Kendimizden başlayarak, karşılaştığımız tanıdığımız her insana soralım. Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunları nelerdir?
Verilen her cevabı sıraladığımızda şu sonuçlar çıkar:
1- Ekonomik zorluklar
2-Artan işsizlik
3-PKK/HDP terörü
4-FETÖ tehlikesi
5-Koronavirüs salgını
6- Mavi Vatan savunması
7- Suriye’de ABD’nin kurmak istediği terör devleti planı
8- İşgal edilen adalar
9-KKTC’nin boğulmaya çalışılması
10-Sosyal Medya kirliliği
Bunlar gerçek sorunlardır.
İktidarın muhalefetin, yani bütün partilerin bunlar üzerine yoğunlaşması, çözüm önerilerini sunması, tartışılması gerekir.
MİLLETİN GÜNDEMİNDE VE ÖNCELİĞİNDE OLMAYAN TARTIŞMALAR ;
İşçinin kıdem tazminatı!
25 yaş altı ve 50 yaş üstünün kıdem, ihbar tazminatından yoksun bırakılması, sendikasızlaştırılması!
Baroların bölünmesi!
Bazı baroların milli duyarlılığının olmaması, milletin değerleri ile karşı karşıya gelmiş olması, çoklu baro ile sağlanabilecek mi?
Ayasofya’nın camiye çevrilmesi!
Ayasofya’da zaten ezanlar okunuyor ve bir bölümünde namaz kılınıyor idi.
Egemenliğimiz altında zaten!
İş Bankasındaki CHP hisseleri!
Atatürk’ün vasiyeti ortada.
Kanal İstanbul!
Kaynak yok. Montrö anlaşmasını ortadan kaldırabileceği, İstanbul’un su kaynaklarını azaltacağı, nüfusunu artıracağı gibi nedenler sayılırken, bedava boğazdan geçen gemilerin neden para vererek kanalı kullanacağı üzerine doyurucu hiçbir yanıtın verilmediği bir proje!
Liyakatsız atamalar!
Milli bir güreşçimiz bir bankanın yönetim kurulu üyesi olabiliyor!
Uzmanlık alanı ile ilgili bir yerde olsa kimse itiraz bile etmeyecek iken!
İşte bu ve buna benzer tartışmalar gerçek sorunlarımızın üzerini örten, çözüm için birlikte hareket etme gerekliliğini ortadan kaldıran ve yukarıda sıralanan gerçek sorunların hiç birine çözüm olmayan konulardır.
Milletimizi birleştiren değil bölen konulardır!
Çözüm üreten değil, sorun üreten tartışmalardır!
Türkiye daha fazla enerji ve zaman kaybetmemelidir.
Öncelikle iktidar sorumludur.
Sırtında küfe olan odur.
Diğer partilerde sorumlu davranarak gerçek sorunlar üzerine yoğunlaşmalıdır.
Kan kaybı, hepimizi etkiliyor.
En başta da geleceğimiz olan çocuklarımızı ve torunlarımızı!
YORUMLAR