulda çocukların birbirlerine zarar vermesi, derslerde başarısızl

Uzman Psikolog Şirin Düvenci gazetemize önemli açıklamalarda bulundu

Pusula Aile Danışmanlık Merkezi Uzman Psikologlarından Şirin Düvenci gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Aile içinde insanların karşılaştığı sorunların yanı sıra en çok öfke kontrolü,okulda çocukların birbirlerine zarar vermesi, derslerde başarısızl

Uzman Psikolog Şirin Düvenci gazetemize önemli açıklamalarda bulundu
23 Aralık 2010 - 16:46
Reklam

Pusula Aile Danışmanlık Merkezi Uzman Psikologlarından Şirin Düvenci gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Aile içinde insanların karşılaştığı sorunların yanı sıra en çok öfke kontrolü,okulda çocukların birbirlerine zarar vermesi, derslerde başarısızlık, okula gitmek istememe gibi problemlerle karşılaştıklarını söyleyen Şirin Düvenci ile bu soruların nasıl çözülmesi gerektiğini konuştuk. - Pusula aile danışmanlık merkezini kurdunuz.Uzun zaman oldu mı? Çalışmalarınız nasıl gidiyor? - Ben Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri bölümünde 20 yıl çalıştıktan sonra emekli oldum ve çalışmalarımı bir yıldır burada Pusula Aile Danışmanlık Merkezinde devam ettiriyorum. - Çalışma alanlarınız nelerdir? - Aile içinde insanların karşılaştığı bütün sorunlara eğiliyoruz. - Ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz? - Son dönemde en sık karşılaştığımız cinsel sorunlar, birde çocuklarla ilgili sorular çok fazla. Aileler, özellikle anneler son yıllarda çok duyarlı bu konuda ‘' Çocuğum … yaşta altını ıslatıyor, hala bizimle birlikte yatıyor…' gibi sorularla geliyorlar. Okul problemleri çok fazla. Şimdi okullarda veliler, öğretmenler var çocuklarda problemli davranışlar gördüklerinde psikologa yönlendiriyorlar. En sık karşılaştığımız problem öfke kontrolü, okulda çocukların birbirine zarar vermesi, derslerde başarısızlık, okula gitmek istememe. Okul öncesi çocuklarda ise sınıfta uyumsuzluk, gelişim yetersizliği(fiziksel yada zihinsel), yuva çocuklarında masturbasyon (öğle uykusu uyuyan çocuklarda) sıklıkla rastladığımız sorular olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle yuva çocuklarında 'aşırı uslu', itaatkar, çekingen çocuklar oluyor. Bu tür çocuklar anne-babalarının gözbebeği, ancak bu konuda uyarı yapılması gerekir. Çünkü ileride mükemmeliyetçi, pasif-agresif ve hatta obsesif kişilikler bu çocuklardan çıkar. Ve ne kadar erken müdahale edilirse o kadar çabuk sonuç alınır.Tabi çocuk kaygılarını da unutmamak lazım. Çocuklar çok fazla ifade edemiyorlar ama kendilerine göre kaygıları vardır. - Çocuklarla ilgili problemlerde çocuklarla mı görüşüyorsunuz , anne-babalarla da görüşüyor musunuz? - Çocuklardaki problemler için çocuklarla olduğu kadar anne-babalarla da çalışıyoruz. Çünkü genellikle anne-babalardaki sorunlar çocuklara yansıyor. Ayrılmalar-barışmalar, kavgalar, tutarsız davranışlar çocukları etkilemektedir. Hep söylediğim bir laf vardır bilirsiniz; ‘'Çocuklar evin aynasıdır!'