Türkiye'de 1391 belediye içinde 237 belediyenin barınağı ve 1500 de belediyelerde çalışan veteriner hekim var. Yerel yönetimlere, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevi kurma, hayvan hastanesi açma imkanı tanıyan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmış, büyükşehir belediyesi, il belediyesi, nüfusu 75 bini aşan belediyelerin 31 Aralık 2022’ye, diğer belediyelerin ise 31 Aralık 2024'e kadar hayvan bakımevlerini kurmaları için süre tanınmıştı.
Sn.Cumhurbaşkanı, sokak hayvanları sorununun çözümü için belediyelere talimat verirken, "Sorundan ve çözümden belediye başkanları sorumlu" demişti.
Veteriner Hekim Bilge Bingöl, “Bugüne kadar hayvanların yaşamına uygun tek bir barınağa denk gelmediğini, hiçbir barınakta yeterli veteriner hekim ve personel olmadığını, Gölbaşı barınağında 1200 köpeğe tek bir veteriner hekimin baktığını” söylemişti. Çözüm önerilerini ise: “En başta nüfus kontrol altına alınmalı. Her belediye doğru düzgün sağlıklı biçimde kısırlaştırma yapmalı, hiçbir bölgede kısırlaşmamış hayvan kalmamalı. İnsanlarımız sokak hayvanlarıyla birlikte yaşamayı öğrenmeli. Onlar hep vardı her zaman bizlerleydi. Onları önce evcilleştiren sonra da ellerinden yaşam alanlarını alan bizleriz. Dünya sadece bizim değil. En başta bu bilince ulaşmalıyız” demişti.
Ülkenin sağlık sektöründeki sorunlar, doktor ve hemşerilerin sorunları bu kadar ortada iken sorunların çözülmesi için gayret gösterilmiyorken adeta görmezden geliniyorken, hayvanlar ile ilgili sorunlara şaşırmamak ve sorunun çözümünü beklemek hayal olur. Her zaman ne diyoruz? Liyakat!!!
Hükümetin hayvan barınaklarının yapılması için Belediyelere ödenek ayrılması yanı sıra Veteriner istihdamı ile bu sorunu rahatça çözebiliriz. Bilim önderliğinde canlı sevgimiz ile.
Yoksa belediyelerin barınak yapması için 31 Aralık 2022’ye ve 31 Aralık 2024’e süre tanımak sorunun çözümüne yönelik adım değil sorunu ötelemek, görmezden gelmektir. Ya bu süre içinde bir yavrumuz daha köpekler tarafından saldırıya uğrarsa? O zaman da yine köpekler mi suçlu? Ne zaman ki bir sorunu görür, çözmek için uğraşır ve yol alırsak işte o zaman bu güzel memleketimizde başarılı, mutlu oluruz. Hiçbir sorun kendi kendine çözülmediği gibi aynı şeyleri yaparak da farklı çözümler bekleyemeyiz. Bizleri gözleyerek öğrenen, yetişen çocuklarımız da ancak böyle iyi yetişecektir.
Bir başka sorun ise bu canlıların üretilerek, çoğaltılarak satılması, meta gibi görülmesi. Hayvanlar bir canlıdır, onlar da üzülür. Onlarda sever, bağlanır, hayatımızı bizimle paylaşır. Onlarda acı çeker ve ağlar. Karın doyurmanın haricinde avcılığı da insani bulmuyorum.
Havrita uygulaması ile harita üzerinde sokak köpeklerini, hayvanları adeta hedef gösterdiği ve ölümlerine neden olduğu gerekçesiyle sosyal medyada tepkiler ile Barolarda ayağa kalkmış, bu sitenin uygulaması durdurulmuştur. Hep ne diyoruz ? Adalet herkes için. Aslında adalet tüm canlılar ve gezegen için demek lazım. İyi, sağduyulu, vicdanlı hukukçular da olmasa … Böyle hukukçular görmek istiyoruz.
Ninelerimiz ne derdi "Dünya iyi insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor"
Dünya İyiler ile yaşayacak.
Bizler de gezegenimizi paylaştığımız tüm canlılar gibi hayvanlarımızı da çok seviyor ve onların yaşamlarını kolaylaştırmak için ne yapmamız gerekiyorsa yapacağımıza İyi Parti olarak söz veriyoruz.
YORUMLAR