OKULLAR AÇILIYOR mu?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan Covit-19 salgını sonrasında hepimizin bildiği üzere bilim kurulunun tavsiyesi doğrultusunda 16 Mart 2020 tarihi itibariyle okullarımızda yüz yüze eğitime ara verilerek yeni bir dönem başladı. Yeni dönem öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin ve hatta bakanlığımızın bugüne kadar tanık olduğu bir dönem olmamasına rağmen Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk ve ekibinin vizyonu, pratikliği ve doğru kararları hızlı bir şekilde hayata geçirebilme kabiliyetleri sonucunda Milli Eğitim ailesi bu yeni duruma çok çabuk uyum sağlayabildi. Burada aslan payını vermemiz gereken öğretmenlerimiz, bu dönemde taşın altına ellerini değil tabiri yerindeyse gövdelerini koyarak öğrencilerin bu süreçten en asgari şekilde etkilenmesi için çok yoğun bir çalışma temposu ortaya koydular. Bu sebeple tüm öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum. Pekâlâ yeni dönemde Milli Eğitim camiasını neler bekliyor….

Bakanlığımızın açıkladığı üzere 2020-2021 Eğitim -Öğretim yılı 31 Ağustos 2020 tarihinde başlayacak. Ancak bu tarihi açıklarken Ziya Hoca’nın ısrarla üstüne basarak söylediği ’’Bilim kurulundan o gün için aksi bir karar olmaz ise’’ cümlesi burada bizim için önemli. Pekala 31 Ağustos 2020 tarihinde okulların açıldığını varsayalım. Sağlık bakanlığımız öğrenci başına dört metrekare alandan bahsettiler sınıf içerinde. Bu bir sınıfta en fazla 14 öğrenci olacak anlamına gelir. Okulların eğitime kapandığı gün sınıf mevcutları nedir? Ortalama 35-40. O zaman nasıl olacak da hem okullar açılacak hem de tedbir alınacak? Bu konu ile ilgili olarak akla gelen iki tane senaryo var:

1-Okulların ikili eğitime geçirilmesi ve sınıflardaki öğrenci sayısının bu şekilde azaltılması.
2-Bazı derslerin uzaktan bazı derslerin yüz yüze verilmesi yöntemine gidilerek ve Cumartesi gününü de dâhil ederek.

Örneğin: Liselerde 9.ve 10. Sınıfların Pazartesi-Salı-Çarşamba günleri okulda yüz yüze eğitim alırken diğer üç gün uzaktan eğitim almaları, 11.ve 12. Sınıflar da ise tam tersi haftanın ilk üç günü uzaktan eğitim alırken Perşembe-Cuma ve Cumartesi günleri okulda yüz yüze eğitim almaları. Bu şekliyle okuldaki tüm dersliklerin iki sınıf seviyesinde kullanılması sonucunda sınıf mevcutlarının düşmesinin temin edilmesi.

Bu iki senaryodan birincisinin uygulanması için mevcut öğretmen sayısı kadar öğretmen ihtiyacı olması ve hali hazırda bile ikili eğitim yapan okulların varlığı düşünüldüğünde okulların açılması halinde ikinci senaryonun, yani hem yüz yüze hem uzaktan eğitimin birlikte yapılacağı bir eğitim sürecinin yaşanılma olasılığı daha olası gibi görünüyor. Bunu en kısa zamanda göreceğiz.
Bugüne kadar olduğu gibi salgın süreci bitene kadar 18 milyon öğrencisi, 1 milyon öğretmeni için Bakanlığımızın en doğru kararları alacağına inanıyor, sağlıklı bir eğitim döneminde buluşmayı ümit ediyoruz.

Kalın sağlıcakla.