. - Anne-babalara öneriniz var mı? - Her çocuğun kişiliği farklıdır. Ebeveynler çocukların kişiliğini öğrenip ona göre davranmalılar. Herkese aynı şeyi söylemiyoruz, bu işin reçetesi yok. Kardeş kıskançlığı yaşayan bazı çocuk kardeşini dövüp, zarar verirken, bazıları ise içine kapanır, kimselerle konuşmayıp depresyona girer. Tabi ki sorun aynı olsa bile farklı önerilerimiz olacak. Birde ergenlik sorunu var. Hemen hemen aynı döneme denk gelen ‘sınav kaygısı' sorunları da olabilmektedir. - Gerçekten çok geniş bir yelpaze. Bildiğim kadarıyla birkaç kişi çalışıyorsunuz. - Evet, çok geniş uzman ekibimiz var. Okul öncesi çocuklarla çalışan, ergenler, sınav kaygısı, yetişkinlerle çalışan ayrı uzmanlarımız var. - Cinsel sorular geliyor demiştiniz? Biraz açar mısınız? - Evet cinsel sorunlar gerçekten çok fazla. Nedir bunlar? Yeni çiftlerde bilgisizlikten kaynaklanan sorunlar oluyor. Cinsellik hala tabu, bu konular konuşulmuyor. Bilgilendirme yetersiz. Yeni evlenen bayanlarda çok sık vajinismus dediğimiz ‘ilk gece korkusu' problemi ile karşılaşıyoruz. Erkeklerde en sık görülen problem ‘erken boşalma' dır. Toplumumuzda da en sık görülen hem kadınlarda hem erkeklerde (evliliklerdeki son dönemlerde arttı) cinsel isteksizlik sorunlarını görüyoruz. Bütün problemlerin çözümü vardır. Yeter ki doğru kişilere ulaşılsın. - Yetişkinlerde başlıca ne problemler görülüyor? - Yetişkinlerde sıklıkla gördüğümüz sorunlar; depresyon, panik atak ve takıntı hastalığı dediğimiz obsesif-kompulsif bozukluktur. - Depresyonu kısaca tanıtır mısınız? - Kısaca depresyon; kişilerin hayattan uzaklaşmaları, isteksiz, umutsuz ve sıkıntılı olma halidir. Daha önce kolaylıkla yaptıkları işleri yapamamaları, enerjik olmamaları, hayatı anlamsız bulmaları diye özetleyebiliriz. Depresyona sıklıkla bedensel ağrı ve yakınmalar da eşlik eder. Depresif kişiler kendilerini karamsar, şanssız, bedbaht ve çaresiz hissederler. - Takıntı hastalığını tanımlar mısınız? - Takıntı hastalığı, kısaca OKB dediğimiz hastalığın temelinde kaygı vardır. Takıntılar farklı türlerde karşımıza çıkar; temizlik takıntısı, hastalık takıntısı, simetri ve düzen takıntısı gibi. Bu tür kişiler aşırı detaycı ve mükemmelliyetçidir. ‘Kılı kırk yaran' cinsten. Hep tekrarladıkları davranışlar vardır ( bu davranışlar önlem alınmazsa git gide çoğalır); tekrarlayan düşünceler yada davranışlar sırasında yoğun kaygı ve sıkıntı yaşarlar. Öyle ki hayatları ‘zindan' olur. Ve bunlarla başa çıkmakta zorlanırlar. Tekrarlayan davranışlar, tekrarlayan rahatsız edici düşüncelerden kurtulmak için kullanılır ama bir kısır döngü oluşur ve işin içinden çıkamazlar. İşlevsellikleri bozulur, hayat kalitesi azalır. - Örnek verebilir misiniz? - Örneğin kadınlarda genellikle gördüğümüz temizlik takıntısı. ‘‘Ellerim kirlendi, ellerimden pislik etrafa bulaşacak, işin içinden çıkamayacağım..' gibi tekrarlayan düşünceleri vardır. Ellerini sık sık yıkarlar, bu yıkamanın süresi uzar. Git gide banyoda kalma süreleri uzar (saatlere varan bir süre). Bu ‘pislikten' veya ‘bulaş'tan kurtulma çabaları başka alanlara sıçrar ve gerçekten hayat yaşanmaz hale gelir. - Eğitimlerden de bahsedebilir misiniz? Broşürünüzde yazıyor nasıl oluyor bu eğitimler? - Evet, halka açık eğitim seminerlerimiz başlıyor. Merkezimizde yapıyoruz. Tabi ki katılımcı sayısı düşük oluyor. Konular da ‘aile sorunları' , ‘boşanma',' boşanma sonrasında çocuklar nasıl etkilenir','kişilik profilleri', ‘iletişim becerileri' gibi konular olabiliyor. - Aslında çok önemli konular keşke geniş kitlelere ulaşabilseniz. - Gerçekten önemli bir konuya parmak bastınız. Bizim istediğimiz de bu. Sizin aracılığınızla Bahçelievler belediyesinden yardım talebinde bulunuyoruz. Özellikle organizasyon konusunda işbirliği sağlanırsa neden olmasın. Çok da güzel olur. > RÖPORTAJ: MELEK BAYHAN