"Danayı ben mi doğuracağım?"

Bu ülkenin kötü bir huyu var; Her Ramazan’dan önce gıda ürünlerine zam yapmak gibi.

Önceki yıllardan hatırlıyorum, Ramazan’dan önce zabıtalar marketleri, gıda ürünleri satan işyerlerini fiyat yönünden inceler, gıdadaki fahiş fiyat artışları için okkalı bir ceza yazardı.

Şimdi düşünüyorum da bu hafta Et ve Süt Kurumu’nun kırmızı et fiyatlarına yaptığı %48 oranında zam için denetime çıkılacak mı? Çıkılacaksa kim, kimler çıkacak? 

Et ve Süt Kurumu'nda 1 kg kıyma 56 TL’den 83 TL’ ye çıkmış. Uzun kuyruklar oluştuğu için fiyat arttırdığını söyleyen Osman Uzun’un görevden alınması acaba denetim yapıldığının işareti mi? Peki, fiyat artışı geri alınacak mı? Hiç zannetmem. Fahiş fiyat artışının faturası, okkalı cezası bu kadar!
…
Bu arada son bir yılda sütte %138, besi yeminde %160 fiyat artışı gerçekleşti. Yem fiyatları dünyanın %23 daha üzerinde. Gübre fiyatları %41 zamlanmışken artık çiftçi umutsuz, mutsuz iken artık inekler kesilmeye başlamışken ne de güzel söyledi Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ; “Danayı ben mi doğuracağım?” 

Olmayan bir tarım politikamız var.  Neoliberal düzen ile dünyada ucuz iken dikmeyelim, üretmeyelim, yetiştirmeyelim, dışarıdan ucuzunu alalım yaklaşımı bizi bu hale getirdi. Tam bağımsız bir ülke yaratmak için bir an evvel üretim ekonomisine geçmeliyiz. Bunun için de ciddi bir tarım politikası olmalı, mazot, yem, gübre destekleri verilmeli, artırılmalı tıpkı eski günlerdeki gibi tarımda kendi kendine yeten ülkelerden biri olmalıyız. 

İYİ Parti’nin Tarım Bilimleri ve Tarım Meslek Lisesi açmak ve burada mezun olanlar ile öğretici-uygulayıcı teknik eleman açığını gidermek gibi projesi var. Bu proje ile verimlilik artacak daha bilinçli üretim yapılacak, çiftçi ile devlet el ele yürüyecek.

Daha güzel daha ucuz nice Ramazan sofralarına ulaşmak temennisiyle; Hayırlı Ramazanlar diliyorum.