Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz, Pandemi döneminin başlangıcından itibaren de yararlarını daha iyi fark ettiğimiz Ozon Terapi uygulamasından bahsetmek istiyorum.
Hayatımızdaki önemi ilk olarak 1800'lü yıllarda keşfedilen Ozon, 3 oksijen atomundan oluşan molekülleri ile renksiz bir gazdır ve atmosferin üst katmanlarında yer almaktadır. Birçok çeşidi olmakla birlikte en çok kullanılan şekli vücuttan belli bir miktarda kanın alınıp, ozonlanarak damardan yeniden vücuda verilmesi işlemidir.
Deri hastalıklarından tutunda alerjik astım, KOAH, migren, fibromiyalji, hipertansiyon, diyabetik ayak yarası gibi daha birçok kronik rahatsızlığın tedavisinde başarılı sonuçlar vermektedir. Özellikle Covid-19 hastalığı sonrasında devam eden yorgunluk, nefes darlığı, tat koku kaybı, kondisyon düşüklüğü, vücut ve eklem ağrıları gibi semptomların tedavisinde de etkili sonuçlar vermektedir. Bu etkili sonuçların alınabilmesi için dikkat edilmesi gereken 3 faktör uygun yöntem- uygun doz- uygun hastadır. Bu faktörlere dikkat edildiğinde yüksek başarı oranı elde edilmektedir.
YORUMLAR